öyle yüksek bir ilim görmedim...
senin düşüncen o...
onun hatal? izahlar? ispatlad?ğ?ma göre..
sende görmek istemediğine göre..
yolun aç?k ola..
öyle yüksek bir ilim görmedim...
senin düşüncen o...
onun hatal? izahlar? ispatlad?ğ?ma göre..
sende görmek istemediğine göre..
yolun aç?k ola..
iman insanı insan eder, belki sultan eder..
Konu sultanhani tarafından (09.10.07 Saat 12:47 ) değiştirilmiştir.
“Ey derde derman isteyen, yetmez mi dert derman sana” diyen zat gibi bizde “Ey bu asrın manevi elemini nefsine çektiren ...kardeş; Yetmez mi Kur’an ve iman hizmeti sana?”diyoruz.
Hulusi Ağabey
Konuya derli toplu kader ile ilgili yaz?lar eklemek istiyorum.?nşallah istifadeye medar olur.
Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)
Cüz-i ihtiyârî: Hür irade
Kader, olmuş ve olacak her şeyin yaz?lmas?, planlanmas?, programlanmas?d?r. Cüz’î irade ise, sorumlu olduğumuz bütün konularda tamamen serbest olduğumuzu ifade eder. Şu halde kadere iman, hür iradeyi gerektirir.
Eğer hür irademiz olmasayd?, imtihan?n s?rr? kalmazd?! O takdirde, “sevap ve mükâfat, suç ve ceza” da söz konusu olmazd?. Kader ve hür iradenin püf noktas?, fiillerimizin iki türlü olduğu noktas?nda ortaya ç?kar:
1- ?rademizin hiçbir müdahalesinin olmad?ğ?, mecburî olarak yapt?ğ?m?z/kabullendiğimiz hususlar/fiiller/işler...
2- Hür irademizle yapt?klar?m?z…
Dünyaya erkek veya k?z, Türk veya Arap olarak gelmemiz, bizim irademiz dâhilinde değildir. Dolay?s?yla bunlar, “?zt?rarî, mecburi” hâllerdir, irademiz d?ş?nda cereyan ederler. Ki, bu ve benzeri durumlardan zaten sorumlu değiliz... Yani “Niye sen Kürt doğdun, niye Türk oldun, neden şurada dünyaya geldin?” diye hiç kimse herhangi bir suâle muhatap olmayacak, bundan bir sevap veya günah da almayacak. Allah, dilediğini, istediği millet ve ?rktan yarat?r.
Diğer taraftan görmek, mecburî (buna ?zt?rari de denir) bir fiildir. Bakmak ise, ihtiyârî, yani irademiz içinde olan bir fiildir. Gören bir insan, görme fiilinden dolay? değil, bakma fiilinden sorumludur.
Kezâ bir insan?n eğilip kalkma, elini kald?r?p indirme, istediği yere gidip gelebilme kabiliyetinde olmas?, ?zt?rarî fiillerdendir. Ve bundan dolay? herhangi bir soruyla karş?laşmayacakt?r. Ancak “Belini namazda da m? eğdi büktü, yoksa başka kötü işlerde mi; elini iyilik için mi uzatt?, kötülük için mi?” gibi fiillerden sigaya çekilecektir.
Allah, “sevap ve günah”a sebep olacak ve tercih edecek, “cüz’î irade” dediğimiz bir “hür irade” bize vermiştir. Hür irade, isteme, arzulama, düşünme, istediği gibi hareket edebilme, hayat?m?z? yönetebilme/yönlendirebilme serbestisi demektir. Ne istersek, ne arzularsak, neye inan?rsak—derecesine göre—Allah onu yarat?r, onu yazar, onu verir...
Hür iradeyi şu misâlle aç?klayabiliriz: On katl?, asansörlü bir apartman? düşünün... Beşinci kattan yukar?s?nda iyilikler, güzellikler, olumlu davran?şlar, sevaplar, meşrû yerler; aşağ?s?nda çirkinlikler, kötülükler, olumsuzluklar, günahlar, gayrimeşrû yerler bulunsun. Biz beşinci kat?nday?z. Asansörde, hangi katta neyin bulunduğunu gösteren tarifnâme, levhalar, işaretler, ayr?ca asansörü çal?şt?ran yetkili vard?r. Asansöre biniyoruz... Asansör, elektrik sistemi vs. kaderdir ve küllî iradedir. Bizim istediğimiz düğmeye basmam?z, “cüz’î irade” dediğimiz hür irademizdir. Biz hangi düğmeye basarsak ve asansör çal?şt?r?c?s?na nereye gitmek istediğimizi söylersek, asansör bizi oraya götürür. Düğmeye basarken herhangi bir zorlamaya tabi olmad?ğ?m?z? vicdanen de biliyoruz. Asansörcü bizi dinlemezse, zaten ondan biz mes’ul değiliz...
Hür iradenin mahiyetini anlamamam?z, olmamas?na delil olmaz. Ve “cüz-i ihtiyarî” dediğimiz bu hareketlerde gayet serbest olduğumuzu ve hiçbir bask?ya maruz kalmad?ğ?m?z?, tam tarif edemesek de, serbest olduğumuzu, herhangi bir bask?ya maruz kalmad?ğ?m?z? aklen ve vicdanen biliriz.
Herkes yapt?ğ? işlerde herhangi bir bask?ya maruz kalmad?ğ?n? bilir. Dolay?s?yla “hür iradesi”yle yapt?ğ? işlerden mes’uldür. Ki, onlar? yaparken, herhangi bir bask? alt?nda kalmad?ğ?n? gayet iyi bilmektedir... Meselâ insan yoldan giderken, önüne büyük bir çukur ç?ksa, “Ne yapay?m, kaderimde bu da varm?ş!” deyip içine atlamamakta, yolunu değiştirmektedir.
Kötü işler yap?p, günah işleyip yoldan sapanlar, “Ben kaderin mahkûmuyum!” diyerek kendilerini mazur gösterirken iyi işleri kendilerine mal etmeleri, asl?nda hür iradelerinin varl?ğ?n? kabul ettiklerini gösteriyor; ancak günah psikolojisi onlara kendilerini müdafaa ettiriyor ve mazur gösteriyor!
Oysa cinayet işleyen, h?rs?zl?k yapan ve bir başka suçla günah irtikâp edenler vicdanen bilirler ki, mahkûm değiller; zorlanmamakta, herhangi bir bask?ya maruz kalmamaktad?rlar… Zira kendilerini öldürmeye teşebbüs edip mallar?n? çalmaya çal?şanlar?n, “Biz kaderin mahkûmuyuz, ne yapal?m, aln?m?za yaz?lm?ş!” gibi saçma sapan mazeretlerini kabul etmezler.
Konuyu şu örnekle açmaya çal?şal?m: Okul, kaderdir. Talebenin “okul” meselelerinde, yaln?z “okumak” ve “hocalarla olan münasebeti” dâhilinde mes’uliyeti vard?r. Dersine çal?şmayan, vazifesini yerine getirmeyen bir öğrenci, suçu öğretmene ve okula yükleyemez! Hayrettir ki, hiçbir Cebriyeci, surat?n?n ortas?na yediği yumruk sahibine, “N’apal?m, sen rüzgâr?n önüne kap?lm?ş bir kuru yaprak gibisin!” demediği hâlde, işlediği günahlar?/kötülükleri kadere yükleme cehaletini gösterebiliyor!
Ali FERŞADOĞLU-04.04.2008
Konu Abdulbaki tarafından (03.04.08 Saat 18:50 ) değiştirilmiştir.
Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)
Kadiri bir seyyid dedem şöyle bir misal veriyordu;
Bizler araban?n direksiyonu isek araban?n motoru bir nevi Allah ?n Kudreti. Biz direksiyonu hangi yöne çevirir isek o istikamette ilerleriz... Yani cüziyetimizi ancak külliyete teslimiyet ile anlam buluyor... Eğer yoldan ç?kmak istemiyorsak yada ç?kmaz bir yola girmek istemiyorsak, Allah ?n göstermiş olduğu s?rat? müstakimde, direksiyonumuzu tutmak gerekiyor...
Selamlar...
Allah raz? olsun kardeşim.
On Yedinci Sözden devam edelim:
Halbuki o cüz-i ihtiyarî denilen silâh-? insanî hem âciz, hem k?sad?r. Hem ayar? noksand?r. ?cad edemez. Kisbden başka hiçbir şey elinden gelmez. HAŞ?YE 12
HAŞ?YE 12 ?man, o cüz-i ihtiyarîyi, Allah nam?na istimal ettirip, her şeye karş? kâfi getirir. Bir askerin cüzî kuvvetini devlet hesab?na istimal ettiği vakit, binler kuvvetinden fazla işler görmesi gibi...
Ne geçmiş zamana hulûl edebilir, ne de gelecek zamana nüfuz edebilir. Mazi ve müstakbele ait emellerime ve elemlerime faydas? yoktur. HAŞ?YE 13
HAŞ?YE 13 ?man, dizginini cism-i hayvanînin elinden al?p kalbe, ruha teslim ettiği için, maziye nüfuz ve müstakbele hulûl edebilir. Çünkü kalb ve ruhun daire-i hayat? geniştir.
O cüz-i ihtiyarînin meydan-? cevelân?, k?sac?k şu zaman-? haz?r ve bir ân-? seyyaldir.
?şte, şu cihan kadar ve milyarlar ile ancak tahsil edilen hâcet nerede? Ve bu beş paral?k cüz-ü ihtiyarî nerede? Bununla onlar?n mübayaas?na gidilmez, bununla onlar kazan?lmaz. Öyleyse başka bir çare aramak gerektir.
O çare ise şudur ki: O cüz-i ihtiyarîden dahi vaz geçip, irade-i ?lâhiyeye işini b?rak?p, kendi havl ve kuvvetinden teberri edip, Cenâb-? Hakk?n havl ve kuvvetine iltica ederek hakikat-i tevekküle yap?şmakt?r. Yâ Rab! Madem çare-i necat budur; Senin yolunda o cüz-i ihtiyarîden vaz geçiyorum ve enaniyetimden teberri ediyorum.(On Yedinci Söz )
Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)
Maşallah, bârekâllah! Muhterem hocam dosyalarından yalnız dar çevresini değil, umum Risale Forum ailesini de istifade ettiriyor. Allah razı olsun.
"Ey Rabbimiz! Biz indirdiğin kitaba inandık ve peygambere uyduk. Sen de bizi, Senin birliğine ve peygamberinin doğruluğuna şahitlik edenlerle beraber yaz." Âl-i İmrân Sûresi: 3:53.
Madem her şey yaz?lm?ş ben neden sorumlu tutuluyorum?
VAKT?YLE SOHBET SERVER?M?ZDE YAZMIŞ OLDUĞUM B?R SOHBETT?R O NEDENLE BU ŞEK?LDE YAZILIDIR,ALT ALTA YAZILI OLDUĞUNDAN UZUN G?B? GÖRÜNMEKTED?R ANCAK GÖRÜNDÜĞÜ G?B? UZUN DEĞ?LD?R, Ş?MD?DEN ALLAH RAZI OLSUN
[18:18] <Tarihci> mademki herşey
[18:18] <Tarihci> kader kitab?nda
[18:19] <Tarihci> yaz?l?d?r
[18:19] <Tarihci> lehvi mahfuz da sakl?d?r
[18:19] <Tarihci> neden biz sorumlu tutuluyoruz
[18:19] <Tarihci> işin inceliği ve esprisi
[18:19] <Tarihci> şurdad?r::::::::::::::::
[18:19] <Tarihci> orda öle yaz?yor diye biz öle yaşam?yoruz
[18:19] <Tarihci> biz böle yaşayacağ?m?z için
[18:19] <Tarihci> orda öle yaz?lm?ş
[18:19] <Tarihci> yani bi
[18:20] <Tarihci> tiyatro piyesini canland?rm?yoruz
[18:20] <Tarihci> bunu şöle açal?m
[18:20] <Tarihci> bir muhendis
[18:20] <Tarihci> yapt?ğ? bi araban?n
[18:20] <Tarihci> s?n?rlar?n? bilir değilmi
[18:20] <Tarihci> mesela
[18:20] <Tarihci> ne kadar h?z yapabileceğini
[18:21] <Tarihci> kaç derecelik aç?yla
[18:21] <Tarihci> viraj? dönebileceğini
[18:21] <Tarihci> ne kadar yolda
[18:21] <Tarihci> ne kadar benzin tüketeceğini
[18:21] <Tarihci> bunlar? o arabay? yapan muhendis
[18:21] <Tarihci> bilir
[18:21] <Tarihci> pekii
[18:21] <Tarihci> bir insan bile yapt?ğ? makinenin neler yapabileceiğini bilirken
[18:21] <Tarihci> bizleri yaratn Allah
[18:22] <Tarihci> bizim neler yapacağ?m?z? bilmezmi
[18:22] <Tarihci> elbette bilir
[18:22] <Tarihci> bilmekle kalmam?şt?r
[18:22] <Tarihci> birde
[18:22] <Tarihci> bizi daha yaratmadan evvel
[18:22] <Tarihci> bizim neler yapacağ?m?z?
[18:22] <Tarihci> yazm?şt?r
[18:22] <Tarihci> bunalr bizim kader defterlerimizde sakl?d?r
[18:22] <Tarihci> kadere inanmak demek
[18:23] <Tarihci> Allah ?n daha bizi yaratmadan evvel bizim hayatta neler yapacağ?m?z? nas? yaşayacağ?m?z? bilmesine ve yazm?ş olmas?na inanmakt?r
[18:23] <Tarihci> bunuda
[18:23] <Tarihci> şöle örnekleyelim
[18:23] <Tarihci> takvimlerde
[18:23] <Tarihci> mesela 3 y?l sonra
[18:23] <Tarihci> güneşin şu şu günde şu saatte tutulacağ? yazar
[18:24] <Tarihci> şimdi sorar?m size
[18:24] <Tarihci> takvimde yazd?ğ? içinmi güneş tutuluyor
[18:24] <Tarihci> yoksa
[18:24] <Tarihci> güneş tutulacağ? içinmi takvime öle yazm?şlar
[18:24] <Tarihci> elbette
[18:24] <Tarihci> daha evvelden hesaplam?şlar
[18:24] <Tarihci> güneşin tutulacağ?n? bilmişler
[18:25] <Tarihci> ve daha o olay olmadan evvel yazm?şlar
[18:25] <Tarihci> işte bizim
[18:25] <Tarihci> kader kitablar?m?zda bu şekilde yaz?lm?şt?r
[18:25] <Tarihci> Allah bizim neler yapacağ?m?z? daha bizi yaratmadan evvel bilmektedir ve yazm?şt?r
[18:25] <Tarihci> bizde buna inan?r?z
[18:25] <Tarihci> yani
[18:26] <Tarihci> Allah ?n bizi yaratmadan evvel bizim amellerimizi bildiğine
[18:26] <Tarihci> inan?r?z
[18:26] <Tarihci> sorumluluk bahsine tekrar dönecek olursak
[18:26] <Tarihci> kişi
[18:26] <Tarihci> isterse günaha girer isterse girmez
[18:26] <Tarihci> tamamen özgürdür
[18:26] <Tarihci> mesela bir gün
[18:27] <Tarihci> bir adam gelir elindeki ekmeği gösterir
[18:27] <Tarihci> efendmize
[18:27] <Tarihci> derki ya rasulallah
[18:27] <Tarihci> bu benim r?zk?mm?d?r değilmidr
[18:27] <Tarihci> peygamber efendimiz Hz.Muhammed (sav) derki
[18:27] <Tarihci> yersen r?zk?nd?r yemessen değildir
[18:27] <Tarihci> işte bu kadar basit
[18:27] <Tarihci> camdan aşağ? atlamak yada atlamamak
[18:28] <Tarihci> tamamen benim elimde
[18:28] <Tarihci> ama Allah
[18:28] <Tarihci> beni uyarm?ş
[18:28] <Tarihci> ey kulum intihar etme demiş
[18:28] <Tarihci> ben buna rağmen
[18:28] <Tarihci> edersem suçlusu tabiki
[18:28] <Tarihci> benimdir
[18:28] <Tarihci> şimdi gidip zina edip bu benim kaderimde varm?ş diyemezsiniz
[18:28] <Tarihci> çünki zina etmek iişi
[18:28] <Tarihci> cüzi iradeyle ilgilidir o fiili yap?p yapmamak konusunda özgürüz
[18:29] <Tarihci> ondan dolay?da sorumluluğu bize aittir
[18:29] <Tarihci> yani kaderde var ama onu oraya yazd?ran
[18:29] <Tarihci> biziz
[18:29] <Tarihci> evet abiler
[18:29] <Tarihci> k?sacas? bu kadar
"Allah dilemeseydi siz dileyemezdiniz" O halde Allah benim gunah işlememi dilemiş olmuyor mu? Sorumlusu da Allah değil mi? (haşa)
Kardeşlerim baz? isnanlar işledikleri gunahlardan s?yr?lmak bu şekilde vicdanlar?n? rahatl atmak için baz? ayet ve hadisl erin gercek manala r?n? ve manalardaki incelikleri bilmeden veya bilerek kas?tl? farkl? gösterip ehli iman?n kader konusunda ak?llar?n? buland?r?yorlar.. diyorl arki Allah dilemeseydi biz dileyemezdik , o halde gunahlar?m?z? Allah diliyor yani biz sorumlu değliz zaten Allah bunlar? affedecek..
şimdi bu dilemek ne manada kullan?lm?ş onu aç?klamaya çal?şal?m
küçük bir çocuk düşünelim 2-3 yaşlar?nda konuşuyor istiyor ama gücü bir iş yapmaya yetmiyor.. şimdi bu çocuğu güçlü kuvvet li bir adam?n omuzla r?na koyal?m ve adam o çocuğun emrine amade olsun her istediğini yaps?n..
şimdi çocuk diyork i şu kayay? şurdan al buraya koy. adamda kayay? kald?r?p isteni len yere koyuyor..
şimdi düşünelim,,, çocuk o kayan?n yer değiştirmesini diliyor.. adam ise çocuk diledi diye, o işi yapmay? diliyo r ve kayan?n yerini değiştiriyor.. şimdiiiiiiii o çocuğun gücü o işi yapmaya yetmiyor.. adam?n ise yetiyor... önce çocuk diliyo r sonra adam çocuk dilediği için o işi yapmay? diliyo r ve yap?yor..
peki adam o işi yapmay? dileme seydi çocuğun dileme sinin bir ehemmi yeti olacak m?yd?? adam o işi yapmay? isteme seydi çocuk istese de isteme sede bişey değişmeyecekti.. yani adam dileme seydi çocuğun dileme sinin bir önemi olmayacakt?..
teşbihte hata olmaz, işte biz o çocuğuz, her istediğimizi yapan zat ise Allah u Tealad?r.. biz isteri z Allah onu oldurur.. ama Allah onu oldurm ak istemesse o olmaz, Allah bizim dilediğimiz şeyi yapmay? dileme zse bizim dileğimizin bir manas? ve tesiri olmaz. . yani Allah bizim dilediğimizi yapmay? dileme se biz dileye meyiz yani istediğimiz şey oluvermez...
velhas?l, ben zina etmeyi dilers em Allah bunu ben yapmak istediğim için benim yapmam a izin verir o fiili olduru r,, çünki bana özgür irade vermiş beni hür yaratm?ş ne isters em onu yapma kabili yeti vermiş, nas?lki Kendis ini tespih edenle r olduğu gibi Kendis ine adice küfr edenle rde var ve Allah o küfredenleri o saniye de yerle bir etmiyo r çünki istediğini yapmak ta özgür b?rakm?ş....ben isteri m Allah oldurur ben haram yada helal neyi isters em Allah onu oldurur..
Konu Tarihci tarafından (05.04.08 Saat 00:31 ) değiştirilmiştir.
Cüz i irade ve Külli irade nas?l işler bunu da meşhur asansör temsilinde anlamaya çal?şal?m.. mümkün olduğunca k?sa ve anlaş?l?r olmaya ayr?nt?lara boğulmamaya çal?ş?yorum, s?k?c? olmuşsa hakk?n?z? helal edin..
Siz bir asansörun içindesiniz, asansörun içinde bildiğiniz gibi tüm katlara ait kat numaralar?n?n düğmeleri var.
Asansör ve tertibat? sizin elinizde değil, motoru çelik halatlar? elektirik sistemi k?zaklar? vs.. ancak içinde bulunduğunuz bu asansörün aşağ?yam? yukar?yam? gideceği bir tuşa basmak suretiyle size b?rak?lm?ş, siz kendi isteğinizle 1. kat?n veya 10. kat?n düğmesine basabilir ve asansörün o kata gitmesini sağlayabilirsiniz.
?şte burada asansörün gideceği yönü biz belirliyoruz, tamamen kendi isteğimizle bunda tamamen serbestiz, bu bizim cüzi irademizdir.
Bizim bir tuşa dokunup hareket etmesine izin verdiğimiz asansör, biz tuşa dokunduktan sonra bütün işlemi kendisi yap?yor. işlemciye sinyal gidince o kilitleri boşalt?p motoru çal?şt?r?yor ve belirli h?zla bizi gitmek istediğimiz kata götürdükten sonra motorun gücünü kesip k?zaklar? kilitliyor. bizim burda hiçbir müdahelemiz olam?yor, asansör bu işleri tamamen kendisi yap?yor. işte buda külli iradedir. biz sadece gitmek istediğimiz yeri belirttik gerisini ise bizim elimizde olmayan bir güç yapt?..
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)