İşte zahirde kayyum sıfatı ile zahirdir. Onun için evveli Hak, zahiri Hak, batını Hak şuhut olunur. Eğer zahirde görünen sıfat itibari ile nazar edersek bu alem Hak’tır. Eğer bu sıfatlardan tecelli eden zat olduğunu, görünen sıfatlar o zatullahta kaim olduğunu şuhut edersek bu cihetle gören görünen Haktır. Makamı Hazret-ül Cem’de zahiri halk isede batını Hak’tır. Çünkü kesret var. Cemül Cem’de ise evveli Hak, batını Hak, ahiri Hak, zahiri Hak’tır. İşte Beka makamları salikleri bu makamda şirkten kurtulur. Kurbu Feraiz olan Makam-ı Cem’de kurbi nevafil olan Hazretül Cem’deki birisinin batınında diğerinin zahirinde olan kesrete şirki hafi tabir olunur. Fakat bir kesret Hakkın kesretidir fena makamlarındaki abdin nisbetindeki gibi kesret değildir. İşte Cem makamında abit Hak’kın vücudunu giyer. Yani zatı itibari ile yek vücut olduğunu şuhut eder. Ve Hazretül Cem’de de Hakkın sıfatını giyer. Cemül Cem’de de Hakkın fiilini giyer ve masharı tam insanı kamil olur. Hadisi kutside:
‘La yese’uni erdi vela semai illa yese’uni kalbi abdil müminun’ buyurulmuştur. Bu makamın zevkini ifade eder. Yani yere ve göklere tecellim ile sığmam, kulumun kalbine sığarım.
Burada kalp denilen herkeste ve bilcümlede zirabı olan hayvanatta kanı devrettiren bir et parçasından ibaret değildir. Hayvan kalp sahibi değildir ve her insan da kalp sahibi olamaz. Ancak mümin olanın kalbi vardır. Ki o da emin olmuş yani kendi vücud, sıfat ve fiillerinin Hak’kın vücut, sıfat ve fiilinden gayrı olmadığına şuhut etmiş ve emin olup Hakkın fiil, sıfat ve zatı ile kendi masharında tecelli edip kendisinde sığınmış olarak zevk etmiştir. Bu cihetle müminin eli ayağı, gözü, kulağı ve bütün kuvveyi maneviyesi kalp olur. Aslında kalp demek bir itikatten bir itikate tekallup etmek demektir. Salik fena makamlarında kendisine nispet etmiş olduğunu Hak’ka nispet edip fani olduğunu şuhut ettikten sonra bekada Hak’kın varlığı ile var olduğunu şuhut eder. Yere göğe sığmayan Hak’kı kendinde sığınmış olduğunu görür. Bu makamda salik her neye bakarsa isterse ben’im der isterse sensin der.