sevdirin nefret ettirmeyin,kolaylaştırın güçleştirmeyin..hamza sinan kardeşim
biraz daha yumuşak olsak sanki daha güzel olur nedersin...farzdan ödün evrmeyelim tabii
sevdirin nefret ettirmeyin,kolaylaştırın güçleştirmeyin..hamza sinan kardeşim
biraz daha yumuşak olsak sanki daha güzel olur nedersin...farzdan ödün evrmeyelim tabii
selam aleyküm bakın kardeşlerim hepiniz doğru yazmışsınız ama bilmemişsiniz ki islamiyette olmayan bir şey islamiyetteymiş gibi bu ülkede afedersiniz kakalandı ve bidat ortaya çıktı neydi o bidat tesettürlü kamu kurum ve kuruluşlarında çalışılmaz ve okunmaz işte bu bidati seyyiedir işte bunu kim yapar ve buğz etmezse Allah ve Resulu ondan beridir Allah ve Resulü bidatlara karşıdır ben de inşallah mümin isem bende karşıyım kim bidata buğz etmez ve önünü kesmezise gücü yettiği halde o da bidattan olur ve bidat edene Allah c.c kıyamet gününde alnına şöyle yazar: bunun rahmetimden payı yoktur : vesselam
hamza sinan kardeşim senin söylediğin baş göz üstüne zaten bu daire içinde sevdireceğiz...ama yumşak söyleyerek ...:smiley2:
Üstte sorduğum sualimin cevabı gelene kadar şunu diyeyim:
1)İslam beldesine düşman saldırdığında eli silah tutan -kadın,çocuk da dahil olmak üzere- herkese cihad farz-ı ayn olmaktadır,sizin dediginiz şekilde farz-ı kifaye degildir.Veciz şekliyle Konyalı Mehmed Vehbi(r.a.) Hulasat-ül Beyan tefsirinde 373. sahifede şöyle demiştir:
Her zaman kıtal ehl-i iman üzerine farz-ı kifayedir. Şu halde bir kıtada muharip olan düşmanla mücahid bulundukça diğerlerinden farz sakıt olur. Şu kadar ki düşman İslam toprağına ayak basarsa farz-ı ayın olur ki o zaman düşmanı def etmek için her Müslüman harbe iştirak etmesi farzdır.
[fetvanın aynısı için bknz:Bidayetül Müctehid,Fetavayı Hindiye,Fıkhu Sünne,Hidaye,Büyük Şafii Fıkhı,Kaynaklarıyla İslam Fıkhı "cihad" maddeleri]
Ayrıca Hidaye'de geçen şu hüküm manidardır:
Şayet düşman bir ülkeye baskın yaparsa, o zaman o ülkenin bütün halkına savaş vâcib olur. Kadın kocasından, köle efendisinden izin almadan savaşa çıkarlar. Çünkü o zaman savaş farz-ı ayn olur.[bknz:cihad babı]
2)Cihadda dahi canı keye mayeşa tehlikeye atmamak farzdır.İstişhadi eylemlerin de hikmetsiz,boş yere yapılmadığı malumdur.Hayatı korumak cihada iştirak etmekle olur,yoksa cihaddan geri kalan biri hayatını küffar ordusundan nasıl koruyacaktır??
3)"Bir farz-ı ayn çiğnenerek bir farz-ı kifaye yerine getirilebilir mi? Yahut daha teknik bir dil kullanarak ifade edecek olursak; bir konuda farz-ı ayn ile farz-ı kifaye tearuz ederse hangisi tercih edilir? Bu meseleye Usul ve Kavaid açısından baktığımızda, farz-ı aynın farz-ı kifayeye takdim (tercih) edileceği konusunda neredeyse ittifak bulunduğunu görürüz. Kimi kaynaklarda bu husus verildikten sonra “farz-ı kifayenin takdim edileceği de söylenmiştir” tarzında bir “kîl” zikredilir ve genellikle hemen arkasından, esahh ve mutemed olanın, ilk görüş olduğu söylenir. Hanefî mezhebinin konuyla ilgili mutemed görüşü için Bedâi’u’s-Senâi’in “Âdâbu’l-Kadâ” bahsine (V, 448), “Beyânu Keyfiyyeti Fardiyyeti’l-Cihâd” bahsine (VI, 57) ve İbn Âbidîn’in “Mukaddime” kısmındaki “tenbih”e bakılabilir mesela.
Araştırabildiğim kadarıyla Şafiî mezhebinde, Ebû İshak el-İsferâînî, İmâmu’l-Haremeyn el-Cüveynî ve babası dışında farz-ı kifayenin farz-ı ayna takdim edileceğini söyleyen olmamış. ez-Zerkeşî el-Mensûr’da (I, 339) bu meseleyi örnekleriyle geniş bir şekilde ele almış ve farz-ı aynın takdim edileceğini kesin bir dille belirtmiştir. Farz-ı aynın farzı kifayeden efdal olduğu ve ona takdim edileceği konusunda el-Karâfî el-Furûk’ta (I, 204) İmam Mâlik’in, “Hacc cihaddan efdaldir; çünkü farz-ı aydır. Cihad ise farz-ı kifayedir” dediğini nakleder. (Ayrıca bkz. Tehzîbu’l-Furûk, I, 127). Hanbelî mezhebinin konu hakkındaki görüşü için ise el-Muğnî ve eş-Şerhu’l-Kebîr’e (X, 375-6) bakılabilir."(*)
(*)EbuBekir Sifil,Milli Gazete,19.11.2006 tarihli makalesinden..
Vesselam,veddua..
hamza sinan kardeş bu kadar sert bir şekilde elştirmek yerine insanların yaptığı doğru şeyler için için şükredip yapamadakları içinde doğruyu bulmaları için dua etmek gerekmez mi?
peki, bu böyle diyelim ( pek dini bilgim yok bu konuda, o yüzden yorum yapmayacağım),
birçok insanda şahit oldum,
cemaat okullarından mezun olduğum için doğrudan oradan örnek vereyim,
bu okullarda çalışırken peruk takan bayan hocalarımıza,
sınavlara girecek kız öğrencilere yine perukla girmeler,ini tavsiye eden aynı hocalara,
onlar da bir fetvaya göre hareket ediyor da böyle davranıyor değil mi?
veya cilbab farzdır denmiş yazıda.
ben o okullarda bir tek bile cilbab, yani çarşaf giyen hoca görmedim(dışarıda başörtüsü takıyorlardı tabi).
bildiğim, ortamına ara ara dahil olduğum cemaatlerde dahi şahit olduğum çarşaflı bayan sayısı o kadar az ki,
herkes fasık oluyor burada o zaman? :)
o yüzden bu yazı hakkında kesin karara varılabilmesi için bu yazının karşısında duran yazıları da incelemek lazım gelir diye düşünmekteyim...
Mübarek kardeşim,bu yazıyı tak oturup yazmış degilim..Okuduklarımla da yetinmeyip,medrese okumuş hocaların ilimlerinden de yararlandım.Bu yazı şahsi bir fetva olmayıp,fıkıh kitaplarına ve medrese hocalarının ilimlerine istinad ettirilerek yapılmış bir tahkiktir.Bundan dolayı,bu yazının karşısındaki yazılar ehl-i ilim indinde hiçtir.
Cilbabın tarifine gelince;insanların cilbabın tarifinde ihtilafları olduğundan dolayı yazının çarşaf konusuna dönmemesi için,dikkat ettiyseniz cilbabın tercümesini vermedim.Direk cilbab dedim,ne çarşaf dedim,ne de başka birşey..Şimdi,siz de isterseniz bu başlığı çarşaf mı,pardesü mü ye çevirmiyelim kardeşim.Oldu mu?
Vesselam..
selam aleyküm bak bu sözünde haklısın insanların iyi tarafları için şükretmek ama insanaların iyi veya kötü tarafları kendi şahsi meseleleri ben bugüne kadar ahiret dostu bir elin parmakları kadar dahi bulamadım bir insan bir toplumda iki türlü kabul görmez bir ya zır cahildir ve dünya peresttir ahiret insanları tarafından kabul görünmez ve başta yumaşak dille sonra biraz sert ve daha sert dille uyarılır ikinci insan ise ahiret sevdalısıdır onun seven pek azdır hatta bulunmaz bile çünkü bunlar dağılmıştır bölge bölge birbirlerine kavuşamamışlardır. birinci gurup bu ikinci gurubu sevmediği gibi varlıklarından da rahatsızlık duyarlar onlardan bir nasihat duysalar küfür olarak algılarlar bu konu çok uzun ben artık ne tesettür ne de saçma bidatların tarifi ve çözümü için yazmayacağım Allaha emanet olun vesselam
Bismillah...
Aslı itibari ile farz-ı kifaye olan bir fiil şerait oluştuğunda farz-ı ayn hükmünü alır. Hatta öyleki aslı itibari ile farz-ı ayn olan bir takım fiillerinde önüne geçebilir. Cihadın,beldene düşman saldırdığında farz-ı kifayeden çıkıp farz-ı ayna dönüşmesi ve aslı itibari ile farz-ı ayn olan hayatı muhafazanın önüne geçmesi gibi...Doğru mu?
vesselam