Konu: Kadınlara İtham Edilen Uydurma Hadisler

firdevs cenneti Nickli Üyeden Alıntı

uydurulmuş hadisleri tanıma yolları;1-Kur-an'ı Kerime aykırı olması
2-Sahih hadislere aykırı olması
3-Akla sağduyuya ve tecrübe ile kazanılan bilgilere aykırı olması
4-Tarihi olaylara aykırı olması
5-Elde mevcut güvenilir hadis kitaplarında bulunmaması
6-Birçok kimsenin görmesi gereken bir olayın bir kişinin rivayet etmesi
7-Hadislerin lafsında ve manasında bozukluk olması.

sahih hadisleri uydurma olanlarından ayıran esaslar:
1-sahih hadis Kur-an'a ve sahih olan sünnete aykırı olmaz
2-sahih hadis akla aykırı değildir
3-sahih hadisin sözlerinde ve manasında bozukluk yoktur
4-sahih hadis tarihi olaylara ters düşmez
5-herkesin görmesi ve bilmesi gereken önemli bir olayı aksettiren sahih hadistir ravisi tek kalmaz
6-sahih hadis küçük bir iyiliğe karşı abartılmış büyük mükafatlar ve sevaplar vadetmez

Yalnız bu tespitleri uygulayacak olan hadis ilminde müctehid makamında olan alimlerdir..Bizim gibiler ancak o alimlerin bildirdiklerine itibar ederiz..

Yukarıdaki tespitleri, bizim uygulamamız asla caiz değil..Zaten imkansız..

Bir kaç reçete okumakla doktor ve eczacı olamadığımız gibi....

insanlık tarihinde Kur’an-ı Kerim dışında Hz. Peygamberin(a.s.m.) hadisleri gibi titiz bir ilmî çalışma ile günümüze kadar güvenle aktarılan hiçbir kayıt yoktur. Hadislerin, güvenilirliği, bırakınız başka kitapları, Tevrat ve İncil’in günümüzdeki nüshalarından bile daha sağlam ve kuvvetlidir.

Bir hadisin zayıf olması, yanlış bir mânâ ifade ettiği anlamına gelmez, yalnızca Hz. Peygamber’e (a.s.m.) ait olup olmadığı tam olarak tesbit edilemediği anlamına gelir. Öyle ki aynı mânâyı ifade eden iki hadisten birine delil yetersizliğinden dolayı zayıf dendiği vakidir.

Şu noktada iyi bilinmelidir ki, bilerek hadis olmayan bir söze hadistir demek ne kadar çirkin ise, asırlardır en güvenilir müdakkik alimlerce hadis olduğu konusunda şüphe duyulmayan peygamber sözlerine hadis değildir demek o kadar çirkin ve risklidir. Allah Resûlünün sözlerini aklına sığıştıramayanların onları inkâr etmesi gerçekten İslamiyet hesabına cinayettir

hakanozdemir Nickli Üyeden Alıntı

Hadislerin, güvenilirliği, bırakınız başka kitapları, Tevrat ve İncil’in günümüzdeki nüshalarından bile daha sağlam ve kuvvetlidir.

Bu tespitleri bir hristiyan araştırmacı papaz da yapmıştı..Geçen yıllarda okumuştum.."eğer biz incil ve tevrat nüshalarını, müslümanların hadis-i şeriflere uyguladığı metodlar ve sistemler ile incelemeye alsak, ortada bir tane incil nüshası ve tevrat kalmaz" manasında sözler etmişti..Benim çok ilgimi çekmişti bu açıklama..

bu vesveselerden kurtulmak istiyorum abi ortada o kadar çok din alimi varki uydurma hadisler pek fazladır diyen işte mezhep ayrılıkları islame hizmet arzusu,mevzu hadislere malzeme teşkil eden kaynaklar: israiliyat ve diğer ehl-i kitabın sözleri, hakim ve tabiblerin sözleri, acaib hikayeler, meşhur sözler ve meseller, güzel görülen bazı sözler, hadis uyduranların kendi sözleri,hadis uyduranlar: hadis uydrumayı caiz görenler, meşhur yalancılar, kasden hadis uydurmadıkları halde yalancı durumuna düşenler…mevzu hadislerle ilgili bir örnek verirken, cübeyr b. el-haris isimli bir adamın(kitaptaki bilgiye göre miladi 1180-1225 yılları arasında yaşamış ki bilindiği gibi hz. Peygamber 570*-632 yılları arasında yaşamıştır) kendini etrafındaki insanlara sahabe olarak tanıtabildiği(!) hakkındaki bilgi gerçekten de çok ilginç… insanların ne kadar aptalca şeylere inanabildiğinin en uç örneklerinden birisidir bu... bunun gibi birkaç tane daha aynı şekilde örnek verilmiş…

hakanozdemir Nickli Üyeden Alıntı

bu vesveselerden kurtulmak istiyorum abi ortada o kadar çok din alimi varki uydurma hadisler pek fazladır diyen işte mezhep ayrılıkları islame hizmet arzusu,mevzu hadislere malzeme teşkil eden kaynaklar: israiliyat ve diğer ehl-i kitabın sözleri, hakim ve tabiblerin sözleri, acaib hikayeler, meşhur sözler ve meseller, güzel görülen bazı sözler, hadis uyduranların kendi sözleri,hadis uyduranlar: hadis uydrumayı caiz görenler, meşhur yalancılar, kasden hadis uydurmadıkları halde yalancı durumuna düşenler…mevzu hadislerle ilgili bir örnek verirken, cübeyr b. el-haris isimli bir adamın(kitaptaki bilgiye göre miladi 1180-1225 yılları arasında yaşamış ki bilindiği gibi hz. Peygamber 570*-632 yılları arasında yaşamıştır) kendini etrafındaki insanlara sahabe olarak tanıtabildiği(!) hakkındaki bilgi gerçekten de çok ilginç… insanların ne kadar aptalca şeylere inanabildiğinin en uç örneklerinden birisidir bu... bunun gibi birkaç tane daha aynı şekilde örnek verilmiş…

boş yere sen bu meselelerle uğraşma .. Zaten bizim uğraşmamıza ihtiyaç kalmamış arkadaşım..Ehl-i sünnet alimleri bizim önümüze çok güzel bir sofra hazırlamışlar..TEfsirler,hadis külliyatları,kelam kitapları,fıkıh külliyatları, vesaire..
Bizler için bu eserler hazır birer sofradır..Bu sofradan güzelce beslenirsek, yeterli gıdaları alırız..Hiçbirşeyi eksik bırakmamışlar..

teşşekkür ederim abi zaten hadis diye dolaşan sözlerin birçoğu halk dilinde yaygın kullanılmış,bazılarında islama hizmet etme arzusuda var,hatta akifin bir şiiri var hadis uydururken sevap umuyor deyinki namerde sevabı sen göreceksin huzur-u mahşerde Allah bizi yolundan ayırmasın çok haklısın,sünneti yıkmak isteyen o kadar çokki amaç insanların itikatlarına zarar vermek,2 aydır bu konuyu duydum duyalı kalbimde sıkıntı vesvese gibi kurtulamıyorum,hadisleri inkar eden adam kesinlikle kamil bir mümin olamaz,yaşadım görüyorum hadilseri attığımızda birçok şeyi kaybediyoruz,o ilim Efendimiz asmdan bize miras,onu korumamız gerekir selefcilere rağmen,üstadımız keşke yaşasaydıda bize o güzel yanıtlarından verseydi,Allah hepimize kamil iman nasip eylesin

alanyali Nickli Üyeden Alıntı

Yalnız bu tespitleri uygulayacak olan hadis ilminde müctehid makamında olan alimlerdir..Bizim gibiler ancak o alimlerin bildirdiklerine itibar ederiz..

Yukarıdaki tespitleri, bizim uygulamamız asla caiz değil..Zaten imkansız..

Bir kaç reçete okumakla doktor ve eczacı olamadığımız gibi....

alanyalı kardeşim biz uydurulmuş hadisleri nasıl tanırız sorusuna cevap vermedim.diyanet nasıl anlıyo bu uydurulmuş hadisleri diye sual edildi bende ona nazaran bu cevabı verdim.

firdevs cenneti Nickli Üyeden Alıntı

alanyalı kardeşim biz uydurulmuş hadisleri nasıl tanırız sorusuna cevap vermedim.diyanet nasıl anlıyo bu uydurulmuş hadisleri diye sual edildi bende ona nazaran bu cevabı verdim.

tamam o zaman..yanlış anladım sanırım..

Mezhepsizler, mevdu hadisleri tanımak için bazı yollar belirlemişler, kendi akıllarına uymayan ve o kriterlere uyduramadıkları hadis-i şeriflere uydurma diyorlar. Bunlara verdikleri örnekler de, bid’at ehlinin uydurduğu, Ehl-i sünnet kaynaklarında bulunmayan, hadis âlimlerinin kitaplarına almadıkları sözler veya manasını anlayamadıkları sahih hadis-i şeriflerdir. Şimdi biri çıkıyor, (Bu hadisin ravilerinden biri fasık veya yalancıdır, onun için hadis uydurmadır) diyor. İslam âlimleri, bunu bilmiyorlar mıydı? O ravinin fâsık olduğunu bilmiyorlar denirse, onların bilmediğini, kendileri nereden öğrenmişler? Kendilerinden birkaç asır önce yaşamış bu âlimler, ravileri tanımıyorsa, ondan sonra gelenler, o ravileri nasıl tanıyor? Hadisler yeni mi çıktı? Raviler yeni mi çıktı? Naklettiği hadislerin ravileri arasında fâsıklar ve yalancılar olduğunu bilemiyordu diyerek cahillikle suçluyorlar. Hadis-i şerifte, mucize olarak bildirildiği gibi, sonra gelenler yani kendisini âlim zanneden cahiller, önceki âlimleri suçluyorlar


işte bu yaa 2 aydır uydurma hadis tararım birini hadis kitaplarımızda görmedim yokk,mevzu damgasını vurdukları sahih hadislerede üstadımız gerekli cevabı veriyor zaten...lütfen özellikle bu forumda uydurma konusuna yer vermeyelim,bu bahsi açanların sitelerine baktım,başörtüsü yok diyorlar,ne oldukları burdan anlaşılıyor zaten,diyanetin hadis ayıklamsına gelince günahlarını almışız,hadis ayıklama değil,hadisleri açıklama ve tercümeymiş,uydurma lügatını yapıştıran aydın doğan medyası ve batı medyası...ali bardakoğlu çok sert çıkmış zaten,kimsenin böyle bir cüreti olamaz zaten ayıklayacakları hadislerde var malesef ama yanlarında bediüzzaman olsa tekini bile çıkartamazlar,ya kesmişler hadisi,ya eksik gelmiş,ya da selefciler birşeyler katmış sünneti yıkmak için...şimdide batı kurdukları vehhabilik ve rafizilikle yıkmaya çlışıyorlar,rabbim aman vermesin ve onun sünnetinden bizi ayırmasın alanyalı abi dediğin gibi klavuzu karga olanın......