+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var 1 2 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 13
Like Tree1Beğeni

Konu: Hangi Padişah Nerede Yatıyor?

  1. #1
    Ehil Üye muhibbülkurra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Mesajlar
    4.304

    Standart Hangi Padişah Nerede Yatıyor?

    Hangi padişah nerede yatıyor?

    Osman Gazi'den Sultan Vahdettin'e kadar hangi padişah nerede yatıyor sorusuna bu haberimizde cevap bulabilirsiniz. Yavuz Bahadıroğlu yazdı.


    Yavuz Bahadıroğlu'nun yazısından...
    1. Osman Gazi (I. Osman): Bursa’da Çekirge semtinde kendi adını taşıyan türbesinde yatıyor...
    2- Orhan Gazi: Aynı yerde, babasının yanıbaşında kendine ait türbesinde ebediyeti uyuyor...
    3- Sultan I. Murad (Hüdavendigar): Bursa, Çekirge’de kendine ait üstü açık türbesinde kıyameti bekliyor…
    4- Sultan I. Bayezid (Yıldırım)): Bursa’da Bayezit Hân Türbesi’nde yatıyor...
    5- Sultan I. Mehmed (Çelebi): Bursa Yeşil Türbe’de yatıyor...
    6- Sultan II. Murad: Bursa, Muradiye semtinde yatıyor...
    7- Sultan II. Mehmed (Fatih): Fatih’te, Fatih Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
    8- Sultan II. Bayezid (Veli): Bayezıtta Bayezit Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
    9- Sultan I. Selim (Yavuz): Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
    10- Sultan I. Süleyman (Kanuni): Süleymaniye Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
    11- II. Selim (Sarı): Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde.
    12- Sultan III. Murad: Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde yatıyor…
    13- Sultan III. Mehmed: Ayasofya Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
    14- Sultan I. Ahmed: Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor...
    15- Sultan I. Mustafa: Ayasofya Camii önündeki türbesinde yatıyor...
    16- II. Osman (Genç): Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
    17- Sultan IV. Murad: Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
    18- Sultan İbrâhim (Bazı tarihçilere göre “deli”): Ayasofya Camii bitişiğindeki türbesinde yatıyor…
    19- Sultan IV. Mehmed (Avcı): Yeni Camii arkasında Turhan Valide Sultân Türbesinde yatıyor…
    20- Sultan II. Süleyman: Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanunî Türbesi’nde yatıyor…
    21- Sultan II. Ahmed: Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanuni Türbesi’nde yatıyor…
    22- Sultan II. Mustafa: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
    23- Sultan III. Ahmed: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
    24- Sultan I. Mahmud: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
    25- Sultan III. Osman: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
    26- Sultan III. Mustafa: Lâleli Camii önündeki türbesinde yatıyor…
    27- I. Abdülhamid: Bahçekapı’da Hamidiye Türbesi’nde yatıyor…
    28- Sultan III. Selim: Lâleli Camii önündeki türbesinde yatıyor…
    29- Sultan IV. Mustafa: Bahçekapı’da Hamidiye Türbesi’nde yatıyor…
    30- Sultan II. Mahmud: Çemberlitaş’taki kendi türbesinde yatıyor…
    31- Sultan I. Abdülmecid: Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor…
    32- Sultan I. Abdülaziz: Çemberllitaş’taki Sultan II. Mahmud Türbesi’nde yatıyor…
    33- Sultan V. Murad: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde.
    34- Sultan II. Abdülhamid: Çemberlitaş’ta Sultan II. Mahmud Türbesi’nde yatıyor…
    35- Sultan Mehmed Reşad: Eyüp’te Sultan Reşad Türbesi’nde yatıyor…
    36- Sultan Vahideddin: Şam’da Sultan Selim Camii kabristanında yatıyor…
    Ayrı ayrı hepsine Allah rahmet eylesin.

    Vakit
    Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidâyetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Haktan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nurânî hikmeti neşreden odur.
    Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir.

  2. #2
    Pürheves mühür - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2008
    Bulunduğu yer
    sınav salonu
    Yaş
    35
    Mesajlar
    186

    Standart

    Allah ebeden razı olsun kardeşim çok makbule geçti. inşaallah ziyaret etmek de nasip olur...



    İman tevhidi;tevhid teslimi;teslim tevekkülü;tevekkül ise saadet-i dareyni iktiza eder

  3. #3
    Ehil Üye muhibbülkurra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Mesajlar
    4.304

    Standart

    Bu türbeleri açacak bir yiğit aranıyor
    Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan, II. Mahmud, II. Abdülhamid ve Sultan Abdülaziz'in de aralarında bulunduğu tarîhi şahsiyetlerin türbeleri, aylardır kapalı.

    1950'den bu yana açık olan türbelerin kapılarına, personel yetersizliği gerekçesiyle kilit vuruldu. Türbelerin açılmasıyla ilgili isteklere Kültür Bakanlığı da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de kulaklarını tıkamış durumda. Ziyaret edip tarihî simalara dua etmek isteyen halk ise bu duruma tepkili.

    Türbelerin kapısı kilitli yetkililer sessiz

    Ülkemiz insanı ecdadını çok seviyor, ondan her daim övünerek bahsediyor olsa da onların hatırasına hakkıyla sahip çıkmayı maalesef başaramıyor. Bu konuda binlerce örnek sıralamak mümkün; fakat son günlerde yaşanan tek bir örnek üzerinde durmak bile bu garabetin boyutunu anlamaya yetebilir. İstanbul'da bulunan en önemli türbelerin kapısı görevli eksikliği nedeniyle uzun zamandır kilitli. O çok meşhur bürokratik anlaşmazlıklardan, tarihî ve kültürel değere sahip türbeler de nasibini aldı. İstanbul'da yerli ve yabancı birçok ziyaretçinin kapısından döndüğü türbelerin sayısı açık olanların 5 katı olmuş durumda. Üstelik kapalı türbeler içinde Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan, II. Mahmut, II. Abdülhamid ve Sultan Abdülaziz gibi tarihimize mal olmuş isimlere ait olanlar da var. Gelen ziyaretçilerin kapıdan dönmesi, pencere kenarlarından içeri bakma çabaları içine düştüğümüz içler acısı durumu göstermeye yetiyor. Zira ziyarete uzun zamandır kapalı olan ve üç padişahın mezarının bulunduğu II. Abdülhamit, Sultan Abdülaziz ve II. Mahmut türbeleri Çemberlitaş'ta metruk bir mahal gibi bekliyor. Kapısındaki kilit neredeyse paslanmak üzere olan türbenin bahçesini ve önemli şahsiyetlerin yattığı mezarlığı, ziyaret için gelenlerden çok, çay içip vakit geçirmek için gelenler dolduruyor. Yerli ziyaretçiler ülkelerinin bu konudaki tutumunu iyi bildikleri için durumu çok fazla garipsemese de yabancılar böylesine önemli yerlerin kapalı olmasını anlamakta güçlük çekiyor.
    Kanuni'nin türbesi aylardır kapalı
    Gezdiğimiz yol üzerinde aylardır kapalı olan türbelerden biri de tarihimizin en büyük padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman'a ait. Aynı avluda bulunan Hürrem Sultan ve Kanuni Sultan Süleyman türbelerinin kapılarında tadilat nedeniyle kapalı oldukları yazılı. Fakat Kanuni türbesinin sundurmasından dökülen sıva bunun pek de böyle olmadığını gösteriyor. Ziyaretçiler Kanuni'nin sandukasını görmek için pencerelere eğilip içeri bakmaya çalışıyor; ama nafile. Bu tadilatın ne olduğu ve ne zaman biteceği ile ilgili de yetkililerden henüz sağlıklı bir açıklama yapılmış değil. "Kanuni gibi dünyayı sarsan bir padişahın mezarı ancak bizim gibi bir ülkede kapalı tutulabilirdi herhalde." diyor ziyaretçilerden Serkan Oğulcan. Bu kadar uzun süredir türbeyi kapalı tutmanın izahının olmadığını düşünen ziyaretçiler ecdat mezarını görmek için geldikleri onca yoldan kendilerini boş döndürmeye kimsenin hakkı olmadığını söylüyor.
    Bazı türbelerin bahçesine bile girilemiyor
    Süleymaniye'den boynu bükük aşağı sallananlar Yenicami'nin hemen arkasında aynı zamanda bir mimarî harikası olan Hatice Turhan Sultan ve Havatin türbelerine rastlayabilir; daha doğrusu bu türbelerin bahçesinin dış duvarını dışarıdan görebilir. Sultan IV. Mehmet ve padişah ailesinden birçok ismin medfun bulunduğu mekâna gidenler kotçuların, seyyar satıcıların türbenin bahçesini çevrelediğini görüp şaşırıyor. Ziyaretçilerin türbe bahçesinden bile içeri giremiyor olması, olayı daha vahim kılan bir durum.
    Belediye elini çekti türbelere kilit vuruldu
    2005 yılında Koruma Kurulu'ndan onay alan 32 türbeyi ihale safhasına getiren İstanbul Büyükşehir Belediyesi, türbelerden elini geçen yıl çekmiş. İhale döneminde türbeleri ihaleye dahil etmeyen belediye, 29 türbedeki 10 güvenlik elemanını da almış. İstanbul Türbeler Müze Müdürü Hayrullah Cengiz, böylece 120 türbeden açık olan 29'undan 10'unun yeterli görevli olmaması nedeni ile ziyarete kapandığını söylüyor. Cengiz, 10 özel güvenlikçi, 5 bekçi ve 4 uzman eleman kadrosuyla türbeleri açık tutmaya çalışsa da kapalı olan türbelerin eşyalarını denetlemenin bile zorlaştığı fikrinde.
    Ecdat yadigarı meşhur İstanbul türbelerinin kimi yıllardır kimi ise aylardır açılmayı bekliyor. Ziyaretçileri paslı kilidiyle geri çeviren en önemli sebep ise bürokratik çıkmazlar. Fakat türbeleri ziyarete gelenlerin hak ettikleri bir açıklamaya ihtiyaçları var. Türbelere aylardır neden istihdam yapılamadı ve hem tarihî hem de manevî değere sahip olan bu güzelim yapıların açılması için Kültür Bakanlığı neden hiçbir şey yapma ihtiyacı hissetmiyor?
    ***

    Hatice Turhan Sultan Türbesi, Eminönü

    II. Mahmud, Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamid'in Çemberlitaş'ta medfun bulunduğu türbe.

    Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın Süleymaniye Camii avlusunda bulunan türbeleri.

    Cağaloğlu'nda yüksek binaların arasında bulunan bu yapı, Mahmut Nedim Paşa'nın türbesi. Uzun zamandır kapalı olan türbenin içine girmek ne yazık ki mümkün değil.
    Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidâyetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Haktan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nurânî hikmeti neşreden odur.
    Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir.

  4. #4
    Ehil Üye muhibbülkurra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Mesajlar
    4.304

    Standart

    Sultan I. Abdülhamid türbesi ziyarete açıldı


    21 Ağustos 2009 Cuma






    Birinci Abdülhamid tarafından 1776 -1777 yıllarında yaptırılan imaretin bir bölümünü oluşturan türbe, restorasyon sonrasında yeniden hizmete açıldı. 233 yıllık tarihî geçmişi olan türbenin açılışını yapan İstanbul Valisi Muammer Güler, büyük medeniyetlere başkentlik yapmış İstanbul’da 25 bin kayıtlı tarihî eserin bulunduğunu belirtti. Vali Güler, “Bu eserlerin muhafaza edilip korunması ve geleceğe taşınması hepimizin görevidir. İstanbul bir turizm kenti, ama inanç turizmi daha ağırlıktadır ve her türlü kutsal emanetin bulunduğu bir kenttir. Şu anda 1700 kültür projesi hayata geçirilmek için ele alındı. Bu projeler için 190 trilyonluk fon oluşturuldu ve şu ana kadar 56 trilyon harcama yapıldı” dedi.


    ŞEHZADELER DE VAR
    İstanbul Valisi Muammer Güler ve beraberindeki yetkililer, 233 yıllık tarihî geçmişi olan türbenin açılışını gerçekleştirdi. Sultan I. Abdülhamid tarafından 1776-1777 yıllarında yaptırılan imaretin bir bölümünü oluşturan türbe, Beylerbeyi Camisini yapan mimar Mehmet Tahir Ağa tarafından inşa edildi. Türbede Sultan I. Abdülhamid’in mezarının yanısıra bazı şehzadelerin de kabirleri yer alıyor.
    Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidâyetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Haktan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nurânî hikmeti neşreden odur.
    Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir.

  5. #5
    Müdakkik Üye !bR@h!M - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2006
    Bulunduğu yer
    Orta dünya'da ayrıkvadi
    Mesajlar
    748

    Standart

    Allah razı olsun.Allah yerinde görmeyide nasip eylesin inşallah.
    Bana sen niçin şuna buna sataştın diyorlar farkında değilim.Karşımda müthiş bir yangın var,alevleri göklere yükseliyor içinde evladım yanıyor,imanım tutuşmuş yanıyor.O yangını söndürmeye,imanımı kurtarmaya koşuyorum.Yolda biri beni kösteklemek istemişte ayağım ona çarpmış,ne ehemmiyeti var?O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi?Dar düşünceler,dar görüşler...

    BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ

  6. #6
    Gayyur Tek Yol İSLAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2009
    Bulunduğu yer
    Devlet-i Aliye-i Osmaniye
    Mesajlar
    52

    Standart

    Allah razı olsun....

  7. #7
    Ehil Üye muhibbülkurra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Mesajlar
    4.304

    Standart

    Sultan Alparslan'ın mezarı bulunduTürk Tarih Kurumu eski Başkanı ve öğretim üyesi Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu, Türklere Anadolu'nun kapısını açan Sultan Alparslan'ın mezar yerinin sonunda bulunduğunu açıkladı.


    Türk Tarih Kurumu eski Başkanı ve öğretim üyesi Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu, Türklere Anadolu'nun kapısını açan Sultan Alparslan'ın mezar yerinin sonunda bulunduğunu açıkladı. Mezar yerinin Merv'de olduğunu Türkiye tespit etti. Dışişleri ile Türkmenistan arasında imzalanacak protokolün ardından kazı çalışmalarına başlanacağını belirten Halaçoğlu, kazı çalışmalarına ODTÜ ve TÜBİTAK da yerin altını gösteren cihazlarıyla katkıda bulunacağını belirtti.

    TALAN EDİLMESİN DİYE

    Halaçoğlu, Sultan Alparslan'ın mezar yerinin yerle bir edildiği için kayıp olduğunu, ancak 3 yıl süren bir araştırma sonucunda mezar yerini tespit ettiğini söyledi. Halaçoğlu, “Şu anda yerini tam olarak açıklamak istemiyorum, çünkü talan edilmesin istiyorum. Ben Çağrı Bey'in mezar yerlerini inceleyerek yeri tespit ettim. Krokisini çizdim. Türbenin temellerine ulaştım” diye konuştu.

    MALAZGİRT SAVAŞI'NIN DELİLİ

    Alparslan'ın mezarının Türkmenistan'da bulunmasının “Malazgirt Savaşı olmadı” diyenlere yanıt olduğunu ifade eden. Halaçoğlu, “Malazgirt'e gidelim, dedektörle her tarafı dinleyelim. Bu savaş olmasaydı Türkmenistan'da yaşıyor olacaktık” dedi.
    Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidâyetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Haktan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nurânî hikmeti neşreden odur.
    Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir.

  8. #8
    Ehil Üye muhibbülkurra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Mesajlar
    4.304

    Standart


    İmam-ı Gazali'nin mezarı bulundu


    İran'da, Müslümanlar için 'Kimya-ı Saadet' ve 'İhya-ı Ulumuddin' gibi büyük eserleri kaleme alan alim İmam-ı Gazali'nin mezar yeri bulundu




    Moğol istilasıyla yerle bir edilen Horasan eyaletindeki Tus şehrinin geçmişine ait kalıntı ve belgeleri inceleyen Tarihi ve Kültürel Miraslar Kurumu araştırmacıları, Gazali'nin mezar yeri olarak tespit ettikleri yerleşim dışı bir noktada kazı çalışması başlattı. İmam-ı Gazali ile ilgili Türkiye'deki uzman isimlerden İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, mezarın bulunduğu bölgenin daha önceden bilindiğini söyledi.

    İranlı Turizm Rehberi Hassan Ruzrak, İmam-ı Gazali'nin mezar yerine ilişkin İran'da iki rivayet bulunduğunu belirterek, bugüne kadar en güçlü ihtimalin bahçesindeki taş kitabede ''İmam-ı Muhammed Gazali'' yazan Haruniye Medresesi civarı olduğuna işaret etti. Ancak yapılan detaylı araştırmaların Gazali'nin mezar yeri olarak Tabira adlı başka bir bölgeyi gösterdiğine işaret eden Ruzrak, ''Halk zaten daha önce söz konusu bölgenin civarında bir yere, 'İmam-ı Gazali'nin kabri burada' diye zaman zaman dua etmeye geliyordu. Ancak nokta olarak tam belli değildi. Şimdi mezar bulundu ve kazı çalışması yapılıyor.'' dedi.

    İmam-ı Gazali'nin kabrinin bulunduğu bölgede işçiler, toprak altından çok sayıda tuğla parçası çıkardı. Toprak altındaki türbe alanını daire şeklinde kazan görevliler, açığa çıkarılan tuğla duvarların göçmemesi için bazı yerlerini betonla kapladı.

    İranlı yetkililer, Gazali'nin türbesini ortaya çıkardıktan sonra çevre düzenlemesini de yaparak inanç turizmine kazandırmayı hedefliyor.

    Öte yandan, İmam-ı Gazali ile ilgili Türkiye'deki uzman isimlerden İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, mezar yerinin daha önceden bilindiğini söyledi. Ancak İranlı yetkililerin bu mezarı bakımsız bıraktığını ifade eden Çağrıcı, İmam Gazali'nin mezarı ile Firdevsi'nin mezarına yakın olduğunu anlattı. Çağrıcı, "Firdevsi için muhteşem bir abide diktiler ama İmam-ı Gazali'nin mezarı bakımsız bırakılmıştı. Bu mezarın yeri çok eskiden biliniyordu ancak İran bu mezarla ilgilenmemişti." açıklamasını yaptı.

    YÜZLERCE İSLAMİ ESER YAZDI

    Bugün bir kısmı İran toprakları içinde kalmış Horasan'ın Tus şehrinde miladi 1058 doğan İmam-ı Gazali, 53 yıllık hayatında 'Kimya-ı Saadet' ve 'İhya-ı Ulumuddin' başta 500'ün üzerinde eser kaleme aldı. Ehli sünnet alimi olan Gazali ömrü boyunca ilimle uğraşıp delil niteliğinde eserler verdiği için ''Hüccet-ül İslam' diye de tanındı. Zamanındaki devlet adamlarından büyük övgüler almış olan Gazali, miladi 1111 yılında vefat etti.

    İmam-ı Gazali'nin özlü sözlerinden birkaçı şöyle: "Atalarının dindarlığı ile kurtulacağını zannedenler; babalarının yemesiyle kendi karınlarının doyacağını, onların içmesiyle susuzluklarının gideceğini, onların okumasıyla bilgili olacağını sananlara benzerler.", ''Belaya şükretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allah, senin iyiliğini senden iyi bilir.", "Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün! Eğer o sözü söylemediğin zaman mesul olacaksan söyle. Yoksa sus!''
    Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidâyetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Haktan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nurânî hikmeti neşreden odur.
    Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir.

  9. #9
    Müdakkik Üye sargenc - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2009
    Bulunduğu yer
    denizli
    Yaş
    32
    Mesajlar
    611

    Smile

    Alıntı muhibbülkurra Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

    İmam-ı Gazali'nin mezarı bulundu


    İran'da, Müslümanlar için 'Kimya-ı Saadet' ve 'İhya-ı Ulumuddin' gibi büyük eserleri kaleme alan alim İmam-ı Gazali'nin mezar yeri bulundu




    Moğol istilasıyla yerle bir edilen Horasan eyaletindeki Tus şehrinin geçmişine ait kalıntı ve belgeleri inceleyen Tarihi ve Kültürel Miraslar Kurumu araştırmacıları, Gazali'nin mezar yeri olarak tespit ettikleri yerleşim dışı bir noktada kazı çalışması başlattı. İmam-ı Gazali ile ilgili Türkiye'deki uzman isimlerden İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, mezarın bulunduğu bölgenin daha önceden bilindiğini söyledi.

    İranlı Turizm Rehberi Hassan Ruzrak, İmam-ı Gazali'nin mezar yerine ilişkin İran'da iki rivayet bulunduğunu belirterek, bugüne kadar en güçlü ihtimalin bahçesindeki taş kitabede ''İmam-ı Muhammed Gazali'' yazan Haruniye Medresesi civarı olduğuna işaret etti. Ancak yapılan detaylı araştırmaların Gazali'nin mezar yeri olarak Tabira adlı başka bir bölgeyi gösterdiğine işaret eden Ruzrak, ''Halk zaten daha önce söz konusu bölgenin civarında bir yere, 'İmam-ı Gazali'nin kabri burada' diye zaman zaman dua etmeye geliyordu. Ancak nokta olarak tam belli değildi. Şimdi mezar bulundu ve kazı çalışması yapılıyor.'' dedi.

    İmam-ı Gazali'nin kabrinin bulunduğu bölgede işçiler, toprak altından çok sayıda tuğla parçası çıkardı. Toprak altındaki türbe alanını daire şeklinde kazan görevliler, açığa çıkarılan tuğla duvarların göçmemesi için bazı yerlerini betonla kapladı.

    İranlı yetkililer, Gazali'nin türbesini ortaya çıkardıktan sonra çevre düzenlemesini de yaparak inanç turizmine kazandırmayı hedefliyor.

    Öte yandan, İmam-ı Gazali ile ilgili Türkiye'deki uzman isimlerden İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, mezar yerinin daha önceden bilindiğini söyledi. Ancak İranlı yetkililerin bu mezarı bakımsız bıraktığını ifade eden Çağrıcı, İmam Gazali'nin mezarı ile Firdevsi'nin mezarına yakın olduğunu anlattı. Çağrıcı, "Firdevsi için muhteşem bir abide diktiler ama İmam-ı Gazali'nin mezarı bakımsız bırakılmıştı. Bu mezarın yeri çok eskiden biliniyordu ancak İran bu mezarla ilgilenmemişti." açıklamasını yaptı.

    YÜZLERCE İSLAMİ ESER YAZDI

    Bugün bir kısmı İran toprakları içinde kalmış Horasan'ın Tus şehrinde miladi 1058 doğan İmam-ı Gazali, 53 yıllık hayatında 'Kimya-ı Saadet' ve 'İhya-ı Ulumuddin' başta 500'ün üzerinde eser kaleme aldı. Ehli sünnet alimi olan Gazali ömrü boyunca ilimle uğraşıp delil niteliğinde eserler verdiği için ''Hüccet-ül İslam' diye de tanındı. Zamanındaki devlet adamlarından büyük övgüler almış olan Gazali, miladi 1111 yılında vefat etti.

    İmam-ı Gazali'nin özlü sözlerinden birkaçı şöyle: "Atalarının dindarlığı ile kurtulacağını zannedenler; babalarının yemesiyle kendi karınlarının doyacağını, onların içmesiyle susuzluklarının gideceğini, onların okumasıyla bilgili olacağını sananlara benzerler.", ''Belaya şükretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allah, senin iyiliğini senden iyi bilir.", "Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün! Eğer o sözü söylemediğin zaman mesul olacaksan söyle. Yoksa sus!''
    çok garip ya,
    yıllar öncesinin mezarını nasıl bulup çıkarıyorlar..
    aklıma da şu geldi..
    o naaş çürümemiştir..
    taptaze duruyordur..
    onu görebilmek güzel bir ibret olurdu, diye düşündüm..
    ama imam-ı gazali hazretleri istemeyebilirdi böyle birşeyi..
    En hayırlı genç odur ki; ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesatına esir olmayıp gaflette boğulmayandır.

  10. #10
    Ehil Üye muhibbülkurra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Mesajlar
    4.304

    Standart

    İskilipli Atıf Hoca'nın mezarı bulundu

    İskilipli Atıf Hoca'nın kemikleri, mezarın defnedildiği yeri bilen ve defin esnasında orada görgü şahidi olan kişinin yakını tarafından gösterildi.


    Ankara Mamak semti eski kabristanında (şimdiki ismi Şafaktepe Parkı) bulunan kemikler Atıf Hoca'nın Ankara'ya 250 km mesafedeki memleketi İskilip'e defnedildi.

    Bilindiği gibi büyük Allah dostu İskilipli Atıf Hoca, 1926 yılında ilk Meclis'in önünde hakimlik yetkisi olmayan mahkeme reisleri tarafından kalem kırılarak sehpaya çıkarılmıştı.

    Ulus'taki birinci Meclis'in önünde asılmıştı. Ve kemalist rejim, onu şapka kanununa muhalefet iddiasıyla ibret için sabahtan akşama kadar idam sehpasında sallandırmıştı. Sonra da cenaze namazı kılınmadan ve cenaze yıkanmadan Mamak Kabristanı'nın garipler mezarlığına defnedilmişti. Mezarlığın üzerinde ne bir işaret vardı ne de bir iz. Hakk'ın tecellisine bakın ki, 73 yıl sonra duyarlı Müslüman bir ekip tarafından 10 yılı dolduran yoğun bir çalışmadan sonra Şafaktepe Parkı'ndaki üzerine toprak ve çimen serili olan yerden çıkarıldı. 73 yıl sonra kemiklerini bulup Atıf Hoca'yı memleketine defnedenler onun 73 yıl sonra geç kalmış cenaze namazını da kıldılar. İskilipli Atıf'ın yeğenlerinden alınan kan, tırnak ve saç örnekleriyle yapılan DNA testi pozitif çıktı. Sonuçların yüzde yüz örtüştüğü ispatlandı ve Atıf Hoca'nın kemikleri öyle defnedildi. Duygulu anların yaşandığı defin sırasında Yasin-i Şerif ve Tebareke Sureleri okundu. Yetkililerden bahse konu mezarlığa yazı ve özel bir çevre düzenlemesi yapmaları bekleniyor. Duyarlı Müslüman yönetmenlerin konuyla ilgili belgesel çalışmaları yaptıklarını da şimdiden duyuralım.
    Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidâyetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Haktan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nurânî hikmeti neşreden odur.
    Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Hangi Mesele Nerede Geçiyor? Hatırlamıyorum
    By Sağ Yolun Yolcusu in forum Risale-i Nur'u Yeni Tanıyanlara
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 11.10.16, 09:32
  2. Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 15.11.08, 15:07
  3. Padişah'ın İşi Ne?
    By şakirt04 in forum Kıssadan Hisseler, İbretli Öyküler
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 03.01.08, 16:27
  4. Acaba Nerede Hamd, Nerede Şükür Etmeliyiz?
    By delailinnur in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 04.11.07, 11:53
  5. Padişah'ın İşi Ne!
    By LeMaLaR in forum Tarih
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10.08.06, 23:40

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0