ya ben devam?n? bekliyordum...
ya ben devam?n? bekliyordum...
Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 20:21 ) değiştirilmiştir.
İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.
***
....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.
O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....
***
?’lem eyyühe’l-aziz!
Dualar üç k?s?md?r:
Birisi: ?nsan?n lisan?yla yapt?ğ? kavli dualard?r. Savt ve sadal? hayvanat?n, mesela ac?kt?klar? zaman kendi hususi lisanlar?yla ç?kard?klar? sadalar dahi kavli dualardand?r.
?kinci k?s?m: Nebatat, eşcar?n, bilhassa bahar mevsiminde lisan-? ihtiyaçla yapt?klar? ihtiyaci dualard?r.
Üçüncüsü: Tahavvül, tekemmül şe’ninde olan şeylerin, lisan-? istidatla hissedilen istidadi dualar?d?r.
Evet, herşey Cenab-? Hakk? tesbih ettiği gibi lisan?yla, ihtiyac?yla, istidad?yla dahi Allah’a dua eder.
Mesnevi Nuriye, s.200
Mesnevi, adeta külliyat?n fihristesi.... Çok veciz anlat?lm?ş hakikatler. Mükemmel tek kelimeyle...
Not: Siz de yaz?n rica ederim
Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 20:22 ) değiştirilmiştir.
Ve sen yine denendiğinde.. Ve yine kalbin daraldığında.. Ve yine bütün kapılar kapandığında.. Ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde.. Uzun uzun düşün.. Ve hatırla yaratanını!.. "ALLAH kuluna kafi değil mi?" [Zümer Suresi - 36]
Meyvenin_Zeyli Nickli Üyeden Alıntı
Evet öyle gerçektende.
Allah raz? olsun
Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 20:24 ) değiştirilmiştir.
İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.
***
....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.
O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....
***
?’lem eyyühe’l-aziz!
Âlemde tesadüf yoktur. Evet, bilhassa bahar mevsiminde, küre-i arz bahçesinde, bütün ağaçlar?n dallar?nda, çiçeklerin yapraklar?nda, mezrüat?n sümbüllerinde hikmet bülbülleri, hikmet ayetlerini tanaggum ve terennümle inşad ettikleri iman kulağ?yla, basiret gözüyle dinlenilirse, tesadüf şeytanlar? bile kabulle hayran olurlar.
Mesnevî Nuriye, s. 205
Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 20:25 ) değiştirilmiştir.
Ve sen yine denendiğinde.. Ve yine kalbin daraldığında.. Ve yine bütün kapılar kapandığında.. Ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde.. Uzun uzun düşün.. Ve hatırla yaratanını!.. "ALLAH kuluna kafi değil mi?" [Zümer Suresi - 36]
?kinci hakikat: Ey nefs-i emmare! Kat’iyen bil ki, senin hususî ama pek geniş bir dünyan vard?r ki, âmâl, ümit, taallûkat, ihtiyacat üzerine bina edilmiştir. En büyük temel taş? ve tek direği, senin vücudun ve senin hayat?nd?r. Halbuki o direk kurtludur. O temel taş? da çürüktür. Hülâsa, esastan fâsit ve zay?ft?r. Daima harap olmaya haz?rd?r.
Evet, bu cisim ebedî değil, demirden değil, taştan değil; ancak et ve kemikten ibaret birşeydir. Âni olarak senin baş?na y?k?l?yor, alt?nda kal?yorsun. Bak zaman-? mâzi, senin gibi geçmiş olanlara geniş bir kabir olduğu gibi, istikbal zaman? da geniş bir mezaristan olacakt?r. Bugün sen iki kabrin aras?ndas?n; art?k sen bilirsin.
Arkadaş! Bildiğimiz, gördüğümüz dünya bir iken, insanlar adedince dünyalar? hâvidir. Çünkü, her insan?n tam mânâs?yla hayalî bir dünyas? vard?r. Fakat öldüğü zaman dünyas? y?k?l?r, k?yameti kopar.
Mesnevi Nuriye, s. 59
Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 20:25 ) değiştirilmiştir.
Ve sen yine denendiğinde.. Ve yine kalbin daraldığında.. Ve yine bütün kapılar kapandığında.. Ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde.. Uzun uzun düşün.. Ve hatırla yaratanını!.. "ALLAH kuluna kafi değil mi?" [Zümer Suresi - 36]
?'lem eyyühe'l-aziz!
?nsan?n Cenab-? Haktan hiçbir hakk? talep etmeye hakk? yoktur. Bilakis, daima Ona şükretmeye medyundur. Çünkü, mülk Onundur, insan Onun memlüküdür.
Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 20:25 ) değiştirilmiştir.
İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.
***
....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.
O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....
***
Çok etkilendiğim bir paragraf. Her okuyuşumda hayretim tazelenir. Ne mükemmel bir tesbit. Allah raz? olsun bizimle paylaşt?ğ?n?z içinözNur Nickli Üyeden Alıntı
Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 20:35 ) değiştirilmiştir.
Ve sen yine denendiğinde.. Ve yine kalbin daraldığında.. Ve yine bütün kapılar kapandığında.. Ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde.. Uzun uzun düşün.. Ve hatırla yaratanını!.. "ALLAH kuluna kafi değil mi?" [Zümer Suresi - 36]
B?R?NC? NOTAinsirah Nickli Üyeden Alıntı
Kendi nefsime hitaben demiştim: Ey gafil Said! Bil ki, şu âlemin fenâs?ndan sonra sana refakat etmeyen ve dünyan?n harab?yla senden mufarakat eden birşeye kalbini bağlamak sana lây?k değildir. Hususan senin asr?n?n ink?raz?yla seni terk edip arka çeviren ve bahusus berzah seferinde arkadaşl?k etmeyen ve hususan seni kabir kap?s?na kadar teşyî etmeyen, hususan bir iki sene zarf?nda ebedî bir firakla senden ayr?l?p günah?n? senin boynuna takan, hususan senin rağm?na olarak husulü ân?nda seni terk eden fâni şeylerle kalbini bağlamak kâr-? ak?l değildir.
Eğer akl?n varsa, uhrevî ink?lâbât?nda, berzahî etvâr?nda ve dünyevî ink?lâbât?n?n müsâdemât? alt?nda ezilen, bozulan ve ebedî seferde sana arkadaşl?ğa muktedir olmayan işleri b?rak, ehemmiyet verme, onlar?n zevâlinden kederlenme.
Sen kendi mahiyetine bak ki: Senin lâtifelerin içinde öyle bir lâtife var ki, ebedden ve Ebedî Zattan başkas?na raz? olamaz. Ondan başkas?na teveccüh edemiyor. Mâsivâs?na tenezzül etmez. Bütün dünyay? ona versen, o f?trî ihtiyac? tatmin edemez. O şey ise, senin duygular?n?n ve lâtifelerinin sultan?d?r. Fât?r-? Hakîmin emrine mutî olan o sultan?na itaat et, kurtul.
Mesnevi Nuriye, s. 127
Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 20:36 ) değiştirilmiştir.
Ve sen yine denendiğinde.. Ve yine kalbin daraldığında.. Ve yine bütün kapılar kapandığında.. Ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde.. Uzun uzun düşün.. Ve hatırla yaratanını!.. "ALLAH kuluna kafi değil mi?" [Zümer Suresi - 36]
?'lem eyyühe'l-aziz!
F?sk çamuruyla mülevves olan medeniyet, insanlar? da o çamurla telvis ediyor. Ezcümle: Riyaya şan ve şeref nam?n? vermiş; insanlar? da o pis ahlaka sevk ediyor. Hakikaten insanlar o riyaya öyle al?şm?şlar ki, şah?slara yapt?klar? gibi, milletlere, hatta unsurlara bile yap?yorlar. Gazeteleri o riyaya dellal, tarihleri de alk?şç? yapm?şlard?r. Bu yüzden şahsi hayatlar "hamiyet-i cahiliye" ünvan? alt?nda unsuri hayatlara feda edilmektedir.
Mesnevi Nuriye,
Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 20:36 ) değiştirilmiştir.
Ve sen yine denendiğinde.. Ve yine kalbin daraldığında.. Ve yine bütün kapılar kapandığında.. Ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde.. Uzun uzun düşün.. Ve hatırla yaratanını!.. "ALLAH kuluna kafi değil mi?" [Zümer Suresi - 36]
?'lem eyyühe'l-aziz!
Madem ki herşeyin Allah'tan olduğunu bilirsin ve ona iz'an?n vard?r. Zararl?, menfatli herşeyi tahsin ve hüsn-ü r?zayla kabul etmek laz?md?r. Ve illa, gaflete düşmeye mecbur olursun. Bunun için esbab-? zahiriye vaz edilmiş ve gözlere de gaflet perdesi örtülmüştür. Kainat hadiselerinden insan?n heva ve hevesine muhalif olan k?s?m, muvaf?k olan k?s?mdan daha çoktur. Eğer heva sahibi, bu esbab-? zahiriyeyi görüp Müsebbibü'l-Esbabdan gaflet etmese, itirazlar?n? tamamen Allah'a tevcih eder.
Mesnevi Nuriye, s. 199
Konu elff tarafından (29.05.07 Saat 20:37 ) değiştirilmiştir.
Ve sen yine denendiğinde.. Ve yine kalbin daraldığında.. Ve yine bütün kapılar kapandığında.. Ve yine ne yapman gerektiğini bilemediğinde.. Uzun uzun düşün.. Ve hatırla yaratanını!.. "ALLAH kuluna kafi değil mi?" [Zümer Suresi - 36]
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)