+ Konu Cevaplama Paneli
2. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var BirinciBirinci 1 2
Gösterilen sonuçlar: 11 ile 16 ve 16

Konu: Abdullah Yeğin Abi ile Garip Bir Olay...

  1. #11
    Pürheves cisrinur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2009
    Mesajlar
    198

    Standart

    Alıntı ÖmerCAN Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster







    Ben o ev sahibine dedim ki;

    Size müjde! Burada cinler vardı. Biz bunu okuyunca, “sultan-ı ervah oldu” deyince, Resul-i zişanın o ruh-u paki tecelli etti. Ve o tecelli edince, o cinler duramadı, kaçtı. Ve gitmelerine işaret olarak bardağı patlatıp gittiler.”

    MaşaAllah abimiz, ne müşahedeler varmış öyle,
    Rabbim şevkinizi gayretinizi arttırsın,
    Ya Ali, herkes ibadetini arttırır iken, sen İHLAS'ını arttır.

  2. #12
    Ehil Üye muhibbülkurra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Mesajlar
    4.304

    Standart

    Bir ümmînin mektubu


    Barla Lâhikası’nda bir mektup okuyorum. Mektubun altındaki imza, Emrullah oğlu Bekir. Üstad Bediüzzaman’ın takdimiyle Adilcevazlı Bekir Ağa. Nâm-ı diğer Kürt Bekir. Şeyh Said Hadisesinden sonra Barla’ya sürgün edilenlerden. Bediüzzaman’ı, Barla’da bulunduğu yıllarda tanır ve onun yakın talebelerinden olur. Isparta’nın köylerine Nur Risâlelerinin dağıtılmasında büyük emeği geçer. Aynı zamanda Üstad’ın yanına gitmek isteyen ziyaretçilere de mihmandarlık yapar.
    İkinci Zeyl’in bu ilk mektubunun başına Bediüzzaman şöyle bir not düşer: “Ümmî, fakat allâmelerin işini gören ve esrâr-ı Kur’âniyeye karşı Isparta’nın intibâhına sebep olan, ahiret kardeşim Adilcevazlı Bekir Ağanın Sözler hakkında ihtisâsâtıdır.”
    Bekir Ağa’nın ümmî olmasına rağmen allâmelerin işini görmesi ve esrâr-ı Kur’âniyeye karşı Isparta’nın intibahına sebep olmasındaki sır neydi acaba? Hâlbuki allâmeyle ümmî o kadar farklı konumdalar ki, biri ilmin zirvelerinde diğeri ise okuma–yazma bile bilmiyor. Bilmiyor ama bakın ne yapıyor Bekir Ağa: Nur Risâlelerini okutup dinliyor. Bu öyle sıradan bir dinleme değil tabiî ki, ruh ve kalbine “feyezan ve coşkunluk” veren hâli yakalayarak dinliyor. Bu hâl onu “bilâihtiyar bir vazifeye sevk etmek için hemen ‘Haydi, haydi’ diye tazyikata” başlar. O, Nurlara kalp ve ruh dünyasının kapılarını öylesine açmıştır ki, o nurların irâe ettiği miftahları görür / gösterilmiştir. Yani artık yerinde duramaz Bekir Ağa. Hissettiği, duyduğu, anladığı ulvî hakikatleri başkalarına ulaştırmayı kendine vazife bilir ve harekete geçer. İsterseniz, onun samimiyetin zirvelerinde dile getirdiği şu ifadelerini hep beraber okuyalım:
    “Anladım ki, bu anahtarlarla icap eden kapıları açıp, o Nurlara ehil olan kardeşlerimi—min gayri haddin—arayıp bulmak vaziyeti adeta bana emrolunup, o Nurlardan güneş gibi nur saçılması hususunda ben de bu hâli kendime vazife addettim. O Nurlardan almış olduğum anahtarları teslimle, hâin-i din olan mülhidlerin elleri kımıldanmayacak derecede kırılması için, hamden lillâh, bu kardeşlerimi arayıp buldum. Emânetullah ve emânât-ı Peygamberînin (asm) gayet parlak, yakut ve zümrütten kıymettar olan hazinelerini o zâtların ellerine teslim ettim. Elhamdülillâh, Cenâb-ı Hak muvaffak etti.”
    İşin özü, Bekir Ağa ihlâs-ı tâmmeyi kazanmaya muvaffak olmuştur. Cenâb-ı Hak da onu hizmetlerinde muvaffak etmiş, Üstad’ı da ona lâyık olduğu payeyi vermiştir. Fakat bugün, en azından okuma yazma bilen, yahut koca koca okullar bitiren bizler Risâle okumalarının neresindeyiz acaba? Yahut bu okumaların sonucunda ruh ve kalbimize feyezan ve coşkunluk veren hâller yaşayabiliyor muyuz? İçimizden bir ses “haydi haydi” diye tazyikâta başlıyor mu? Veya Risâleleri konu konu, satır satır bilecek kadar çok okumamıza ve belli bir birikime sahip olmamıza rağmen, ümmî Bekir Ağa kadar muvaffak olabiliyor muyuz?
    Bekir Ağa’nın bu mektubundan şüphesiz çıkarılacak çok dersler var. Fakat kanaatimce, Üstad Bediüzzaman’ın İhlâs Risâlesinin sonunda yaptığı şu duâya çok ihtiyacımız var: “Cenâb-ı Erhamü’r-Râhiminden bütün Esmâ-i Hüsnâsını şefaatçi yapıp niyaz ediyoruz ki, bizleri ihlâs-ı tâmme muvaffak eylesin. Âmin!”


    fatsahasan@hotmail.com

    HASAN BULUT

    Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidâyetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Haktan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nurânî hikmeti neşreden odur.
    Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir.

  3. #13
    Ehil Üye muhibbülkurra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Mesajlar
    4.304

    Standart

    Bir ümmînin mektubu


    Barla Lâhikası’nda bir mektup okuyorum. Mektubun altındaki imza, Emrullah oğlu Bekir. Üstad Bediüzzaman’ın takdimiyle Adilcevazlı Bekir Ağa. Nâm-ı diğer Kürt Bekir. Şeyh Said Hadisesinden sonra Barla’ya sürgün edilenlerden. Bediüzzaman’ı, Barla’da bulunduğu yıllarda tanır ve onun yakın talebelerinden olur. Isparta’nın köylerine Nur Risâlelerinin dağıtılmasında büyük emeği geçer. Aynı zamanda Üstad’ın yanına gitmek isteyen ziyaretçilere de mihmandarlık yapar.
    İkinci Zeyl’in bu ilk mektubunun başına Bediüzzaman şöyle bir not düşer: “Ümmî, fakat allâmelerin işini gören ve esrâr-ı Kur’âniyeye karşı Isparta’nın intibâhına sebep olan, ahiret kardeşim Adilcevazlı Bekir Ağanın Sözler hakkında ihtisâsâtıdır.”
    Bekir Ağa’nın ümmî olmasına rağmen allâmelerin işini görmesi ve esrâr-ı Kur’âniyeye karşı Isparta’nın intibahına sebep olmasındaki sır neydi acaba? Hâlbuki allâmeyle ümmî o kadar farklı konumdalar ki, biri ilmin zirvelerinde diğeri ise okuma–yazma bile bilmiyor. Bilmiyor ama bakın ne yapıyor Bekir Ağa: Nur Risâlelerini okutup dinliyor. Bu öyle sıradan bir dinleme değil tabiî ki, ruh ve kalbine “feyezan ve coşkunluk” veren hâli yakalayarak dinliyor. Bu hâl onu “bilâihtiyar bir vazifeye sevk etmek için hemen ‘Haydi, haydi’ diye tazyikata” başlar. O, Nurlara kalp ve ruh dünyasının kapılarını öylesine açmıştır ki, o nurların irâe ettiği miftahları görür / gösterilmiştir. Yani artık yerinde duramaz Bekir Ağa. Hissettiği, duyduğu, anladığı ulvî hakikatleri başkalarına ulaştırmayı kendine vazife bilir ve harekete geçer. İsterseniz, onun samimiyetin zirvelerinde dile getirdiği şu ifadelerini hep beraber okuyalım:
    “Anladım ki, bu anahtarlarla icap eden kapıları açıp, o Nurlara ehil olan kardeşlerimi—min gayri haddin—arayıp bulmak vaziyeti adeta bana emrolunup, o Nurlardan güneş gibi nur saçılması hususunda ben de bu hâli kendime vazife addettim. O Nurlardan almış olduğum anahtarları teslimle, hâin-i din olan mülhidlerin elleri kımıldanmayacak derecede kırılması için, hamden lillâh, bu kardeşlerimi arayıp buldum. Emânetullah ve emânât-ı Peygamberînin (asm) gayet parlak, yakut ve zümrütten kıymettar olan hazinelerini o zâtların ellerine teslim ettim. Elhamdülillâh, Cenâb-ı Hak muvaffak etti.”
    İşin özü, Bekir Ağa ihlâs-ı tâmmeyi kazanmaya muvaffak olmuştur. Cenâb-ı Hak da onu hizmetlerinde muvaffak etmiş, Üstad’ı da ona lâyık olduğu payeyi vermiştir. Fakat bugün, en azından okuma yazma bilen, yahut koca koca okullar bitiren bizler Risâle okumalarının neresindeyiz acaba? Yahut bu okumaların sonucunda ruh ve kalbimize feyezan ve coşkunluk veren hâller yaşayabiliyor muyuz? İçimizden bir ses “haydi haydi” diye tazyikâta başlıyor mu? Veya Risâleleri konu konu, satır satır bilecek kadar çok okumamıza ve belli bir birikime sahip olmamıza rağmen, ümmî Bekir Ağa kadar muvaffak olabiliyor muyuz?
    Bekir Ağa’nın bu mektubundan şüphesiz çıkarılacak çok dersler var. Fakat kanaatimce, Üstad Bediüzzaman’ın İhlâs Risâlesinin sonunda yaptığı şu duâya çok ihtiyacımız var: “Cenâb-ı Erhamü’r-Râhiminden bütün Esmâ-i Hüsnâsını şefaatçi yapıp niyaz ediyoruz ki, bizleri ihlâs-ı tâmme muvaffak eylesin. Âmin!”


    fatsahasan@hotmail.com

    HASAN BULUT

    Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidâyetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Haktan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nurânî hikmeti neşreden odur.
    Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir.

  4. #14
    Dost EderLezi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2009
    Mesajlar
    7

    Standart

    Demek ki izin çıkmamış abimizden

  5. #15
    Vefakar Üye ÖmerCAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Bulunduğu yer
    İsparit= Nurlar Diyarı
    Mesajlar
    520

    Standart


    Alıntı cisrinur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    MaşaAllah abimiz, ne müşahedeler varmış öyle,
    Alıntı cisrinur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Rabbim şevkinizi gayretinizi arttırsın,


    Rabbim (CC) tüm iman ve kur'an adına çalışan kardeşlerimizin say ve gayretlerini artırsın inşaallah..

    Alıntı yaptığım kişi önceki mesajımdan da anlaşılacağı üzre Üstadımızın talebelerinden Muhterem Said Özdemir Abimizdir.. ve Bursa’da yaptığı bir derste yaşanan olayı anlatmıştır..

    Rabbim (CC) bu güzide büyüklerimizin izinden giden, dizinin dibinden ayrılmayan kişilerden eylesin...amin...amin..
    ***Her kim hayat-ı fâniyeyi esas maksat yapsa, zahiren bir cennet içinde olsa da, mânen cehennemdedir. Ve her kim hayat-ı bâkıyeye ciddî müteveccih ise, saadet-i dâreyne mazhardır***

    ***mescid-i aksa'yı gezelim..http://www.360tr.com/kudus/mescidiaksa_tr/index.html***

    ***Evet, bu zamanda siyaset, kalbleri ifsad eder ve asabî ruhları azap içinde bırakır. Selâmet-i kalb ve istirahat-i ruh isteyen adam, siyaseti bırakmalı***

  6. #16
    Vefakar Üye odanedir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2016
    Mesajlar
    344

    Standart

    Nurculuğu tarikatleştirme temayülleri..
    أُوْلَئِكَ عَلَى هُدًى مِّن رَّبِّهِمْ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Abdullah Yeğin'in Lügat'ı
    By rainly in forum Kitap, Dergi, Albüm Tanıtımları ve E-Kitap Paylaşımları
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 06.10.09, 17:08
  2. Abdullah Yeğin Abi Bediüzzaman'ı Anlatıyor
    By SeRDeNGeCTi in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03.10.07, 18:41
  3. Sesli-Abdullah Yeğin Abi Dersleri
    By misildak in forum Sesli ve Görüntülü Risale-i Nur Sohbetleri
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 14.06.07, 16:48
  4. Abdullah Yeğin Ağabey
    By muntehab in forum Bediüzzaman'ın Talebeleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.11.06, 11:42

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0