ERMEN?LER VE FRANSA
Fransa’n?n Ermeni meselesine sahiblenme noktas?nda, uzun zamandan beri özel bir gayretin içinde olduğu gözden kaçm?yor. Bu kendiliğinden oluşmuş bir durum değil. Meselenin perde gerisinde tarihi baz? sebebler mevcuttur.
1. Dünya Savaş?n?n devam ettiği günlerde, yüzy?llar boyunca müslüman ahali ile bar?ş içinde yaşayan ve millet-i sad?ka olarak Osmanl? ?mparatorluğuna bağl?l?k ile iştihar etmiş Ermenilerin, Rus tahriki ile ihanet senaryolar?na alet olmas?, savaş ortam?nda ?ttihat ve Terakki hükümeti taraf?ndan baz? tedbirlerin al?nmas?n? zorunlu k?lar. ?hanet senaryolar?, geçmişten kalma baz? emellerin de yeniden alevlenmesine sebeb olur. Osmanl? ?daresinde hiçbir zulme ve ayr?cal?ğa tabi olmayan ve müslüman komşular? taraf?ndan hep iyi muamele ile karş?laşan Ermeni ahalinin, ihanet senaryolar?na alet olmas?n?n perde gerisi, ayr?ca bir araşt?rma konusudur.
Ancak çok zor şartlar içinde, Ruslarla savaşan ve büyük kay?blara uğrayan Osmanl? Ordusunun, yüzy?llarca her türlü hak ve hürriyeti asla esirgemediği bir k?s?m vatandaşlar? taraf?ndan arkadan hançerlenmesi, hiçbir şekilde hoşgörülecek bir durum değildi. Çeteler kurup Osmanl? Ordusuna bask?nlar düzenlemek, Rus Ordusuna rehberlik yapmak, Müslüman köylere bask?nlar düzenleyerek beraber yaşad?klar? komşular?n? çoluk çocuk demeden öldürmek, ricat eden ve çok zor ve soğuk k?ş günlerinde perişan bir şekilde köylerine s?ğ?nan askerleri öldürmek, ordu ile haberleşmeyi mümkün k?lan telefon kablolar?n? keserek irtibat?n kopmas?na sebeb olmak, orduya takviye güçlerin ve yard?m?n gelmesini engellemek için tren yollar?na sabotaj düzenlemek gibi bir dizi ihanetlerini sayabileceğimiz Ermeniler, bu yap?lanlar neticesinde bir ‘’Tehcir Kanununa’’ muhatab olmuşlard?r. Böyle bir durum karş?s?nda dünyada hiçbir devlet ve hiçbir kimse elini kolunu bağlay?p oturamaz.
Ermenilerin bu yapt?klar?na mukabil, Möüslüman ahalide elbette boş durmam?şt?r. Onlarda kendilerini sald?r?lara karş? müdafaa etmek için silahlanm?şlar, köylerini, çoluk, çocuk, ?rz ve namuslar?n? korumak için bir araya gelmişler ve teşkilatlanm?şlard?r. Bu müdafaalar ve çat?şmalar içinde istenmeyen baz? durumlar?n meydana gelmiş olmas? ihtimal dahilindedir. Ancak savaş halinde bulunan bir devletin, baz? vatandaşlar? taraf?ndan ihanete uğramas? üzerine hiçbir şey yapmadan, eli kolu bağl? bir şekilde oturmas?n? beklemek hangi mant?k ölçülerine uyar?
?ttihad ve Terakki Hükümeti böyle bir durumda askerlerinin güvenliğini sağlamak, dahildeki vatandaşlar?n?n da sald?r?lara karş? emniyet içinde olmas?n? temin etmek amac?yla, tek ç?k?ş yolu olarak, geçici bir süre için, savaş süresi ile kay?tl? olmak üzere, bir Tehcir Kanunu ç?karm?ş ve ç?kar?lan bu kanunun neticesinde savaş?n devam ettiği ve askeri ikmal yollar?nda oturan Ermenilerin bu süre zarf?nda savaştan uzak bölgelerde, özellikle Haleb civar?nda mecburi ikamete tabi tutulmalar?n? kararlaşt?rm?şt?r.
Bu tehcir s?ras?nda, bir milyon civar?nda Ermeni güneye doğru gönderilmiştir. Bu yolculuk esnas?nda elbette istenmeyen baz? hadiseler meydana gelmiştir. Açl?k, hastal?k ve yol meşakkati nedeniyle binlerce Ermeni’nin ölmesi kaç?n?lmaz olmuştur. Yine bu yolculuk esnas?nda, daha önceleri Ermenilerden zarar gören baz? kişilerin mukabelede bulunmuş olmas? da bir vak?ad?r. Bütün taş?nmazlar?n? elden ç?kararak para ve alt?nlar?yla yola ç?kan Ermenilerden bir k?sm?n?n, bu yolculuklar? esnas?nda kontrol d?ş? baz? güçler taraf?ndan servetleri için zarar görmüş olmas? da kuvvetle muhtemeldir. Bu bir milyon Ermeni’den elli bin kadar?n?n bu şekilde öldüğü tahmin edilmektedir. Sürgün edilen bütün Ermeni nüfusunun bir milyon olduğu, Talat Paşa taraf?ndan tutulan ve o günkü resmi kay?tlarla da büyük ölçüde uyuşan notlardan anlaş?lmaktad?r. Bütün bunlardan anlaş?lmaktad?r ki, bu tehcir s?ras?nda birbuçuk milyon Ermeni’nin öldürüldüğü iddias? büyük bir yaland?r. Bu çeşitli sebeblerden dolay? ölen ellibin kişinin, resmi bir devlet politikas?n?n uygulanmas? sonucu öldüğüne dair hiçbir tarihi kay?t mevcut değildir. Esas?nda alt? yüz y?ll?k Osmanl? Yönetimi boyunca, asla bir soyk?r?m-genosid ve asimilasyon politikas? uygulanmam?şt?r ve buna dair dair hiçbir örnekte gösterilemez.
Suriye’de geçici bir süre iskana tabi tutulan Ermenilerin az bir k?sm? savaş sonras? geri dönmüş, önemli bir k?sm? Suriye’ye yerleşmiş, ancak büyük bir k?sm? da Avrupa’ya ve ABD’ye göç etmişlerdir. Bu göç s?ras?nda büyük bir Ermeni nüfusu, Fransa’ya yerleşmiştir.Fransa hükümetinin büyük yard?m? ve orada yaşayan Ermeni nüfusu nedeniyle bunlar kolayl?kla iş bulmuş ve k?sa zamanda etkili olmaya başlam?şlard?r. Fransa’ya yerleşen Ermeniler, siyasi olarak ta boş durmam?ş, Frans?z kamuoyunu etkilemek için büyük bir seferberlik başlatm?şlard?r. Ermeni Soyk?r?m? iddialar?n? destekleyen binlerce tek tarafl? akademik çal?şma yap?lm?ş ve tabir caizse, Fransa halk?n?n beyni soyk?r?m iddialar? ile iyice y?kanm?şt?r. Fransa halk?n?n ve hükümetlerinin bu konuda neredeyse ortak bir tav?r tak?nmas?n?n sebebi budur. Diğer Avrupa ülkelerinde ve ABD’de yaşayan Ermeniler de, soyk?r?m iddialar?n?n kabulu için 1915 y?l?ndan beri büyük bir gayret göstermektedirler.
Ermeniler böyle büyük gayretlerle ve kampanyalarla tak tarafl? olarak beyin y?kama propagandalar?n? yürütürken, Türkiye bu konuda uzun y?llar sessiz kalm?ş veya çok etkisiz baz? girişimlerin ötesinde önemli bir çal?şma yap?lmam?şt?r. Sadece Fransa’da soyk?r?m iddialar?na hakl?l?k kazand?rmak amac?yla binlerce eser yaz?l?rken, Türkiye’de yap?lan akademik çal?şmalar?n elli altm?ş civar?nda olmas? bu neticenin ortaya ç?kmas?nda en büyük amil olmuştur. Bu yoğun Ermeni gayretleri neticesinde, baz? Avrupa ülkelerinde Ermeni Soyk?r?m?n?n olmad?ğ?n? iddia etmek kanunla suç say?lmaya başlanm?şt?r. Hakk?n? yemeyelim, Ermeniler böyle büyük gayretler gösterirken, ülkemizde de baz? kesimler boş durmam?ş, irtica gerekçesiyle binlerce dava aç?lm?ş, baz? üniversite hocalar?na Kur’an tefsirlerini kötüleyen kitablar yazd?r?lm?ş, Kur’an öğrenmek ve dini bir kitab bulundurmak neredeyse suç say?lm?ş, vatan?n kurtulmas? için büyük gayret gösteren şehid evladlar?na ve gazilere, gayr-? islami bir yaşam tarz? zorla dayat?lmaya çal?ş?lm?şt?r. Başörtüsüne karş? gösterilen bunca gayret, eğer Ermeni iddialar?n? çürütmek için harcanm?ş olsayd?, herhalde Ermenilerin, dünyan?n hiçbir yerinde bu kadar mesafe almalar? mümkün olmayacakt?. Ne yaz?k ki, bunca emek ve gayret bir evham ve paranoya yüzünden heba edilmiştir.
18 Nisan’da Fransa Parlamentosunda, Ermeni Soyk?r?m?n inkar etmeyi suç sayan bir tasar? görüldü ve şimdilik rafa kald?r?ld?. Yukar?da izah etmeye çal?şt?ğ?m?z üzere, bu noktaya gelinmesinde çok büyük ihmalimiz olmuştur. Ülkemizde, uzun y?llar bu mesele Osmanl? ?mparatorluğunun meselesi say?lm?ş ve Türkiye Cumhuriyeti bu konuya sahib ç?kmam?şt?r. Ancak 1970’li y?llarda d?ş temsilciliklerimize ve diplomatlar?m?za yap?lan sald?r?lar ve suikastlar, ister istemez devletimizi bu konuya eğilmek zorunda b?rakm?şt?r. Son y?llarda devlet arşivlerinin aç?lmas? ve Ermeni tarihçilerle birlikte meseleyi araşt?rmak için yap?lan teklifler geç te olsa, yerinde kararlard?r. Bu kadar mesafe alan Ermeni Hükümeti ve Diasporas?n?n bu teklifi kabul etmesi zaten beklenmiyordu. Ancak, bu at?l?mlar?n sürekli devam etmesi, akademik çal?şmalar?n art?r?lmas? ve yüreklendirilmesi gerekmektedir. Meselenin enine boyuna ortaya ç?kar?lmas?, o y?llarda doğuda yaşanan bu topyekün trajedinin bütün yönleriyle ortaya ç?kar?lmas? ve bunun dünya kamuoyuna önyarg?s?z ve kompleksiz bir aç?kyüreklilikle sunulmas?, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için, tarihi ve vicdani bir sorumluluktur. Fransa Parlamentosunun da bu konuda objektif davranmas? ve demokrasisine gölge düşürecek böylesine tek yanl? bir tasar?y? tamamen red etmesi gerekir. Bu mesele tarihçilere b?rak?larak ve siyasi etkilerden uzak objektif bir şekilde incelenerek neticeye bağlanmal?d?r. Bu durum, Avrupa Birliği mantalitesine de uygun bir yaklaş?m olacakt?r. Çünkü, meclislerde al?nacak böyle bir karar tek tarafl? bir dayatma olacakt?r ve demokrasinin ruhuna da z?tt?r.
Abdulkadir HACIÜZEY?ROĞLU
Yeni Asya Gazetesi
haciuzeyir@mynet.com