Dördüncü taife ki çocuklardır.bunlar,hamiyet-i milliyeden merhamet isterler,şefkat beklerler.bunlarda,zaaf ve acz ve iktidarsızlık noktasında ;merhametkar,kudretli bir Halik-ı bilmekle ruhları inbisat edebilir,istidatları mes'udane inkişaf edebilir.ileride,dünyadaki müthiş ehval ve ahvale karşı gelebilecek bir tevekkül-ü imani ve teslim-i İslami telkinatiyle o masumlar hayata müştakane bakabilirler.Acaba,alakaları pek az olduğu terakkiyat-ı medeniye dersleri ve onların kuvve-i maneviyesini kıracak ve ruhlarını söndürecek,ruhsuz sırf maddi felsefi düsturların taliminde midir?Eğer insan bir cesed-i hayvaniyeden ibaret olsaydı ve kafasında akıl olmasaydı;belki bu masum çocukları muvakkaten eğlendirecek terbiye-i medeniyye tabir ettiğinizve terbiye-i milliyye süsü verdiğiniz bu firengi usul,onlara çocukcasına bir oyuncak olarak,dünyevi bir menfaati verebilirdi.Mademki o masumlar hayatın dağdağalarına atılacaklar,mademki insandırlar;elbette küçük kalblerinde çok uzun arzuları olacak ve küçük kafalarında,büyük maksatlar tevellüd edecek.Madem hakikat böyledir;onlara şefkatin muktezası,gayet derecede fakr ve aczinde,gayet kuvvetli bir nokta-i istinadı ve tükenmez bir nokta-i istimdadı;kalblerinde iman-ı billah ve iman-ı bilahiret suretiyle yerleştirmek lazımdır.onlara şefkat ve merhamet bununla olur.Yoksa,divane bir validenin,veledini bıçakla kesmesi gibi,hamiyet-i milliyye sarhoşluğiyle,o biçare masumları manen boğazlamaktır.Cesedini beslemek için,beynini ve kalbini çıkarıp ona yedirmek nev'inden,vahşiyane bir gadirdir,bir zulümdür. (YİRMİDOKUZUNCU MEKTUB-ALTINCI KISIM)