Çok rüzgâr esti…
Bu zamanlar hep aynısı olur..
Yağmurda yağıyor rüzgâr sonu çoğu kez…
Aynı caddeyi yürüyorum..
Cadde aynı duruyor…
Çehresi peyzajla makyajlansa da aynı güzergâh
Alıp başını abus bir halayın başını çekiyor…
Kimileri bir daha geçemiyor buradan
Kimileri bir daha gelemiyor..
Kimi nerede olduğunu seçemiyor..
İstese de gidemiyor..
Kimimde öyle…
Bir uzaklık başlıyor uzaklığa has, hepsi bu…
Yorgunluğumda aynı..
Hayallerim yine deniz tutkunu..
Ve yalnızım koca hülyada…
Bir kayık eskice bir sandal..
Olsun ben boyarım diyorum…
Aynı renk, aynı maviye yine…
İki odalı taştan bir barınak
Kulübeden büyük ..
Evden küçük..
Özlemin yanında gölge kadar bile değil…
Gözden..sözden ırak…
Yarısı yine mavi..
Yarısı ölüm beyazı..
Kışın ak sütü kar beyazı gibi bir beyaz…
Yüksekte de olsun kıyıdan biraz
Kıyımdan da beri..
Kolayına kıyılmasın kıyısız kalsın
Kıyısız olsa da olur yöresi…
Kuşlar nasılsa bulurlar beni..
Bulutlar sevk ile seferberlikte…
Birkaç çalı çırpıda ben bulurum ocak için..
İçin içim yansın diye…
Yağmur yine yağar..
Rüzgârda eser yine…
Soğuk geri kalacak değil ya kalanlar gibi geride…
Üşürümde üşütürse direnmeden…
Birde motosiklet lazım elden düşme..
Düşkün benim gibi..
O da mavi..Onun gibi…
Birkaç mum..ateş başlı aydınlık çubuklarından bir iki kutu..
Gömülecek kadar enli benli bir de kuyu
Bir minik bahçe..Bir de el feneri lazım
Olur, olmaz zifirlerde…
Yediverenler tutar mı bilmem verem öncesi…
Gece orada da olur koyu mavi..Lacivert bir şey..
Cadde olmasa da dağ bayır değişirim gidipte gelmeyen yolları
Her yokluğa da bir taş tutarım ..
Yerinden kolayına kopmayacak cinsinden iri ve köklü…
Kitaplarımı da alırım yanıma..
Başıma vura vura okurum…
Sökerim sökemediğim yerleri söküklüğüme inat..
Derya yüzünde yıldız simasında birkaç nakışla nakşolurum nasip…
Birkaç gömlek te sararım torbaya birkaçta mandal..
Uçmasın diye aklım fırtınada tutuştururum meşalemi…
Haftada bir gün dosta çıkarım rastgele diyerek
Ve atarım derin maviliklere kendimi ekmek gibi …
Balık bilmese Hâlık bilir diye de söylenerek…
Bilir ya bilinmezliğimi..
Sadrımda ki ateşi..
Sırtımdaki ayazı..
Hangi gemiyi beklediğimi her şeyimden vaz geçerek…
Ahu zar ahu enin yok ahu gözlüm..
Ağlamakta yok toz kaçkını bahanelerde…
Yine rüzgar gülleri ..
Yine sis yine pus yine sus…………………



m_safiturk