Seni bilmeyenler neyi bilir? Senin kadr ü kıymetini bilmeyenler neyin kadr ü kıymetini bilir? Seni bilmeyenler kendini nasıl bilir? Kendini bilmeyenin kendini kaybetmekten başka yolu yoktur. Kendini kaybeden neyi bulur?
Diyelim ki buldu, bulduğu kimin olur?
Kendinin olmaz, çünkü "kendi" yok artık, kendi kayıp.
Kendini kaybedenin kazandığı hiçbir şey olamaz.
Kazanmaktan söz etmek için önce bir "kazananın" olması şart.
Seni bilmeyen haddini bilmez. Haddini bilmeyen Allah karşısındaki yetersizliğini, küçüklüğünü, acziyetini bilmez. Sadece haddini değil, kıymetini de bilmez.
Eşya karşısındaki kıymetini, dünya karşısındaki değerini,makam,mal,servet karşısındaki şerefini bilir.
Ya Rab! Seni anlamak ne büyük saadet!
Seni anlamak hayatın anlam ve amacını anlamaktır.
Seni anlamak ölümün hayatın öbür yüzü olduğunu anlamaktır.
Seni anlamak cennet ve cehennemin "ilahi adaletin" tecellisi olduğunu anlamaktır. Seni anlamak, var oluşun Rahmetin eseri olduğunu anlamaktır.
Seni anlamak, kulluğun en büyük şeref ve itibar olduğunu anlamaktır.
Seni anlayanın tek iftiharı vardır: Sana kul olmak.
Seni anlayanın tek izzet kaynağı vardır: Senin kendisine Rab olman.
Seni anlayanın bitmez tükenmez bir imkânı vardır: İman...
Seni anlayanın nükleer bir güç merkezi vardır: Kalp...
Seni anlayanın bitimsiz bir serveti vardır: Kanaat...

M.İslamoğlu