Toplumda büyük çat?şmalara ve fikir ayr?l?klar?na sebep olan kad?n?n çal?şmas?/çal?şmamas? mevzusu, çok cihetlerle ele al?nmas? gereken geniş bir mevzudur. Fakat maalesef bu tart?şman?n içine giren kesimler, duruma tek yönden ve kendi cephelerinden bakt?klar?ndan olay halledilememektedir. Bu konuda cevap bulmas? gereken sorular daha çok: “Kad?n çal?şmal? m?, çal?şmamal? m??”’dan çok “Kad?n çal?şacaksa nerede, nas?l bir ortamda, hangi durumlarda çal?şmal??” olmal?d?r. Yoksa insanlar olay? nefsî olarak değerlendirmektedirler.
Kad?n?n çal?şmas?n?/çal?şmamas?n?
savunan kesimler
Kad?n?n çal?şmas? ve çal?şmamas? gerektiğini savunanlar tek bir görüş sebebiyle bu konuda fikir beyan etmiyorlar. Meselâ kad?n?n çal?şmas? gerektiğini düşünen kesimlerden feministler: Kad?nlar?n erkekten bir fark? olmad?ğ?, hatta ondan üstün olduklar? ve toplumsal hayatta erkeğin olduğu her yerde kad?n?n da olmas? gerektiğini savunduklar?ndan kad?n?n çal?şmas?n? istemektedirler. Yine kad?n?n çal?şmas?n? savunan kesimlerden birisi de modern-dindar kad?n ve erkeklerdir ki; bunlar?n bir k?sm? kad?n?n çal?şmas?n?n “hizmet” bak?m?ndan gerekli olduğunu, diğer bir bölümü de toplumda çal?şan dindar kad?nlar?n say?s?n?n artmas? gerektiğini düşündüklerinden bunu savunmaktad?rlar. Kad?nlar?n çal?şmamas? gerektiğini savunanlar da iki kesime ayr?lm?şlard?r: Birincisi gelenekçi-adetçi kesimdir ki; bunlar “kad?n?n d?şar?da işi yoktur, evinden d?şar? ç?kmas? abestir” gibi kad?n?n ev işleri d?ş?nda hiçbir şeyi doğru dürüst yapamayacağ?n? savunan s?ğ bir görüş sebebiyle kad?nlar?n çal?şmamas? gerektiğini savunurlar. ?kinci kesim ise; iş hayat?n?n yorucu ve bunalt?c? yap?s?n?n kad?n? y?pratt?ğ?n?, kad?n için en huzur verici yerin evi olduğu ve çocuklar?n yetişmesinde en büyük rolü kad?n?n üstlendiğini düşündüklerinden çal?şmamas? gerektiğini savunmaktad?rlar. Bu kesimler içerisinde görüş birliği olsa da dünya görüşleri bak?m?ndan birbirlerine karş? olduklar?ndan ortak bir noktada buluşamamaktad?rlar.
Kad?n?n çal?şmas?na
hangi durumlarda cevaz vard?r?
Kad?n?n çal?şmas? ve çal?şmamas? konusunda, gerekçeler sunulurken olaya f?trî aç?dan yaklaşmak, ?slâmî aç?dan en uygunudur diye düşünüyorum. Zira bu konuyu Risâle-i Nur’da ele alan Bediüzzaman, konuya tamamen bu aç?dan yaklaşm?şt?r.
Kad?n?n vazife-i asliyesini (as?l vazifesi) ele alacak olursak, kad?na f?trî aç?dan en uygun yerin evi olduğu aşikârd?r. Zira Bediüzzaman Lemaat’da bunu, “Şer’-i ?slâm (?slâm kanunlar?) onlar? Rahmeten dâvet eder eski yuvalar?na. Hürmetleri orada; rahatlar? evlerde, hayat-? ailede.” (1) diyerek, kad?nlar?n en rahat ve huzurlu olduklar? yerin evleri olduğunu belirtmiştir. Bediüzzaman ?slâm?n kad?nlar? eve dâvet ettiğini dile getiriyor, fakat bunu “her durumda böyledir” diyerek söylemiyor. Kad?n?n f?trat?na en uygun olan yerin evi olduğunu anlat?yor. Kad?n?n iki durumda çal?şabileceğini de Tesettür Risâlesinde beyan ediyor. Birinci durum; eğer ki kad?n?n geçimini karş?layacak biri yoksa, meselâ dul kalm?ş veya kocas? onu terk etmiş ise, haline kanaat ederek, iffetini bozacak mekânlara girmeden geçimini temin edebileceğini söylüyor. ?kinci durum ise; s?rf geçimini sağlamak için, kendine uygun olmayan, zalim ve ahlâks?z bir kocan?n tahakkümü alt?na girmektense, nafakas?n?, iktisat ve kanaatle, kendini satmadan karş?lamas? gerektiğini dile getiriyor. (2) Çünkü kad?n?n vazife-i asliyesi evinin düzenini sağlamak, çocuklar?n? kendisine dercedilen ve erkekte onun kadar bulunmayan şefkat ile yetiştirmek ve kocas?na muhalif hareket etmemektir. Çal?şma, evin geçimini sağlama vazifesi ise, erkeğe verilmiştir. ?şte kad?n?n ve erkeğin vazife-i asliyeleri, muhakkak ki f?trat?na uygun olduğundan onlara uygun görülmüştür. Bu bak?mdan kad?n?n çal?şmamas?n? onun ezikliği ve basitliği gibi görmek hiç de doğru bir düşünce değildir. Zira kad?n için as?l önemli olan gerçek vazifelerini yerine getirebilmesidir.
Çal?şan bir kad?n as?l vazifesini muhakkak yerine getiremez mi? Tabiî ki getirebilir. Kad?n?n evini ve çocuklar?n? aksatmadan çal?şabileceği işler de vard?r. Fakat maalesef bu tip çal?şma alanlar? çok k?s?tl?d?r. Evine ve çocuklar?na yetişse de çal?şt?ğ? ortamda kendine namahrem olan insanlarla muhatap olmas?, eşler aras?nda k?skançl?k bab?nda sorunlara yol açmaktad?r. Bu konuda kad?n?n çal?şt?ğ? yer ve şartlar için eşinin gönlünün rahat olmas? sorunlar?n azalmas? bak?m?ndan önemlidir. Fakat erkeğin, kad?n?n çal?şt?ğ? yer için içinin huzurlu olmamas?, eşler aras?nda birçok soruna sebep olacağ?ndan çal?şma öncesi kad?n ve erkeğin birbirlerini ikna etmeleri de çok önemlidir.
Sonuç
Kad?n?n çal?şmas? veya çal?şmamas? konusunda kişisel düşüncelerin ön plana ç?kar?lmas?, mevzunun s?ğ tart?şmalara sebep olmas?na ve belli bir yere varamamas?na sebep olacağ?ndan, kişilerin referans olarak ?slâmî kaideleri ölçü almalar?, sorunun çözümünde büyük katk? sağlayacakt?r. ?slâmî kaidelerden kas?t ise, kad?n ve erkeğin f?trî özellikleri ve vazife-i asliyeleridir. Buna göre kad?n?n vazife-i asliyesi evinin düzenini sağlay?p çocuklar?n? yetiştirmek ve kocas?na muhalif davranmamakt?r ki, kad?n?n f?trat?n?n da iktiza ettiği budur. Erkeğin vazife-i asliyesi ise, evinin maişetini temin etmekle birlikte, eşini ve çocuklar?n? muhafaza etmektir. Bu da zaten erkeğin f?trat?n?n gerektirdiği bir durumdur.
Ayr?ca kad?n?n çal?ş?p çal?şmamas?ndan çok, hangi ortamda, nas?l bir işte çal?şt?ğ?na, as?l vazifelerini yerine ne derece getirebildiğine ve kocas?n?n eşinin çal?şmas?na ve çal?şt?ğ? yere dair r?zas?n?n bulunmas?na son derece özen gösterilmelidir.
Dipnotlar:
1- Nursî, Bediüzzaman Said, Sözler/Lemaat, sf.668, Yeni Asya Yay?nlar?
2- Nursî, Bediüzzaman Said, Lemalar, 24. Lema
iletisim@risaleforum.com / www.risaleforum.com
Cemil YÜZER
http://www.yeniasya.com.tr/2006/12/27/aile/default.htm