Ramazan ayı başlamadan birkaç gün önce insanların bu ayı daha rahat ve huzurlu bir şekilde geçirebilmeleri için devrin yöneticileri tarafından bazı kurallar halka duyurulurdu. Tenbihname adıyla duyurulan bu yönetmelikler 19. Yüzyılın ilk çeyreğinde ortaya çıkmıştı. Onbir ayın sultanına hürmeten evlerin, sokakların ve dükkanların temizliğine itina gösterilmesi, padişahın şehri ziyaretleri sırasında halkın nasıl davranacağı, kadınların arabalı-arabasız gezintilerde uyması gereken kurallar ve sosyal hayatın düzenini bozacak hareketlerden ve tavırlardan kaçınılması bu tenbihnamelerle açık bir şekilde halka duyurulurdu.
Halka tenbihatı imamlar yapardı. Akşam ezanına yakın bekçiler: “Tenbih var akşam camiye buyurun” diye sopalarını kaldırımlara vurup yüksek sesle bağırarak mahalleyi dolaşır, herkese haber verirlerdi. Akşam namazından sonra da imam efendi tenbihi halka bildirirdi.
Tanzimat’ın ilanından sonra yayınlanan – hiç şüphesiz kendi şartları içinde değerlendirilmesi gereken- bir ilanda şunlara yer verilmişti:
“Padişahımızın camilere teşrif buyurucağı umulduğundan, herkesin edep dahilinde hareket edeceğinden şüphe etmiyoruz. Herkesin intizamla camiler ve diğer yerlerde vakit geçirmelerine diyecek yoktur. Ancak çarşı içinde, Beyazıt ve Şehzadebaşı’nda, Doğruyol üzerindeki dükkanlarda halkın birikmesi yasaktır. Geceleri büyük caddelerde iskemle ile sokak ortalarında, halkın gidip gelmelerine mani olacak şekilde oturmak yasaktır.
Kurallara uyula!..
Arabalar arasında dolaşıp arabalı ve arabasız gelen geçen kadınlara insanlık terbiyesine aykırı hareket edenler olursa cezalandırılacaklardır. Arabalar da Beyazıt ve Şehzadebaşı’nda sokak ortalarda durmayıp gezeceklerdir. Halkın, hele kadınların elbiselerine dair evvelce ilân edilen kararlar bilindiğinden herkesin bu tembihlere uyması ve hilafına hareket etmemeleri icabetmektedir.
Dini vazifeleri yapmak, vaazlarda bulunmak isteyen kadınlar için Sultanahmet ve Şehzadebaşı camileri öteden beri ayrılmış olduğundan kadınlar bu camilerden başka büyük camilere gitmekten menedilmişlerdir. Namaz vaktinden başka erkeklerin camiye girmeleri yasaktır. Kadınlar uygunsuz kıyafetle gezmeyecek, saat onbirden sonra sokaklarda kadınlardan kimse kalmayacaktır. Kadınlar eşya almak için çarşı içinde, dükkan ve mağazalarda içeri girip alışveriş edemeyecekler, alacağı ne ise bunu satan dükkanların önünde edebi ile durup istediği şeyi isteyecek, aldıktan sonra hemen evine dönecektir. Herkesin her vakit, hele ramazan ayında camilere giderek cemaatle ibadet etmeleri tabiidir. Teravih vakti işi icabı bir yere gidip gelen hademelerden başka kimseler dükkanlarda oturamazlar, ancak teravih namazına gidebilirler.
Geceleri kimse sokaklarda fenersiz gezmeyecek, fenersiz tutulanlar cezalandırılacaklardır.
Açıktan Oruç Yenmeye!..
Ne zaman olursa olsun yasak olan kumar için ev ve kahvelerde toplanıp oynayanlar, mahalle aralarında halkın huzurunu kaçıracak hallerde bulunanlar cezalandırılacaklardır.
Hakiki mazereti olmayanlar oruca devam edecekler, özrü olanlar çarşıda açıkça oruç bozamayacaklar aksine hareket edenler cezalandırılacaktır. Her zaman temizliğe riayet etmek, sokak ortasına öteberi süprüntü döküp bırakmak, etrafı kokutacağından, büyük, küçük ev ve dükkan sahipleri halk ve esnaf dükkanlarını süprüntü ve iğrenç şeylerden temizlemeye dikkat edeceklerdir. Sokaklarda fişek otmak, maytap yakmak, halkın huzurunu kaçırmak yasaktır.
Bu tenbihleri memurlar sureti katiyede takip edeceklerdir. Tenbihe aykırı hareket edenler görülürse cezalandırılmaları kararlaştırılmıştır.