EN SEVDİĞİMİN SEVDİĞİ!..


Ben beni bileli ben sana hasret
Bas beni bağrına bitsin bu vuslat
Gel hele yaramı sar hele
Gel hele gel hele ne olur gel hele



Bu şekilde içten çağırabilmen için ne yaptın ki, senin her anın onun özlemiyle mi geçti? Bir kez olsun selamlarını doya doya salâvat çekerek gönderdin mi ki…

Bir kez olsun gün boyunca onun hasretiyle tutuştun mu ki…

Bunları hatırlamış olmanın pişmanlığıyla boğazında düğümler oluştu. Oluştu oluşmasına da sen yine her zaman söz verdiğin gibi bozacaksın sözünü. Ve yine zihnini boş meşguliyetler saracak. Ve sen yine hüzünlenip kendini sorgulayacaksın. Ben böyle olmamalıydım diye.

Fakat bu sefer farklı sen şimdiden böyle olmamalıyım diyorsun. Çünkü en sevgilinin yolunda ilerlemek istiyorsun. Bu ne demek? Sevmek demek. Sevmek ne? Sevmek demek sevginin bedelini seve seve ödemek demek. Sevginin yolları virajlı, sevginin yolları zorlu ve kenarları dikenlerle örülü. Dikenleri ağ örgüyle ören iblis hiç ister mi en sevgiliye ulaşmanı? En sevdiğine varmanın yollarındaki dikenler acıtsa da yüreğini vazgeçmemen ısrarla ona varman için yürüdükçe yürümen gerek, koştukça koşman gerek. Sen böyle içten sevdiğine yürüyeceksin, koşacaksın da o sıcacık tebessümüyle seni karşılamaz mı? Boşuna kalp kalbe karşıdır denilmemişti.

Seni seviyorum ya habibALLAH,seni seviyorum sevdiğim dediğin zaman günlük işlerini bile yaptığında zihninde,gönlünde onun adı,onun hasreti durur. Ve sevdiğime biraz daha nasıl yaklaşabilirim diye düşünedurursun. Ve onun ahlakını hayatına geçirerek ona yaklaşabileceğini hissedersin. Çünkü sevenin sevdiğine benzemek istediğini bilirsin. Sen onun o güzel ahlakını hayatına geçirmeye çalışırsın çünkü onu ulaşılmaz olarak görmezsin. Bilirsin ki o ALLAH’ın kulu ve resulüydü... Bu güzellikleri düşündükçe mutlulukla şu dizeleri şakımaya başlarsın bir bülbül nidasıyla “ey benim ebrulim,rengindeki aşkım,ey benim sultanım. Teninin kokusu ey benim baharım.rüyalarda görüp ey benim sultanım.

Ve

Hani özlem kokusu her tarafa yayılır ya. Buram buram içime çekerim belki vuslatın kokusunu da algılarım yaşlı gözlerimle. Yağmurdan sonra çıkan güneşin parlaklığı ve berraklığı gibi seviyorum seni. ki kimi zaman tozdan da bulanmış olsa bu yüreğim yağmur gibi yağan gözyaşlarımla ve gönlüme ferahlığı veren en güzel mahbubun yardımıyla berraklaşır. Ve ilk günkü gibi hasret çeker bu yüreğim canımın canı…



Sevmek demek sevginin bedelini seve seve ödemek demek…

MEVSİMSİZ YAĞMURLAR...