+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 6 ve 6

Konu: 13. Şua İlk Mektup.. Alakalı Yerler??

  1. #1
    Pürheves fem_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    263

    Standart 13. Şua İlk Mektup.. Alakalı Yerler??

    Alıntı tullab Nickli Üyeden Alıntı
    selamün aleyküm...

    hafta sonu 13.şua n?n ilk mektubunu mütalaal? ders olarak haz?rlayacağ?m nasip olursa... alakal? yerleri bilen abi ve ablalar?m?zdan yard?m istiyorum...


    ON ÜÇÜNCÜ ŞUA


    Üstad?n talebelerine gönderdiği gayet k?ymettar, nurlu mektuplard?r. Risale-i Nur'un parlak mücahedat?n? bu samimî mektuplar gayet parlak gösteriyorlar.

    bismihi subhanehu

    Aziz, s?dd?k kardeşlerim,

    Geçen Leyle-i Kadrinizi ve gelen bayram?n?z? bütün mevcudiyetimle tebrik ve sizleri Cenâb-? Erhamürrâhimînin birliğine ve rahmetine emanet ediyorum. 4 s?rr?yla, sizi teselliye muhtaç görmemekle beraber, derim ki:


    men amene bil kaderi em,ne minel keder

    âyetinin mânâ-y? işârîsiyle verdiği teselliyi tamamiyle gördüm. Şöyle ki:

    Dünyay? unutmak, Ramazan'?m?z? âsude geçirmek düşünürken, hat?ra gelmeyen ve bütün bütün tahammülün fevkinde bu dehşetli hadise hem benim, hem Risale-i Nur'un, hem sizin, hem Ramazan'?m?z, hem uhuvvetimiz için ayn-? inayet olduğunu ben müşahede ettim. Bana ait cihetinin ise çok faydalar?ndan yaln?z iki üçünü beyan ederim.

    Biri: Ramazanda çok şiddetli bir heyecan, bir ciddiyet, bir iltica, bir niyazla müthiş hastal?ğa galebe ederek çal?şt?rd?.

    ?kincisi: Herbirinize karş? bu sene de görüşmek ve yak?n?n?zda bulunmak arzusu şiddetliydi. Yaln?z birinizi görmek ve Isparta'ya gelmek için bu çektiğim zahmeti kabul ederdim.

    Üçüncüsü: Hem Kastamonu'da, hem yolda, hem burada fevkalâde bir tarzda bütün elîm hâletler birden değişiyor ve me'mulün ve arzumun hilâf?na olarak bir dest-i inayet görünüyor.

    el hayru fi mahtarahullah

    dediriyor. En ziyade beni düşündüren Risale-i Nur'u, en gafil ve dünyaca büyük makamlarda bulunanlara da kemâl-i dikkatle okutturuyor, başka bir sahada fütuhata meydan aç?yor.

    Ve en ziyade rikkatime dokunan ve kendi elemimden başka herbirinizin s?k?nt?s?ndan baş?ma toplanan bütün elemlere ve teessüflere karş?, Ramazan'da, bir saati yüz saat hükmüne getiren o şehr-i mübarekte, bu musibet dahi, o yüz sevab?, herbir saati on saat derecesinde ibadet yapmakla bine iblâğ ettiğinden, Risale-i Nur'dan tam ders alan ve dünya fâni ve ticaretgâh olduğunu bilen ve herşeyi iman? ve âhireti için feda eden ve bu dershane-i Yusufiyedeki muvakkat s?k?nt?lar?n daimî lezzetler ve faydalar vereceklerine inanan sizin gibi ihlâsl? zatlara ac?mak ve rikkatten ağlamak hâletini, tebrik ve sebat?n?z? gayet istihsan ve takdir etmek hâletine çevirdi.

    Ben de

    elhamdülillahi külli halin sivel küfri veddalal

    dedim. Bana ait bu faydalar gibi hem uhuvvetimizin, hem Risale-i Nur'un, hem Ramazan'?m?z?n, hem sizin bu yüzde öyle faydalar? var ki, perde aç?lsa, "Yâ Rabbenâ, şükür! Bu kaza ve kader-i ?lâhî, hakk?m?zda bir inayettir" dedirtecek kanaatim var. Hadiseye sebebiyet verenlere itab etmeyiniz. Bu musibetin geniş ve dehşetli plân? çoktan kurulmuştu, fakat mânen pek çok hafif geldi. ?nşaallah çabuk geçer.


    ve asa en tekrehu şey'en ve hüve hayrun leküm

    s?rr?yla müteessir olmay?n?z.

    Said Nursî
    Selamun Aleyküm kardeşim.
    Üstad yukar?daki mektupta s?k?nt?lara karş? çok güzel bir bak?ş aç?s? ortaya koymuş.

    Siz de alakal? bulurmusunuz bilmiyorum ama alakal? bulduğum bir k?sm? eklemek istedim.Hapishaneye rahmet nazar?yla bek?yor üstad.Hem nurlar?n futuhat?na sebep olduğunu hem irtibat?, kardeşlerle sohbeti sağlad?ğ?n? hem de çekilen s?k?nt?n?n on misli fayday? netice vereceğini söylemiş.




    ....

    Evet, inâyet-i ?lâhiye, ihtiyarl?ğ?ma merhameten, kuvvetli ve gizli düşman? bulunmayan gençliğime mahsus olan mağaralar?m?, hapishanenin tecrid-i münferit menzillerine çevirmesinde üç hikmet ve hizmet-i Nuriyeye üç ehemmiyetli faydas? var:

    Birinci hikmet ve fayda:

    Nur talebelerinin bu zamanda toplanmalar?, zarars?z olarak, medrese-i Yusufiyede olur. Ve birbirini görüp sohbet etmek, hariçte masrafl? ve şüpheli olur.

    Hattâ benimle görüşmek için baz?lar? k?rk elli liray? sarf ederek gelip, ya yirmi dakika veya hiç görüşmeden döner, giderdi. Ben baz? kardeşlerimi yak?ndan görmek için hapsin zahmetini severek kabul ederdim. Demek hapis bizim için bir nimettir, bir rahmettir.

    ?kinci hikmet ve fayda:

    Bu zamanda Nurlarla hizmet-i imaniye, her tarafta ilânatla ve muhtaç olanlar?n nazar-? dikkatlerini celb etmekle olur. ?şte, hapsimizle, Nurlara nazar-? dikkat celb olunur, bir ilânat hükmüne geçer. En ziyade muannid veya muhtaç olanlar onu bulur, iman?n? kurtar?r ve inad? k?r?l?r, tehlikeden kurtulur ve Nurun dershanesi genişlenir.

    Üçüncü hikmet ve fayda:

    Hapse giren Nur talebeleri birbirinin hallerinden, seciyelerinden, ihlâs ve fedakârl?klar?ndan ders almalar?yla beraber, Nurlar hizmetinde dünyevî menfaatleri daha aramazlar.

    Evet, medrese-i Yusufiyede, çok emârelerle, her s?k?nt? ve zahmetin on, belki yüz misli maddî ve mânevî faydalar ve güzel neticeler ve imana geniş ve hâlis hizmetler, gözleriyle gördüklerinden, tam ihlâsa muvaffak olurlar, daha cüz'î ve hususî menfaatlere tenezzül etmezler.
    Bu çilehanelerin bana mahsus bir letâfeti ve hazîn, fakat tatl? bir vaziyeti var. Şöyle ki:

    Ben gençlik zaman?nda bizim memlekette gördüğüm eski medresenin ayn? vaziyetini görüyorum. Çünkü, vilâyât-? şarkiyede eski âdet medrese talebelerinin bir k?sm?n?n tay?natlar? d?şar?dan geliyordu. Ve baz? medreseler, içinde pişiriyorlard?. Ve daha kaç cihette bu çilehaneye benziyorlard?. Ben de lezzetli bir tahassür içinde buraya bakt?kça, o eski gençlik ve şirin zamana hayalen gidiyorum ve ihtiyarl?k vaziyetlerini unutuyorum.

    Lem'alar 265
    Konu HakanBa tarafından (29.05.07 Saat 20:44 ) değiştirilmiştir.
    Asya'nın Bahtının Miftahı Meşveret ve Şuradır.

  2. #2
    Ehil Üye elff - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Kocaeli
    Mesajlar
    4.016

    Standart

    Alıntı tullab Nickli Üyeden Alıntı
    Allah raz? olsun..

    bu mektup hangi olay sonras? yaz?lm?ş acaba?

    ...bütün bütün tahammülün fevkinde bu dehşetli hadise...

    bu hangi hadisedir?
    Aleyküm Selam tullab kardeşim;


    Mektupta bahsedilen hadise Ağustos 1943 y?l?nda beşinci şua risalesinin aramalarda ele geçirilmesiyle başl?yor.

    Bunun üzerine hükümet Risale-i Nur ile alakadar olan herkesi toplatt?rma emri vermiş.

    Üstad?n cümlesi:

    "Hem Kastamonu'da, hem yolda, hem burada fevkalâde bir tarzda bütün elîm hâletler birden değişiyor ve me'mulün ve arzumun hilâf?na olarak bir dest-i inayet görünüyor. "


    Beş on şehirden yüz küsur kişi tevkif ediliyor, bu Nur Talebeleri ve Üstad Kastamonu, Ankara, ?sitanbul, Isparta, Denizli ve Antalyadan tutuklanarak getirtilmiş.

    Bu muhterem talebelerin bir çoğu Ve Üstad öncelikle Isparta ceza evinde toplatt?r?lm?ş, daha sonra tüm maznunlar kafileler halinde Denizli hapishanesine sevk edilmiş.

    Ancak bu yolculuk nas?l omuştur?

    Penceresiz kömür ve saman vagonlar?na doldurularak götürülmüşlerdir.Ve ayr?ca faal nur talebeleri için imha ve idam direktifleri var.

    Vagonlara doldurulan nur talebelerinin üzerine kap?lar s?k?ca kilitleniyor, ayr?ca da kal?n demir şişleriyle d?şar?dan da kap?lar? bağl?yorlar.

    Yine Denizli Mahkemesinde; talebeleri hapishaneden duruşmaya götürürken ikişer ikişer kelepçelerle bağlarlarm?ş.

    Denizli hapishanesinde Üstad? talebeleri ile irtibat?n? kesmek için gayet zalimce ve çok şiddetli şekilde, tek, küçük, dar, rutubetli ve karanl?k bir odada tecrit ettiler.

    Bu hücrenin bir penceresi ağ?r cezal?lar bölümüne bak?yor, üstad buradan talebelerine her f?rsatta mektuplar atarm?ş. Daha sonra bu pencereyi de mahkumlarla haberleşiyor diye kapatm?şlar.

    ?şte şartlar çok korkunç, üstad bu hapiste kaç kereler zehirlendi ama bu s?k?nt? içinde "Meyve Risalesini" telif edildi.

    Bu risalenin telifinden sonra da hapishanenin hali birden değişti.

    Mahkumlar namaza başlad?.
    Hapishane Medrese-i Yusufiyeye döndü.

    Denizli Hapsi, öncesinde ve sonras?nda, buraya aktaramad?ğ?m?z daha nice olaylar gerçekten bütün bütün tahammülün fevkinde.

    Tabii üstad bunlara rağmen, hadiselerde "ayn? inayet" olduğunu sizin eklediğiniz mektupta yazm?ş.

    ?nşallah sorunuza cevap olmuştur.
    Konu HakanBa tarafından (29.05.07 Saat 20:45 ) değiştirilmiştir.
    İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.

    ***


    ....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.


    O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....



    ***


  3. #3
    Ehil Üye elff - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Kocaeli
    Mesajlar
    4.016

    Standart

    Alıntı tullab Nickli Üyeden Alıntı
    Rabbim raz? olsun inşaallah..
    bir yer daha var merak?m? uyand?ran.. o da şudur:

    ... bir saati yüz saat hükmüne getiren o şehr-i mübarekte...

    bu şehr-i mübarek hangisidir.. söylediğiniz 5 ilden biri mi yoksa başka bir şehir mi??
    kusura bakamay?n bizim kardeşler bütün inceliklerini mütalaa etmek istedikleri için soruyorum. hakk?n?z? helal edin
    Tullab Kardeşim eklediğinz mektubun yaz?l?ş tarihi;

    Mektubu Kastamonu'dan Ispartaya (Ankara üzerinden kadir gecesinde) getirilen Üstad, bayram arefesinde kuvve-i maneviyeyi takviye için Isparta hapsinde yazm?ş(denizli yolculuğundan önce).

    Tarih: 16.10.1943

    Şehr-i Mübarek'ten ben mübarek ay?,ramazan ay?n? anlad?m.Şehr-i ramazan denir ya. Nas?l ramazanda yap?lan ibadetlerin sevab? kat kat, ayn? onun gibi ramazan ay?nda çekilen musibetlerin de mükafatlar? kat katt?r Allah'?n izniyle.
    Konu HakanBa tarafından (29.05.07 Saat 20:45 ) değiştirilmiştir.
    İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.

    ***


    ....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.


    O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....



    ***


  4. #4
    Ehil Üye elff - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Kocaeli
    Mesajlar
    4.016

    Standart

    Alıntı tullab Nickli Üyeden Alıntı
    Allah raz? olsun...
    hiç akl?ma getirilmedi şehr kelimesinin ay anlam?nda da kullan?ld?ğ?..
    son bi sorum kald? inşaallah ( son olacağ?ndan emin değilim )

    o da şu:
    ...Hadiseye sebebiyet verenlere itab etmeyiniz...

    hadiseye nas?l sebebiyet verilmiş.abilerin ihtiyats?zl?ğ? gibi sebepler mi?? öğrenmemiz gerekiosa kimler olduğunuda yazarsan?z çok sevinirim..

    Rabbim raz? olsun inşaallah..
    Bu olay?n gönünüşteki sebebi, 5. şuan?n ellerine geçmesi. Üstad itab etmeyiniz derken onlar? kasdediyor olabilir.Çünkü belki ihtiyats?zl?k olarak görülebilir ancak sonuç olarak hay?r olmuş.
    "En ziyade beni düşündüren Risale-i Nur'u, en gafil ve dünyaca büyük makamlarda bulunanlara da kemâl-i dikkatle okutturuyor, başka bir sahada fütuhata meydan aç?yor. "

    Üstad?n bu mesele ile ilgili başka bir mektubu;

    Cenab-? Hakka, onlar?n hurufat? adedince ve şehr-i Ramazan'?n dakikalar?n?n âşireleri say?s?nca hamd ü sena ediyoruz. Elhamdü lillâhi alâ külli hâl.
    Hem hastal?ktan gelen teessür ve Ât?f'?n hadisesiyle kalbime gelen teellüm ve onlara ac?mak ve Isparta'ya sirayet etmek endişesinden neşet eden s?k?nt? ve bu mübarek şehirde Risale-i Nur'un S?rren Teneverret perdesi alt?na girmesi ve üçüncü günde, o iki taharriden sonra, akşama kadar gelen ve gidenlerin mütemadiyen tarassut edilmesi ve Emin'in hanesi de birşey bulunmadan taharri edilmesi cihetiyle ziyade muztarip ve müteellim iken, Cenab-? Erhamürrâhimînin rahmetiyle, şimdiye kadar devam eden inayet-i ?lahiye himayeti ve r?za, teslim, tevekkül ve ihlas?n verdikleri teselli, bütün o müz'iç şeyleri akim b?rakt?. Kemâl-i ferah ve istirahatle "Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler" deyip, kemal-i teslimiyetle müsterih olduk. Siz de öyle olunuz, fütur getirmeyiniz.
    Umum kardeşlerimize birer birer selam ve dua ederiz.
    Kastamonu Lahikas? 208
    Konu HakanBa tarafından (29.05.07 Saat 20:46 ) değiştirilmiştir.
    İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.

    ***


    ....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.


    O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....



    ***


  5. #5
    Ehil Üye elff - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Kocaeli
    Mesajlar
    4.016

    Standart

    Asl?nda bu beşinci şuan?n ele geçmesi olay?n?n üzücü olan başka bir yönü de var.Olaya ehli dinin, ulema'u su' nun sebep olmas?.

    Olay?n ayr?nt?s?;

    1943 y?l?n?n temmuz sonu veya ağustos baş?nda, Denizli vilayetinin Çivril kazas?n?n Homa nahiyesinde ve köylerine, Nur Risalelerinin hakikatlar?n? neşretmekle meşgul At?f Egemen isminde faal bir nur talebesinin, nurlu ve hakikatli hizmetlerini engellemek; Daha doğrusu bir plan neticesinde oynanan bir oyunla kaza merkezinin müftü ve vaiziyle el birliği ederek evvela camilerde vaazlarla Risale-i nur hatta Üstad Hazretlerinin şahs? ve Nur Talebesi At?f Egemen aleyhinde, ihtiyar şeyh taklidi yaparak konuşmalar yapt?rd?lar.Bu yol bir netice vermeyince, bu defa rejime dayanarak hükümetin nazar? dikkatini çekmeye çal?şt?lar.Neticede emniyet ve jandarma Homa ve civar?nda aramalar yapt?.B?r kaç el yazma Nur risaleleriyle birlikte, bir de bir nüsha elyazma "beşinci şua" risalesini buldular.Bunun üzerine At?f Egemen ile bir kaç arkadaş?n? Çivril'de tevkif ettirdiler.
    Daha sonra da olay büyütüldü..

    Üstad?n dilinden;

    Binler teessüf ki, şimdi müthiş y?lanlar?n hücumuna maruz biçare ehl-i ilim ve ehl-i diyanet, sineklerin ?s?rmas? gibi cüz'î kusurat? bahane ederek, birbirini tenkitle, y?lanlar?n ve z?nd?k münaf?klar?n tahribatlar?na ve kendilerini onlar?n eliyle öldürmesine yard?m ediyorlar.
    Gayet muhlis kardeşimiz Hasan Ât?f'?n mektubunda, bir ihtiyar âlim ve vaiz, Risale-i Nur'a zarar verecek bir vaziyette bulunmuş
    . Benim gibi binler kusurlar? bulunan bir biçarenin, ehemmiyetli iki mazeretine binaen bir sünneti (sakal) terk ettiğim bahanesiyle şahs?m? çürütüp, Risale-i Nur'a ilişmek istemiş.

    Kastamonu L. 191
    Konu HakanBa tarafından (29.05.07 Saat 20:46 ) değiştirilmiştir.
    İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.

    ***


    ....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.


    O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....



    ***


  6. #6
    Ehil Üye elff - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Kocaeli
    Mesajlar
    4.016

    Standart

    Alıntı tullab Nickli Üyeden Alıntı
    Üçüncüsü: Hem Kastamonu'da, hem yolda, hem burada fevkalâde bir tarzda bütün elîm hâletler..
    Mektupta bahsedilen tahammülün fevkindeki olaylara bir örnek daha;

    Üstad?n yolda karş?laşt?ğ? elim haletlerden biride, Kastamonu'dan mektubu yazd?ğ? Isparta hapsine getirilirken Ankara'ya uğrad?klar?nda Valinin üstad?n sar?ğ?n? zorla ç?rar?p, şapka giydirmeye çal?şmas?.

    http://www.risaleforum.com/forum_posts.asp?TID=3260

    Alıntı tullab Nickli Üyeden Alıntı
    Rabbim raz? olsun inşaallah....

    bizlere de istifade etmek nasip etsin..
    Konu HakanBa tarafından (29.05.07 Saat 20:46 ) değiştirilmiştir.
    İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.

    ***


    ....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.


    O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....



    ***


+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Üniversite talebeleri için kalacak yerler
    By hasanta199991 in forum Risale-i Nur'u Yeni Tanıyanlara
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 25.03.13, 18:26
  2. Erdoğan'ın Dik Durması Gereken Yerler
    By güneşsu in forum Gündem
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07.08.08, 16:06
  3. Külliyattaki Uhuvvetle Alakalı 22. Mektup'la Bağlantılı Yerler
    By abluka in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 01.04.08, 18:24
  4. Sabır'la İlgili, Risalelerde Geçen Yerler
    By BiKeS_ in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 09.08.07, 12:11
  5. Bediüzzaman'ın Yıllara Göre Kaldığı Yerler
    By SeRDeNGeCTi in forum Resim - Fotoğraf Galeri
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 31.03.07, 17:14

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0