Konu: Moğol Fitnesini Davet Eden Nedenler

Alâmet-i Kıyâmetten olan Ye'cüc ve Me'cüc'e ve Sedde dâir bir risâlede bir derece tafsîlen yazdığımdan, ona havale edip, şurada yalnız şunu deriz ki: Eskiden Mançur, Moğol ünvânıyla içtimâât-ı beşeriyeyi zîr ü zeber eden tâifeler ve Sedd-i Çinî'nin yapılmasına sebebiyet verenler, Kıyâmete yakın yine anarşistlik gibi bir fikirle medeniyet-i beşeriyeyi zîr ü zeber edecekleri rivâyetlerde vardır. Sözler
--------------------
Ve anarşistlik fikrinin tam yeri ise, hem mazlum kalabalıklı, hem medeniyette ve hâkimiyette geri kalan çapulcu kabileler olacak. Ve o şeraite muvafık insanlar ise, Çin-i Maçin'de kırk günlük bir mesafede yapılan ve Acaib-i Seb'a-i âlemden birisi bulunan Sedd-i Çinînin binasına sebebiyet veren Mançur ve Moğol ve bir kısım Kırgız kabileleridir ki, Kur'ân'ın mücmel haberini tefsir eden Zât-ı Ahmediye (Aleyhissalâtü Vesselâm) mucizâne ve muhakkikane haber vermiş.

---------------------
Moğol ve Hülagu fitnesi hakkında yukarıdakiler gibi pek çok bahis Risale-i Nur külliyatında geçiyor.Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük istila hareketlerinden birisi sayılan ve koca Abbasi devletini yıkan bu musibetin zahiri sebepleri tarih kitaplarında mevcuttur.
"Musibet, cinayetin neticesi, mükâfatın mukaddemesidir . Abbasi devleti yıkıldıktan sonra müslüman halk artık herşeyin daha kötüye gideceğini düşünmüş hatta İslam alimleri eser telif etmeyi bırakıp kıyametin kopmasını beklemeye başlamışlardı fakat bu musibet Osmanlı devletinin zuhuru gibi bir mükafatın mukaddemesi oluvermiştir.

Fakat bizim değinmek istediğimiz Alem-i islamda o dönemde bu musibeti netice veren cinayetlerdir. Okudukça çok büyük ibret almış ve '' kader hakiki illetlere bakar, adâlet eder; insanlar, zâhirî gördükleri illetlere hükümlerini binâ eder, kaderin aynı adâletinde zulme düşerler. ... şey-i vâhidde iki cihetle kader ve icad-ı İlâhînin adâleti ve insan kisbinin zulmü göründüğü gibi; başka şeyleri buna kıyas et. '' gibi hakikatlerin nekadar hak olduğunu anlamıştım.


Mezkur musibetle muztar kalan dönemin müslüman halkının musibet öncesi bazı hallerini ibret olması noktasında paylaşmak istiyorum

1.

Sultanlar , hakimler , emirler , valiler vezirler , sahipler ... Ama büyük ama küçük makam ve yetki sahibi olan fakat asla sorumluluk sahibi olamayan hemen herkes servet biriktirmekte yarışıyorlardı. Eşi benzeri görülmedik saraylar, kökşler malikaneler yaptırılıyor köleler cariyeler alınıp satılıyor , arsalar emlaklar sahipleniliyor ve cins cins develer atlar el değiştiriliyordu.Harcanan altın ve gümüşün , düğünlerde gelinle damada takılanların haddi hesabı yoktu. İsraf başını almış gidiyordu.

...

2.

Herkes zevk ve safaya dalmış , mal çokluğuyla övünür hale gelmişti . Aaraştırmacılar , bayram şenliklerinin veya taç giydirme şölenlerinin görkeminden ve bu tip kutlama törenlerine katılan insanların kendilerinden geçmesinden farz namazlarını eda etmeyi hatta bazen bayram namazlarını dahi unutmalarından söz eder.

• 640 / 1243 yılı Ramazan bayramımda ( 24 Mart ) kutlama merasimi gece yarısına kadar sürmüş katılımcılar bayram namazını gecenin o vaktinde kılmak zorunda kalmış tabi eda değil kaza olarak.

• 10 Zilhicce 644 / 1247 18 Nisan tarihinde rastlayan Kurban bayramı günü ise askerler musallaya ( eskiden bayram namazlarını kılmak ve yağmur duası yapmak çin bütün kent halkını alabilecek genişlikte bir meydana çıkarlardı ve buraya ' musalla ' denirdi ) gün batımında çıkabilmişti.

Hal böyleyken Moğol ordusu çığ gibi büyümekteydi ama hiç kimse ne moğolları neden başkasını düşünecek halde değildi.

Ilginc bir konu ve ilginc bir soru aslinda...Ama kendimce uyduruk yorum yapmak istemiyorum...

Diger kardeslerin yapacagi yorumlari okumak isterim...

Bunlari nerede okudunuz kardesim?

Merak ettim...

gulsah Nickli Üyeden Alıntı

1.

Sultanlar , hakimler , emirler , valiler vezirler , sahipler ... Ama büyük ama küçük makam ve yetki sahibi olan fakat asla sorumluluk sahibi olamayan hemen herkes servet biriktirmekte yarışıyorlardı. Eşi benzeri görülmedik saraylar, kökşler malikaneler yaptırılıyor köleler cariyeler alınıp satılıyor , arsalar emlaklar sahipleniliyor ve cins cins develer atlar el değiştiriliyordu.Harcanan altın ve gümüşün , düğünlerde gelinle damada takılanların haddi hesabı yoktu. İsraf başını almış gidiyordu.

...

Ve diger yorumuz...Yani kaynak nereden diye merak ettim...

3.


Mezhepler ve gruplar arası çekişmeler mücadeleler ve çatışmalar tırmanmıştı. Öylesine ki sadece Sünniler ile Şiiler gibi itikadi mezhebler değil , ameli mezhebler bilebirbirleriyle çekişir hale gelmişlerdi.

• Merv ' de Şafiler için hanefilerden daha yüksek bir cami yapılmıştı. Merv ' deki Hanefilerin resisi Şeyhülislam bunu kıskandı ve Evbaş' olarak adlandırılan ayak takımını toplayıp camiyi yıktırdı. !!!

halenur Nickli Üyeden Alıntı

Ve diger yorumuz...Yani kaynak nereden diye merak ettim...

Kaynak :

H. Ahmet Özdemir
Moğol İstilası Cengiz ve Hülagu Dönemleri
İz yayıncılık

4.

Devir öyle bir devirdi ki , gasb , yağmalama , rüşvet , yüksek mevkilerden memurların görevden alınıp tutuklanması yahut tam aksine onca yaptığına rağmen zalimin mazlum mevkiine konması ve iltimas görmesi olağan sayılıyordu.

Tesekkürler...