+ Konu Cevaplama Paneli
16. Sayfa - Toplam 22 Sayfa var BirinciBirinci ... 6 14 15 16 17 18 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 151 ile 160 ve 219

Konu: Molla Muhammedin Üç Mehdi İddiasına Cevap

  1. #151
    Ehil Üye nurhanali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    3.463

    Standart

    Aziz, sıddık kardeşlerim,
    Evvela: Nurun ehemmiyetli ve çok hayırlı bir şakirdi, çokların namına benden sordu ki: "Nurun halis ve ehemmiyetli bir kısım şakirtleri, pek musırrane olarak,
    ahir zamanda gelen Al-i Beytin büyük bir mürşidi seni zannediyorlar ve o kadar çekindiğin halde onlar ısrar ediyorlar.
    Sen de bu kadar musırrane onların fikirlerini kabul etmiyorsun, çekiniyorsun. Elbette onların elinde bir hakikat ve kat i bir hüccet var ve sen de
    bir hikmet ve hakikate binaen onlara muvafakat etmiyorsun.
    Bu ise bir tezattır, herhalde hallini istiyoruz."
    Ben de bu zatın temsil ettiği çok mesaillere cevaben derim ki:

    O has Nurcuların ellerinde bir hakikat var.
    Fakat iki cihette bir tabir ve tevil lazım.
    BİRİNCİSİ : Çok defa mektuplarımda işaret ettiğim gibi,
    Mehdi-i Al-i Resulün temsil ettiği kudsi cemaatinin
    şahs-ı manevisinin
    üç vazifesi var.


    Eğer çabuk kıyamet kopmazsa ve
    beşer bütün bütün yoldan çıkmazsa,
    o vazifeleri onun cemiyeti ve seyyidler cemaati yapacağını rahmet-i İlahiyeden bekliyoruz.



    Ve onun üç büyük vazifesi olacak:

    Birincisi : Fen ve felsefenin tasallutuyla ve maddiyun ve tabiiyyun taunu, beşer içine intişar etmesiyle, herşeyden evvel felsefeyi ve maddiyun fikrini tam susturacak bir tarzda imanı kurtarmaktır.
    Ehl-i imanı dalaletten muhafaza etmek ve bu vazife hem dünya, hem herşeyi bırakmakla, çok zaman tedkikat ile meşguliyeti iktiza ettiğinden, Hazret-i Mehdinin, o vazifesini bizzat kendisi görmeye vakit ve hal müsaade edemez.

    Çünkü hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) cihetindeki saltanatı, onunla iştigale vakit bırakmıyor.

    Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek.

    O zat, o taifenin uzun tetkikatıyla yazdıkları eseri kendine hazır bir program yapacak, onunla o birinci vazifeyi tam yapmış olacak.

    Bu vazifenin istinad ettiği kuvvet ve manevi ordusu,
    yalnız ihlas ve sadakat ve tesanüd sıfatlarına tam sahip olan bir kısım şakirtlerdir.
    Ne kadar da az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kıymetli sayılırlar.


    İkinci vazifesi : Hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) unvanıyla şeair-i İslamiyeyi ihya etmektir. Alem-i İslamın vahdetini nokta-i istinad edip beşeriyeti maddi ve manevi tehlikelerden ve gazab-ı İlahiden kurtarmaktır. Bu vazifenin, nokta-i istinadı ve hadimleri, milyonlarla efradı bulunan ordular lazımdır.


    Üçüncü vazifesi : İnkılabat-ı zamaniye ile çok ahkam-ı Kur'âniyenin zedelenmesiyle ve şeriat-ı Muhammediyenin (a.s.m.) kanunları bir derece tatile uğramasıyla, o zat, bütün ehl-i imanın manevi yardımlarıyla ve ittihad-ı İslamın muavenetiyle ve bütün ulema ve evliyanın ve bilhassa Al-i Beytin neslinden her asırda kuvvetli ve kesretli bulunan milyonlar fedakar seyyidlerin iltihaklarıyla o vazife-i uzmayı yapmaya çalışır.

    Şimdi hakikat-i hal böyle olduğu halde, en birinci vazifesi ve en yüksek mesleği olan imanı kurtarmak ve imanı, tahkiki bir surette umuma ders vermek, hatta avamın da imanını tahkiki yapmak vazifesi ise, manen ve hakikaten hidayet edici, irşad edici manasının tam sarahatini ifade ettiği için, Nur şakirtleri bu vazifeyi tamamıyla Risale-i Nur da gördüklerinden, ikinci ve üçüncü vazifeler buna nisbeten ikinci ve üçüncü derecedir diye, Risale-i Nur'un şahs-ı manevisini haklı olarak bir nevi Mehdi telakki ediyorlar.
    O şahs-ı manevinin de bir mümessili, Nur şakirtlerinin tesanüdünden gelen bir şahs-ı manevisi ve o şahs-ı manevide bir nevi mümessili olan biçare tercümanını zannettiklerinden, bazan o ismi ona da veriyorlar. Gerçi bu, bir iltibas ve bir sehivdir, fakat onlar onda mes ul değiller. Çünkü ziyade hüsn-ü zan, eskiden beri cereyan ediyor ve itiraz edilmez. Ben de o kardeşlerimin pek ziyade hüsn-ü zanlarını bir nevi dua ve bir temenni ve Nur talebelerinin kemal-i itikatlarının bir tereşşuhu gördüğümden, onlara çok ilişmezdim. Hatta eski evliyanın bir kısmı, keramet-i gaybiyelerinde Risale-i Nur u aynı o ahir zamanın hidayet edicisi olduğu diye keşifleri, bu tahkikat ile tevili anlaşılır.

    Demek iki noktada bir iltibas var; tevil lazımdır.


    Birincisi: Ahirdeki iki vazife, gerçi hakikat noktasında birinci vazife derecesinde değiller; fakat hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) ve ittihad-ı İslam ordularıyla zemin yüzünde saltanat-ı İslamiyeyi sürmek cihetinde herkeste, hususan avamda, hususan ehl-i siyasette, hususan bu asrın efkarında, o birinci vazifeden bin derece geniş görünüyor. Ve bu isim bir adama verildiği vakit, bu iki vazife hatıra geliyor; siyaset manasını ihsas eder, belki de bir hodfuruşluk manasını hatıra getirir; belki bir şan, şeref ve makamperestlik ve şöhretperestlik arzularını gösterir. Ve eskiden beri ve şimdi de çok safdil ve makamperest zatlar, Mehdi olacağım diye dava ederler. Gerçi her asırda hidayet edici, bir nevi Mehdi ve müceddid geliyor ve gelmiş. Fakat herbiri, üç vazifelerden birisini bir cihette yapması itibarıyla, ahir zamanın Büyük Mehdi unvanını almamışlar.
    Hem mahkemede Denizli ehl-i vukufu, bazı şakirtlerin bu itikatlarına göre, bana karşı demişler ki:
    "Eğer Mehdilik dava etse, bütün şakirtleri kabul edecekler."
    Ben de onlara demiştim: "Ben, kendimi seyyid bilemiyorum. Bu zamanda nesiller bilinmiyor. Halbuki ahir zamanın o büyük şahsı, Al-i Beytten olacaktır. Gerçi manen ben Hazret-i Ali nin (r.a.) bir veled-i manevisi hükmünde ondan hakikat
    dersini aldım ve Al-i Muhammed Aleyhisselam bir manada hakiki Nur şakirtlerine şamil olmasından, ben de Al-i Beytten sayılabilirim.
    Fakat bu zaman şahs-ı manevi zamanı olmasından ve Nurun mesleğinde hiçbir cihette benlik ve şahsiyet ve şahsi makamları arzu etmek ve şan şeref kazanmak olmaz; ve sırr-ı ihlasa tam muhalif olmasından, Cenab-ı Hakka hadsiz şükür ediyorum ki, beni kendime beğendirmemesinden, ben öyle şahsi ve haddimden hadsiz derece fazla makamata gözümü dikmem. Ve Nurdaki ihlası bozmamak için, uhrevi makamat dahi bana verilse, bırakmaya kendimi mecbur biliyorum" dedim, o ehl-i vukuf sustu.
    Emirdağ Lâhikası
    (sual1; kimin üç vazifesi var;
    temsil ettiği kudsi cemaatının şahsı manevisinin )

    (sual2 ;Rahmeti ilahiyeden beklediğimiz bu vazifeleri kim yapacak;
    onun cemiyeti ve seyyidler cemaati)

    (sual3;birinci vazife: iman kurtarmak vazifesini kim yapıyor;

    Bu vazifenin istinad ettiği kuvvet ve manevi ordusu,
    yalnız ihlas ve sadakat ve tesanüd sıfatlarına tam sahip olan bir kısım şakirtlerdir.
    Ne kadar da az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kıymetli sayılırlar. )


    (sual4;İkinci vazife:Şeariyi islamiyeyi ihya etmektir kim yapacak;
    Bu vazifenin, nokta-i istinadı ve hadimleri, milyonlarla efradı bulunan ordular lazımdır.)

    (sual5;üçüncü vazife:Ahkam-ı kur'aniye ve şeriat-ı hayatlandırmak kim yapacak;

    bütün ehl-i imanın manevi yardımlarıyla ve ittihad-ı İslamın muavenetiyle ve bütün ulema ve evliyanın ve bilhassa Al-i Beytin neslinden her asırda kuvvetli ve kesretli bulunan milyonlar fedakar seyyidlerin iltihaklarıyla o vazife-i uzmayı yapmaya çalışır.)

    Elhasıl;
    Bu mektubun hiç bir yerinde tek bir zatın yapacağı bir vazife yoktur.(Üstad)O zat ne yapıyor.Bütün bu işleri yapacak fedakar zatları eğitecek kitapları yazıyor.Veyahut yazdırılıyor.


    En sonda Ehli vukuf sustu yazıyor.
    Vukufsuz ehli vukuf susmaz.

    Hem biz Üstadı mehdi bilmekle mesul değiliz.Yukarıdaki alıntıda yazıyor.Aynı renkli yeri okuyun.Elhamdülillah.
    Risale-i nur bir imtihan kitabıdır.
    Davasına sadık olmayan insanların başarı ihtimali yoktur.



  2. #152
    Yasaklı Üye abdussamedfani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Bulunduğu yer
    kayseri
    Yaş
    50
    Mesajlar
    1.195

    Standart

    zerre06 dan Allah raz? olsun.
    Tamamen "bürhan"a dayal? bu yaz?s?, çok k?ymetli bir çal?şmad?r. Okur okumaz hemen bilgisayar?ma kaydettim.
    Yaz? da hiç bir taassup yok. En ufak sataşma ve hakaret yok.
    Kişisel duygular yerine, nesnel verilerden hareket ediyor.
    Kişileri değil, fikirleri esas al?yor.
    Baş?ndan sonuna kadar hakikat avc?l?ğ? yap?yor.
    Yüzbin maşaallah.
    Bu konuda çok müdakkik değilim.
    Belki zerre kardeşimizin yaz?lar?nda yan?ld?ğ? noktalar olabilir. tam bilemiyorum.
    Delilleri çok net bir şekilde s?ralam?ş.
    Şimdi acizane kendi kanaatlerimi yazmak istiyorum.
    1,5 milyar alemi islam?n ümitsizlikle k?vrand?ğ? bir dönemde mehdiyet ümidini canl? tutman?n kime ne zarar? var ?
    Sadece Nur dairesinin belli bir k?sm?; "mehdi gelmeyecek" demesi'nin -velev onlar hakl? dah olsa- 1,5 milyar alemi islam için ne faydas? olacak ?
    Şayet endişe edilen konu "sahte mehdiler" ise, böyle bir tehlike 14 as?rd?r hep var olmuştur. Sahtekarlar kendi kendilerine rezil olmuşlard?r.
    Zaten mehdiden beklenenler malumdur. Hayat?na sünnet-i seniyyeyi hakim k?lm?ş bir mübarek zat, eğer mehdi değilse de O'nun sad?k bir talebesidir. Hepimiz netice de Mehdinin "islam? hakim k?lma" davas? için çal?şm?yor muyuz ?
    Peki "mehdi gelmeyecek" diyenler...
    Ya siz haks?zsan?z ne olacak ?
    Ya O mübarek Zat (a.s.) gelecekse...?
    O mübarek zat? (a.s.) ilk inkar edecekler sizler mi olacaks?n?z ?
    Allah hepimize hidayet versin.AM?N.

  3. #153
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Alıntı abdussamedfani Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    zerre06 dan Allah raz? olsun.
    Tamamen "bürhan"a dayal? bu yaz?s?, çok k?ymetli bir çal?şmad?r. Okur okumaz hemen bilgisayar?ma kaydettim.
    Yaz? da hiç bir taassup yok. En ufak sataşma ve hakaret yok.
    Kişisel duygular yerine, nesnel verilerden hareket ediyor.
    Kişileri değil, fikirleri esas al?yor.
    Baş?ndan sonuna kadar hakikat avc?l?ğ? yap?yor.
    Yüzbin maşaallah.
    Bu konuda çok müdakkik değilim.
    Belki zerre kardeşimizin yaz?lar?nda yan?ld?ğ? noktalar olabilir. tam bilemiyorum.
    Delilleri çok net bir şekilde s?ralam?ş.
    Şimdi acizane kendi kanaatlerimi yazmak istiyorum.
    1,5 milyar alemi islam?n ümitsizlikle k?vrand?ğ? bir dönemde mehdiyet ümidini canl? tutman?n kime ne zarar? var ?
    Sadece Nur dairesinin belli bir k?sm?; "mehdi gelmeyecek" demesi'nin -velev onlar hakl? dah olsa- 1,5 milyar alemi islam için ne faydas? olacak ?
    Şayet endişe edilen konu "sahte mehdiler" ise, böyle bir tehlike 14 as?rd?r hep var olmuştur. Sahtekarlar kendi kendilerine rezil olmuşlard?r.
    Zaten mehdiden beklenenler malumdur. Hayat?na sünnet-i seniyyeyi hakim k?lm?ş bir mübarek zat, eğer mehdi değilse de O'nun sad?k bir talebesidir. Hepimiz netice de Mehdinin "islam? hakim k?lma" davas? için çal?şm?yor muyuz ?
    Peki "mehdi gelmeyecek" diyenler...
    Ya siz haks?zsan?z ne olacak ?
    Ya O mübarek Zat (a.s.) gelecekse...?
    O mübarek zat? (a.s.) ilk inkar edecekler sizler mi olacaks?n?z ?
    Allah hepimize hidayet versin.AM?N.
    Allah tüm arkadaşlardan raz? olsun..herkesin ayr? meziyetlerinden istifade ediyoruz(kendi ad?ma...)...kardeşimizde çok güzel ,makul izahlar yapm?ş.....maşallah..hiç bir nur talebesinin öyle mühim bir zat? inkar edeceğini sanm?yorum...gelse baş göz üstüne gelsin elbete alem-i islam?n selameti için gelecek, herkese selamet getirecek bir zat?n ayaklar?n?n alt?na baş?m? koyar?m...burda esas olan?n iman hizmeti olduğu sürekli söyleniyor..ve bundan sonra gelecek tüm hizmetlerinde bunun zillinde devam edileceği ifade ediliyor...kim gelirse gelsin imani hizmeti terkedeceğini ve sadece siyasi ve dünyevi bir hizmeti devam ettireceğini kim söyleyebilir...elbeteki arkadaşlar?n ?srar üzerinde durduğu konunun yani iman hizmetinin hiç bir zaman terkedilemeyeceği hususudur..yoksa aleme islam?n hükümran olacağ? ve bunu mehdi-i azam yada bir başkas? yapacağ?n? hangi müslüman inkar edebilir hangi nur talebesi lakayt kalabilir...yoksa esasta herkes ayn? noktaya parmak bas?yor..fakat söyleme tarz?ndan dolay? işler birbirine kar?ş?yor...herkesin davas? ve iddias? dünyaya islam? maddi manevi hakim k?lmakt?r..birilerimiz öncelikle kalblere girelim diyor....bununda zarar? degil hakimiyet-i islamiyeye faydas? vard?r....herkese hay?rl? cumalar...şu bedevi kardeşinize dua edin beni bu çöllerde mahvetmesin rabbim...
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  4. #154
    Vefakar Üye zerre06 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Bulunduğu yer
    ANKARA
    Mesajlar
    510

    Standart

    Alıntı abdussamedfani Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    zerre06 dan Allah raz? olsun.
    Tamamen "bürhan"a dayal? bu yaz?s?, çok k?ymetli bir çal?şmad?r. Okur okumaz hemen bilgisayar?ma kaydettim.
    Yaz? da hiç bir taassup yok. En ufak sataşma ve hakaret yok.
    Kişisel duygular yerine, nesnel verilerden hareket ediyor.
    Kişileri değil, fikirleri esas al?yor.
    Baş?ndan sonuna kadar hakikat avc?l?ğ? yap?yor.
    Yüzbin maşaallah.
    Bu konuda çok müdakkik değilim.
    Belki zerre kardeşimizin yaz?lar?nda yan?ld?ğ? noktalar olabilir. tam bilemiyorum.
    Delilleri çok net bir şekilde s?ralam?ş.
    Şimdi acizane kendi kanaatlerimi yazmak istiyorum.
    1,5 milyar alemi islam?n ümitsizlikle k?vrand?ğ? bir dönemde mehdiyet ümidini canl? tutman?n kime ne zarar? var ?
    Sadece Nur dairesinin belli bir k?sm?; "mehdi gelmeyecek" demesi'nin -velev onlar hakl? dah olsa- 1,5 milyar alemi islam için ne faydas? olacak ?
    Şayet endişe edilen konu "sahte mehdiler" ise, böyle bir tehlike 14 as?rd?r hep var olmuştur. Sahtekarlar kendi kendilerine rezil olmuşlard?r.
    Zaten mehdiden beklenenler malumdur. Hayat?na sünnet-i seniyyeyi hakim k?lm?ş bir mübarek zat, eğer mehdi değilse de O'nun sad?k bir talebesidir. Hepimiz netice de Mehdinin "islam? hakim k?lma" davas? için çal?şm?yor muyuz ?
    Peki "mehdi gelmeyecek" diyenler...
    Ya siz haks?zsan?z ne olacak ?
    Ya O mübarek Zat (a.s.) gelecekse...?
    O mübarek zat? (a.s.) ilk inkar edecekler sizler mi olacaks?n?z ?
    Allah hepimize hidayet versin.AM?N.
    öncelikle okuduğumda,yaz?lar?n k?ymetini aynen sizin gibi ben de takdir edenlerdenim..şahs?ma hiçbr hisse yoktur..
    maşaallah ? hakkedenler se bu tetkikat? yapan k?ymetli alim zatlard?r..akl?ma lakin şu son sat?rlar?n?zdaki cümleleri okuyunca,yine ayn? ayet geldi akl?ma:
    meta nasrullah?Allah?n yard?m? ne zaman?
    bak?n son hadde gelmiş..
    "meta nasrullah* ela inne nasrallahi kar?b "
    "Allah?n yard?m? ne zaman?..işte o an Allah ?n yard?m? yak?nd?r.!"


    bana şu sual ve cvb? özellikle çok ehemmiyetli gelmişti:


    Sual; Ahir zamanda Hazret-i Mehdi geleceğine ve fesada girmiş alemi ?slah edeceğine dair müteaddit rivayet-i sahiha var.

    Halbuki şu zaman cemaat zaman?d?r; şah?s zaman? değil! Şah?s ne kadar dâhî ve hattâ yüz dâhî derecesinde olsa, bir cemaat?n mümessili olmazsa, bir cemaatin şahs? manevîsini temsil etmezse; muhalif bir cemaat?n şahs? manevîsine karş? mağluptur.

    Şu zamanda -kuvvet-i velayeti ne kadar yüksek olursa olsun- böyle bir cemaat-? beşeriyenin ifsadat-? azîmesi içinde nas?l ?slah eder?

    Eğer Mehdinin bütün işleri hârika olsa, şu dünyadaki hikmet-i ?lahiyeye ve kavanin-i âdetullaha muhalif düşer. Bu Mehdi meselesinin s?rr?n? anlamak istiyoruz?

    Elcevab; Cenab-? Hak kemal-i rahmetinden, şeriat-? ?slâmiyenin ebediyetine bir eser-i himayet olarak, her bir fesad-? ümmet zaman?nda bir muslih veya bir müceddid veya bir halife-i zîşan veya bir kutb-u azam veya bir mürşid-i ekmel veyahut bir nevi Mehdi hükmünde mübarek zâtlar? göndermiş; fesad? izale edip, milleti ?slah etmiş; Din-i Ahmedîyi (A.S.M.) muhafaza etmiş.

    Madem âdeti öyle cereyan ediyor, âhirzaman?n en büyük fesad? zaman?nda; elbette en büyük bir müçtehid, hem en büyük bir müceddid, hem hâkim, hem mehdi, hem mürşit, hem kutb-u a'zam olarak bir zât-? nuranîyi gönderecek ve o zât da Ehl-i Beyt-i Nebevîden olacakt?r.

    Cenab-? Hak bir dakika zarf?nda beyn-es sema vel-arz âlemini bulutlarla doldurup boşaltt?ğ? gibi, bir saniyede denizin f?rt?nalar?n? teskin eder ve bahar içinde bir saatte yaz mevsiminin numunesini ve yazda bir saatte k?ş f?rt?nas?n? icat eden Kadîr-i Zülcelal; Mehdi ile de âlem-i ?slâm’?n zulümat?n? dağ?tabilir. Ve va’detmiştir, vaadini elbette yapacakt?r. Kudret-i ?lahiye noktas?nda bak?lsa, gayet kolayd?r. Eğer daire-i esbap ve hikmet-i Rabbaniye noktas?nda düşünülse, yine o kadar makul ve vukua lây?kt?r ki; eğer Muhbir-i Sad?k'tan rivayet olmazsa dahi, herhalde öyle olmak lâz?m gelir ve olacakt?r diye ehl-i tefekkür hükmeder. Şöyle ki: Felillahilhamd


    duas? -umum ümmet, umum namaz?nda, günde beş defa tekrar ettikleri bu dua- bilmüşahede kabul olmuştur ki; Âl-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, Âl-i ?brahim Aleyhisselâm gibi öyle bir vaziyet alm?ş ki; umum mübarek silsilelerin baş?nda, umum aktar ve a'sar?n mecma'lar?nda o nuranî zâtlar kumandanl?k ediyorlar. Ve öyle bir kesrettedirler ki; o kumandanlar?n mecmu'u, muazzam bir ordu teşkil ediyorlar.

    Eğer maddî şekle girse ve bir tesanüd ile bir f?rka vaziyetini alsalar, ?slâmiyet dinini milliyet-i mukaddese hükmünde rab?ta-i ittifak ve intibah yapsalar, hiçbir milletin ordusu onlara karş? dayanamaz! ?şte o pek kesretli o muktedir ordu, Âl-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmd?r ve Hazret-i Mehdinin en has ordusudur.



    ......................................


    ve risale-i nurlar?n yapt?ğ? muhteşem vazifeye binaen de:

    "Mehdinin o vazifesini bizzât kendisi görmeğe vakit ve hal müsaade edemez. Çünkü hilafet-i Muhammediye (ASM) cihetindeki saltanat?, onun ile iştigale vakit b?rakm?yor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O zât, o taifenin uzun tedkikat? ile yazd?klar? eseri kendine haz?r bir program yapacak, onun ile o birinci vazifeyi tam yapm?ş olacak. "deniyor..

    tüm kardeşlere hay?rl? Cumalar.

    Konu zerre06 tarafından (07.03.08 Saat 11:13 ) değiştirilmiştir.

    "Subhansın ya Rab!senin bize bildirdiğinden başka ne bilebiliriz ki?herşeyi hakkiyle bilen,herşeyi hikmetle yapan Sensin."(Bakara suresi 2/32)

    "insan ilim tahsil ettikçe cehlini anlar.ilmin nihayeti de yoktur."

    ”bu zamanda feragat ve fedakarlık bir iksir gibi,magnetizma gibi tesir eder.”

  5. #155
    Yasaklı Üye yatağanlı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    1.014

    Standart

    Alıntı zerre06 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    , ......................................


    ve risale-i nurların yaptığı muhteşem vazifeye binaen de:

    "Mehdinin o vazifesini bizzât kendisi görmeğe vakit ve hal müsaade edemez. Çünkü hilafet-i Muhammediye (ASM) cihetindeki saltanatı, onun ile iştigale vakit bırakmıyor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O zât, o taifenin uzun tedkikatı ile yazdıkları eseri kendine hazır bir program yapacak, onun ile o birinci vazifeyi tam yapmış olacak. "deniyor..

    tüm kardeşlere hayırlı Cumalar.
    Üstad Hz.leri daha ne desin. şu cümleleri anlamak için izaha gerek var mı? Bir çocuk bile şu cümleleri anlayamaz mı? Evet, bizim bilmediğimiz başka problemler olmalı..

  6. #156
    Pürheves Çeşm-i Giryân - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Bulunduğu yer
    SİDRE
    Mesajlar
    272

    Standart

    Alıntı yatağanlı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Üstad Hz.leri daha ne desin. şu cümleleri anlamak için izaha gerek var mı? Bir çocuk bile şu cümleleri anlayamaz mı? Evet, bizim bilmediğimiz başka problemler olmalı..
    Evet bunu bir cocuk da anlar kardeşim. Yazdığı eserleri kendine bir program yapacak demiyor mu? Üstadımızdan başka böyle bir eser daha yazan veya yazdıran gördün mü?

    Sual: En mühim hakaik-i Kur’âniye ve îmaniye ile meşgul olduğun halde neden onu muvakkaten bırakıp en ziyade mânâdan uzak olan huruf-u hecâiyenin adedlerinden bahsediyorsun?


    El-cevab: Çünkü Bu meş’um zamanda Kur’ân’ın bir temel taşı olan hurûfuna hücum ediliyor ve onun tebdiline çalışılıyor!


    (Rumuzat-i Semaniye, 50)


  7. #157
    Pürheves Çeşm-i Giryân - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Bulunduğu yer
    SİDRE
    Mesajlar
    272

    Standart

    ve risale-i nurlar?n yapt?ğ? muhteşem vazifeye binaen de:

    "Mehdinin o vazifesini bizzât kendisi görmeğe vakit ve hal müsaade edemez. Çünkü hilafet-i Muhammediye (ASM) cihetindeki saltanat?, onun ile iştigale vakit b?rakm?yor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette görecek. O zât, o taifenin uzun tedkikat? ile yazd?klar? eseri kendine haz?r bir program yapacak, onun ile o birinci vazifeyi tam yapm?ş olacak. "deniyor..


    o 1. vazife daha bitmedi yatağanl? kardeş. Hala devam ediyor. ?man ? kurtarma meselesi bitmiş değil....Dikkatinize....


    Sual: En mühim hakaik-i Kur’âniye ve îmaniye ile meşgul olduğun halde neden onu muvakkaten bırakıp en ziyade mânâdan uzak olan huruf-u hecâiyenin adedlerinden bahsediyorsun?


    El-cevab: Çünkü Bu meş’um zamanda Kur’ân’ın bir temel taşı olan hurûfuna hücum ediliyor ve onun tebdiline çalışılıyor!


    (Rumuzat-i Semaniye, 50)


  8. #158
    Vefakar Üye muhayrık - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Mesajlar
    351

    Standart

    bir iki noktayı arz etmek istiyorum... sorular ve parantez içleri benden cevaplar aynen risaleden alıntıdır... kusurlar varsa benimdir...


    sual: mehdi ne zaman gelecek?

    cevap:
    âhirzamanın en büyük fesadı zamanında; elbette en büyük bir müçtehid, hem en büyük bir müceddid, hem hâkim, hem mehdi, hem mürşit, hem kutb-u a'zam olarak bir zât-ı nuranîyi gönderecek ve o zât da Ehl-i Beyt-i Nebevîden olacaktır.

    (soruyorum gidişat iyiye dogru mu? yoksa o kur'anın yasaklandıgı ve ezanın türkçe okutuldugu bir zamandan daha dehşetli bir zaman mı gelecek... madem gelmeyeck o fesad geçmiştir... bir daha olacak ama o zamanda kıyamet kopacak)

    sual: mehdi kim ile mücadele edecek?

    cevap: Birisi: Nifak perdesi altında risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) inkâr edecek, Süfyan namında müthiş bir şahıs,
    ehl-i nifakın başına geçecek, şeriat-ı İslâmiyenin tahribine çalışacaktır. Ona karşı,
    Âl-i Beyt-i Nebevînin silsile-i nuranîsine bağlanan ehl-i velâyet ve ehl-i kemâlin başına geçecek,


    Âl-i Beytten Muhammed Mehdî isminde bir zât-ı nuranî, o Süfyanın şahs-ı mânevîsi olan cereyan-ı münafıkaneyi
    öldürüp dağıtacaktır.

    (acaba süfyanı daha bekleyenler mi var?)


    sual: süfyan ne zaman gelecek?

    cevap: süfyaniyetin dört rüknünden en kuvvetlisi ve dehşetlisi bütün bütün çekildi. Kabir altında azap çekiyor.



    sual: oyle ise mehdi gelmiş olmak gerektir...

    cevap: Ben de onlara demiştim: "Ben, kendimi seyyid bilemiyorum. Bu zamanda nesiller bilinmiyor. Halbuki ahir zamanın o büyük şahsı, Al-i Beytten olacaktır. Gerçi manen ben Hazret-i Ali nin (r.a.) bir veled-i manevisi hükmünde ondan hakikatdersini aldım ve Al-i Muhammed Aleyhisselam bir manada hakiki Nur şakirtlerine şamil olmasından, ben de Al-i Beytten sayılabilirim.

    (sizce üstad burda niye seyyid oldugunu izah ediyor... hem neden mehdi seyyid olacak dedikten sonra bende seyyidim diye perdeli olarak soyluyor )

    sual: üstad kendini niye gizliyor oyle ise... neden ben o beklenilen mehdiyim demiyor?

    cevap:

    “Hem şu sırdandır ki, Mehdî, Süfyan gibi âhirzamanda gelecek eşhasları, çok zaman evvel, hattâ Tâbiîn zamanında onları beklemişler, yetişmek emelinde bulunmuşlar. Hattâ bazı ehl-i velâyet "Onlar geçmiş" demişler. İşte bu da, kıyamet gibi, hikmet-i İlâhiye iktiza eder ki, vakitleri taayyün etmesin. Çünkü her zaman, her asır, kuvve-i mâneviyenin takviyesine medar olacak ve yeisten kurtaracak Mehdî mânâsına muhtaçtır. Bu mânâda her asrın bir hissesi bulunmak lâzımdır.”
    Fakat bu zaman şahs-ı manevi zamanı olmasından ve Nurun mesleğinde hiçbir cihette benlik ve şahsiyet ve şahsi makamları arzu etmek ve şan şeref kazanmak olmaz; ve sırr-ı ihlasa tam muhalif olmasından, Cenab-ı Hakka hadsiz şükür ediyorum ki, beni kendime beğendirmemesinden, ben öyle şahsi ve haddimden hadsiz derece fazla makamata gözümü dikmem. Ve Nurdaki ihlası bozmamak için, uhrevi makamat dahi bana verilse, bırakmaya kendimi mecbur biliyorum" dedim, o ehl-i vukuf sustu.





    Ahirdeki iki vazife, gerçi hakikat noktasında birinci vazife derecesinde değiller; fakat hilafet-i Muhammediye (a.s.m.) ve ittihad-ı İslam ordularıyla zemin yüzünde saltanat-ı İslamiyeyi sürmek cihetinde herkeste, hususan avamda, hususan ehl-i siyasette, hususan bu asrın efkarında, o birinci vazifeden bin derece geniş görünüyor.

    sual : madem mehdinin gizli kalması gerekiyor... bundan sonraki asırlara da o manada ihtiyaç var... öyle ise neden mehdinin geldiğini ispatlamaya çalışıyorsunuz....

    cevap: değerli kardeşim... biz burda nur talebeleriyle birlikte ilmi münazara yapıyoruz... risale-i nuru has dairede daha iyi anlamaya çalışıyoruz... daire dışından biri gelse der kardeşim... benim şeyhim üstadım mehdi der... ben 3 vazife diye bişey bilmiyorum... mehdi geldimi bizi kurtaracak diyecek...

    bizde evet kardeşim bekleyin mehdi gelsin kurtarsın sizi... bizde hizmetimize bakalım


    kendimce bişeyler karaladım... kusurlar varsa müsamaha ile bakınız...

  9. #159
    Ehil Üye nurhanali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    3.463

    Standart

    Alıntı zerre06 Nickli Üyeden Alıntı
    öncelikle okuduğumda,yazıların kıymetini aynen sizin gibi ben de takdir edenlerdenim..şahsıma hiçbr hisse yoktur..
    maşaallah ı hakkedenler se bu tetkikatı yapan kıymetli alim zatlardır..aklıma lakin şu son satırlarınızdaki cümleleri okuyunca,yine aynı ayet geldi aklıma:
    meta nasrullah?Allahın yardımı ne zaman?
    bakın son hadde gelmiş..
    "meta nasrullah* ela inne nasrallahi karıb "
    "Allahın yardımı ne zaman?..işte o an Allah ın yardımı yakındır.!"

    bana şu sual ve cvbı özellikle çok ehemmiyetli gelmişti
    zerre kardeş bu tetkikatı yapan alim zatlar kimse bütün bu çıkarımlar onları bağlar.Çoook zorlamışlar Allah kabul etsin olmuş.Üstad bediüzzaman dan başka mehdi-i azam yoktur.Risale-i nurdan başka kimsenin hükmü geçerli değildir.Aynı mektubu nasıl böyle anlıyorlar hayret.Bak ben yukarıda aynı mektubu tahlil ettim okuduğumuzu anlayamıyacak kadar aciz değiliz.Birinci İkinci ve üçüncü vazifelerin hepsini üstad bediüzzaman hz.leri yapıyor farkında değilsiniz.Üstteki mesajımda nasıl olduğunu izah ettim.Beklediğiniz kişi veya kişiler ancak nur talebesi olacaktır o kadar.Hepinize iyi beklemeler.
    Risale-i nur bir imtihan kitabıdır.
    Davasına sadık olmayan insanların başarı ihtimali yoktur.



  10. #160
    Ehil Üye nurhanali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    3.463

    Standart

    Alıntı yatağanlı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Üstad Hz.leri daha ne desin. şu cümleleri anlamak için izaha gerek var mı? Bir çocuk bile şu cümleleri anlayamaz mı? Evet, bizim bilmediğimiz başka problemler olmalı..
    Sizin bilmediğiniz risale-i nurlar kardeş başka problem yok kendinizi tamir edin.
    Risale-i nur bir imtihan kitabıdır.
    Davasına sadık olmayan insanların başarı ihtimali yoktur.



+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Mu'cizat-ı Ahmediye: Hz.Muhammedin(asm) mucizeleri.
    By fanidünya... in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 14.06.14, 14:19
  2. Kuranı Kerimdeki Matematik Yanlışı İddiasına Cevap
    By vertyucek in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 31.12.12, 01:36
  3. Hz Muhammedin (sav) Hayatı Sesli Kitap
    By mumi35 in forum Kitap, Dergi, Albüm Tanıtımları ve E-Kitap Paylaşımları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 20.11.08, 22:37
  4. Hz.Muhammedin(sav)Öğretim Metodları
    By ultrAslan in forum Hz. Muhammed (S.A.V)
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 26.09.06, 20:05

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0