162151_10150114721510238_10150114717985238_40244_1458_b.jpg

MUHABBET



Sevgi, sevmek manasına gelir.
‘’Muhabbet, şu kâinatın bir sebeb-i vücududur, hem şu kâinatın râbıtasıdır, hem şu kâinatın nurudur, hem hayatıdır. İnsan kâinatın en câmi' bir meyvesi olduğu için, kâinatı istilâ edecek bir muhabbet, o meyvenin çekirdeği olan kalbine derc edilmiştir. İşte şöyle nihayetsiz bir muhabbete lâyık olacak, nihayetsiz bir kemâl sahibi olabilir.’’(Sözler322).Evet paragraftan anladığımız üzere, şerrin ta kendisi olan yokluk zulmetinden kurtaran muhabbet nurudur. Zaten Muhabbet değil midir? Kâinatı hayatlandıran. O zaman her şey O(c.c.)’na olan muhabbet içindir… Zaten ‘’rabıta, hayat, nur ve sebeb-i vücüd’’ sözcüklerinden anlaşıldığı üzere muhabbet için var edildik. Hayatlandık. İman nuruna kavuştuk. Yoktuk seve seve varlığımız yokluğumuza tercih edildi. Var edildik sevildik sevindik sevdik. Sevildiğimizi öğrenerek daha çok sevdik.
‘’İnsan kâinatın en câmi' bir meyvesi olduğu için, kâinatı istilâ edecek bir muhabbet, o meyvenin çekirdeği olan kalbine derc edilmiştir.’’ Evet, şu cümleden aslında şu mana çıkıyor; İnsanı zemine halife kıldırtan ve bu kadar istidatın kendisinde toplu olması muhabbettin kalbine derc olunması içindir. Yoksa cami olduğu için kalbine derc edilmiş değildir.’’ İnsan, mahiyet-i câmiiyeti itibarıyla, mevcudatın hemen ekserîsiyle alâkadardır. Hem insanın mahiyet-i câmiasında hadsiz bir istidad-ı muhabbet derc edilmiştir’’(lem’alar20)…
Halife-i arz olan insan en donanımlı varlıktır. Hem şuur sahibi hem hayat sahibi hem ruh sahibi ve hem terakkisine veya tedennisine vesile olacak nefis sahibidir. Donanımlı olması sebebiyle bütün varlıklarla alakadardır. Hayvanıyla, bitkisiyle hatta taşıyla toprağıyla alakadardır. Ve nihayeti olmayan bir donanımı daha vardır. Ve o donanım muhabbettir. Ve donanımın mekânı ise kalptir.
‘’Ve bu küçük insanın küçücük kalbinde kâinat kadar bir aşk yerleşir. Evet, kalbin mercimek kadar bir sandukçası olan kuvve-i hafıza, bir kütüphane hükmünde binler kitap kadar yazı, içinde yazılması gösteriyor ki, kalb-i insan, kâinatı içine alabilir ve o kadar muhabbet taşıyabilir.’’(lem’alar62)
Risaleinurda 476 yerde muhabbetten bahsedilmiştir. Aşk kelimesini de katarsak sanırım bu sayı ikiye katlanır.
‘’Bütün kâinatın mâyesi,(Asıl esas maya) muhabbettir.’’(sözler570) , ‘’şükür ve muhabbet ve hamd ve ibadet ise, hayatın meyvesi olduğu gibi, kâinatın gayesidir.’’(Lem’alar324), ‘’Muhabbet, şu kâinatın bir sebeb-i vücududur’’(sözler322)…
Muhabbetin kâinatın esası, gayesi ve yaratılış sebebi olmasından ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Muhabbet yoksa vücud da yok hayır da yok. Şer var.Yokluk karanlıktır,varlık ise nur.Yokluğu düşünmek dahi elemdir.Varlık ise cehennemde olsa lezzettir.
Ve şu sözlerle ifade edelim
’’ Ateşin bile üşüdüğü bir yalnızlıktır yokluk yalnızlık acıdır sevmek ise tatlı yokluk acıtır. Oysa sevilmek sevinçtir neşedir sevindirir. Hatırla o zamanı ki yokluğun kimsenin umurunda değildi. Bir taş bile yoktu üzerinde adın hatırlanacak. Yoktun sadece yok. Yoktun! Varlığın yokluğuna seve seve tercih edildi. Yoktun sen ve var kılındın. Seve seve var edildin Öyle ki taş katılığında kalpleri bile parçalayacak sevgiyle donandın var edeni bildin bildiğine sevindin sevildiğini bildin. Sen kalbin hiç yokken sevildin var kılındın seve seve var kılındın. Hatırla o zamanı ki ateş ısıtamazdı seni. Işıkta ışıtamazdı gözlerini. Ne kalbin vardı yalnızlığını bilecek ne gözlerin vardı ışığı özleyecek. Aşk ateşi düşürüldü kalbine. Hasret ışığı vurdu gözüne. Sevmeler tutuşturuldu kalbine ve bakışına güzeller yakıştırıldı. Sevdin sevildin sevindin sevildiğini bildin. Şimdi hatırla o zamanı ki bahardan da habersizdin. Baharla alacağın müjdelerden de. Yaşamaktan nasibin yoktu. Yaşamayı istemek bile gelmezdi aklına. Yoktun! Ne çiçeklerin vardı sevincinin yakasına asabileceğin. Nede çiçek yüzlerde sevinçle gezdirebileceğin gül yüzün. Yüzün yoktu varlığa yüze geldin göze değil. Ve sen topraktan kaldırıldın. Ve bin bahar oldu yüzün sevdiklerine çiçekler açtırdın her tebessümünle nice gönüllerde.


Var edildin sen seve seve var edildin. Sevilerek var edildin. Bilindin sevildin sevindin sevildiğini bildin ‘’

Emirdağ Lahikası

Senai DEMİRCİ