yuksek-Sadakat Nickli Üyeden Alıntı
Kendini gizleyen kad?nlar
Kendinden daha güzellerin olduğunu düşünen kad?n çirkin olmamak için kendini örter. Asl?nda ciltte bir tabaka oluşturan makyaj malzemeleri, bronzlaşma, ciltteki buruşuklar? ütüleyen (!) türlü çeşit estetik operasyonlar, ak saçlar? türlü renklere dönüştüren saç boyalar?, aksesuar amaçl? gözlükler, lensler, şapkalar, başl?klar da çağdaş medeniyetin kad?nlara sunduğu bir tür örtünme, gizlenme, kendini saklama şekli değil midir?
Esaretin ta kendisi!
Bediüzzaman Hazretlerinin tabiriyle “Kur’ân’?n tesettür emrine muhalefet eden sefih medeniyet” ideal bir “kad?n modeli” tesbit eder. Reklâm afişleriyle, sinema filmleriyle, TV dizileriyle, gazetelerin son sayfalar?yla, defilelerle “ideal model” piyasaya sürülür. “Bak?lacak” bir kad?nd?r bu ve asl?nda yoktur!
Zira gelişen teknoloji sayesinde bilgisayar düzeltmeleriyle hepsi “fhotoshoplu”dur! Kad?nlar?n bu “ideal modele” benzemeye çal?şmas? ciddî bir endüstri sektörünün doğmas?na sebep olmuştur. Zay?flama âletleri ve k?yafetleri, diyet ürünleri, kozmetik ve güzellik sektörü, estetik uygulamalar….
?ltifat ve beğeninin “uyuşturucu” etkisine kap?lan kad?nlar?n bu güzelleşme gayretleri bazen “tak?nt?” boyutuna bile ulaş?r.
O zaman doğuştan gelen özelliklerine meydan okuyan, “estetik ameliyat bağ?ml?s?” kad?nlar oluşur. Asyal? kad?nlar beyazlaşmaya, Çinli kad?nlar gözlerini düzeltmeye, Japonlar saçlar?n? sarartmaya çal?ş?rlar.
Fazla yağlar? vücuttan çeken estetik operasyonlarda çoğu kad?n sağl?ğ?n? yitirir. “S?f?r beden” tak?nt?s? ölüme varan derecede kad?n ölümlerini getirir. Boyunu iki santim daha uzatmak için riskli ameliyatlar? göze alan hatunlar görülür…
Kad?nlar?n kendi paralar? ve tercihleriyle kendilerine yapt?klar?, yapt?rd?klar? “Çin işkencesi” gibi bir durumdur bu!
Masaldaki “Kral ç?plak!” diyen çocuğun aldanmaz duygular?, karş?l?k beklemeyen doğruluğu gerekir gerçekleri görmek için. Ama sefih medeniyet çocuklar? da hipnotize eder adeta.
Kad?nlara “hürriyet” maskesi alt?nda verilen “eğitimin dersleri” daha küçücük bir k?z çocuğu iken başlar. ?deal güzel kad?n modeli tazecik beyinlere oyunlarla, oyuncaklarla, çizgi filmlerle, dizilerle kaz?n?r.
Bat?da, bu yalanlar? keşfeden hakikat aray?c?lar? kampanyalar düzenleyip cazibedar fitne karş?s?nda daha akl?n? kaybetmemiş anneleri ikaz etmekteler. Sloganlar? da şu: “Güzellik endüstrisi ona ulaşmadan önce k?zlar?n?zla konuşun!” (Bu nokta ayr? yaz? olabilecek bir konu.)
“?zm”ler kad?na mutluluk getirmiyor!
Her şeyi paraya dönüştüren ve kad?n? metalaşt?ran Kapitalist sistemin cins-i lâtiflere sunduğu mutluluk ve hürriyet formülü böyledir işte!
Peki kad?na hürriyeti as?l biz sağl?yoruz diyen Komünizm huzuru getirmiş midir?
Geçtiğimiz günlerde gazetelerde “ahlâks?z teklif” yorumuyla yer alan ibretli bir haberi hat?rlayacaks?n?z. Soğuk Savaş?n en s?cak döneminde 1973’te Çin’in Komünist lideri Mao ve ABD’nin Ulusal Güvenlik Dan?şman? Henry Kissenger bir araya gelirler.
Mao: “Çin çok yoksul bir ülke. Bizim en çok sahip olduğumuz şey kad?nlar. Size 10 bin hatta 10 milyon kad?n gönderebiliriz! B?rak?n ülkenize gitsinler. Felâketler ç?kar?rlar, yükümüzü hafifletirsiniz” der. Kissenger cevap verir: “Çinli kad?nlar için kota ya da gümrük tarifemiz yok!” Gülerler. (14 Şubat 2008, Vatan gazetesi)
?şte, “Kur’ân’?n tesettür emri esarettir!” diyen sefih medeniyetin iki ana kolu olan Kapitalizm ve Komünizm kad?n? böyle k?skaca al?r, esir eder!
Şimdi gelin de rahmetli Osman Yüksel Serdengeçti’nin sözünü hat?rlamay?n: “‘?slâmiyet kad?nlar? kafesler arkas?na sakl?yor’ diyenler, as?l kendileri kad?nlar? kafeslemek isteyenlerdir!”
Bu noktada kendini tan?yan, bilinçli, başkalar?n?n hevesleri için kendini kulland?rtmayan, ama başkalar?n? da kendi arzular? için kullanmayan münevver kad?nlara ihtiyaç vard?r. Bu da ancak eğitimle mümkündür. Hapishaneleri dolduran üniversitelilerden değil, iman hakikatlerinin nuruyla ayd?nlanm?ş han?mlardan bahsediyorum.
Gerçek güzellik
Bediüzzaman Hazretleri, Kur’ân’dan ve Efendimizden (asm) ald?ğ? ders ile varl?k âleminde yarat?lan her şeyin en güzel şekilde var edildiğini eserlerinin pek çok yerinde s?k s?k zikreder. Zahiren çirkin görünen şeylerde bile nice gizli güzellikler vard?r, fark edebilene!
Zira var edilmek ve hayat sahibi olmak Yaratandan mahlûkata verilmiş en büyük armağand?r! Hayat kitab? lây?k?yla okunabilirse eğer en küçük varl?ktan en büyüğe ?lâhî nak?şlar hep nakşeden Zat? gösterir insanoğluna.
Bu bak?ş aç?s?yla hastal?k da güzeldir, ihtiyarl?k da! Saçlardaki aklar da güzeldir, yüzdeki buruşukluklar da! Yani çirkin kad?n yoktur. Kendini çirkin zanneden kad?n vard?r! Eşyan?n Yarat?c?s?n? aksettiren melekût boyutunda her şey güzeldir.
Hem, güzellik bir nimettir ve nimete şükredilmesi gerekir. Güzellik nimetine şükür, güzelliği Vereni raz? edecek şekilde yaşamakla mümkündür. As?l çirkinlik, şükredilmeyen güzellik nimetidir.
Güzelliğini seven ve bozulmamas?n? muhafaza etmek isteyen her güzelin bunu idrak etmesi, vücut nimetini günahlar? kazanmak ve kazand?rmak için kullanmamas? gerekir! Bunu yapt?ğ?nda güzelliği ebedîleşir! Ölüm ötesi âlemde daha mükemmel bir şekilde kendisine yeniden ihsan edilir!
Son söz
Asl?nda sadece ülkemizde değil, bütün dünyada güzellik kavram?n?n mercek alt?na al?n?p gerçek güzelliğin yeniden keşfedilmesi gerekiyor! Basmakal?p tariflerle değil, farkl? boyutlardan bakarak gerçek güzelliği yeniden tan?mlamak gerekiyor. Ne dersiniz?
27.04.2008