Sual: Hürriyeti bize çok fena tefsir etmişler. Hattâ âdetâ hürriyette insan her ne sefahet ve rezalet işlerse, başkas?na zarar vermemek şart?yla birşey denilmez, diye bize anlatm?şlar. Acaba böyle midir? ????
Cevap: Öyleleri hürriyeti değil, belki sefahet ve rezaletlerini ilân ediyorlar ve çocuk bahanesi gibi hezeyan ediyorlar. Zira, nâzenin hürriyet, âdâb-? şeriatla müteeddibe ve mütezeyyine olmak lâz?md?r. Yoksa, sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet değildir. Belki hayvanl?kt?r, şeytan?n istibdad?d?r. Nefs-i emmâreye esir olmakt?r.
Hürriyet-i umumî, efrâd?n zerrât-? hürriyât?n?n muhassal?d?r. Hürriyetin şeni odur ki, ne nefsine, ne gayr?ya zarar? dokunmas?n
Tam ve mükemmel hürriyet, kişinin firavunlaşmamas? ve başkas?n?n hürriyeti ile alay etmemesidir
Belki hürriyet budur ki: Kanun-u adalet ve tedipten başka, hiç kimse kimseye tahakküm etmesin. Herkesin hukuku mahfuz kals?n, herkes harekât-? meşruas?nda şâhâne serbest olsun. * nehyinin s?rr?na mazhar olsun.