Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur,
Söyleyecek şey çokken; susmak çok zor olur,
Ya dökersin eteğindekileri;bildiklerini,
Ya da ağzındaki bakla boğazına durur.

Açarsan kutuyu söylersen kötüyü;
Kendini bir kutuda bulursun,
Söylemezsen eğer kabuslarla uyursun,
Herkesin gözüyle bakmayıp 'kral çıplak' dersen
İbreti alem için vahşice soyulursun.

Nice şairler gibi kendini bir sürgünde bulursun ,
Karagöz gerçeği demiş varsın başı vuruldun,
Nefi hicveylemiş tez hemen boğdurulsun,
Yaşamak isteyen ağzını sıkı tutsun.

Kendini aynada görüp kızıp küfredenler,
Aynaya küfrederler surete laf etmezler,
Tükürdükleri kendi yüzleri onlar bunu bilmezler,
Sade onlar konuşur konuşanı sevmezler.

Susturucu silahlardan daha tehlikeli bu durum,
Bana ne deme sessiz kalma bu ne zülum,
Silahın namlusu bir gün sana dönecek,
Son isteğin sorulmadan ipin tez çekilecek.

İşte ben böyle bir ortamda konuştum,
Bir anda susturucuların hedefi oldum,
Afedersiniz dedim sessizce son kez sordum,
Katlim vacip öyleyse var benim son bir arzum.

Taşlaşmış kalpler sessiz kalamadı bu son arzuya,
Konuşmaya başladım ömrüm son bulsa da,
Son isteğim konuşmak son kez ve doyasıya,
Günah keçisi benim kıyacaklar canıma.

Dedim ki:
Yanlışlık en başta okullarda,
Bana ne ki Baki'nin şiirinin aruz vezninden,
Onu şiiri yazan Baki düşünsün,
Zorla ezberliyorsam vezni ezberletenler sürünsün.
Haber ver bana hocam aruzdan değil şiirdeki güzelden,
Anlat saçlarından yemyeşil gözlerinden,
O güzeli düşünebiliyorsam şiir gayesine ermiştir.
Düşünemiyorsam lafa ne hacet;olay zaten bitmiştir.

Coğrafya diye yer yer tanıtıp dururlar,
Oysa bilmezler gidemediğim yer benim değildir,
Bana ne oranın ikliminden yağış düzeninden;
Soluyamıyorsam havasını ne hayır var o denizden,
Boşa anlatma hocam sorma niçin neden.

Kendi dilimi bile zar zor konuşurken yabancı dil benim neyime,
Yabancı dil bana yabancı öğrenemem kelime,
Yunusu öğrenmeden Mevlanayı bilmeden,
Nasreddini tanımayıp Akşehire gitmeden,
Yabancı ile gitmek akıl karımı söyle,
İngilizceyi hallet sırada var Çince.

Ben anlatırken son kez tahammül sınırlarını zorluyordum onların,
Korkum yok onlardan tek korkum yarım kalacak lafım.
Dedim şiddet kötüdür insan olana yakışmaz,
Anlattılar bana şiddetin güzelliğini kendi düşen ağlamaz.

Dedim bir telefon kadar yakın olmuş sevgiler,
Hasreti bilmeyen aşktan anlar mı?
Bir günde başlayıp tez biten hevesler
Buna aşk denmez aşk öyle kolay mı?

Benim bir ömür mutluluk düşleri kurduğum sevgilim,
Sözde beyefendilerin bir gecelik hayallerini süslüyor,
Uğruna yaş döktüğüm ömür tükettiğim,
Halka mal olmuş daldan dala konuyor.

Gereksiz konularda konuşan çok insan var,
Sor sana anlatsın son şarkılar in'ler out'lar,
Sözde soykırım desen konuşamaz susarlar,
İlgi alanı değil ne yapsın zavallılar.

Sende sus insan ol tıpkı onlar gibi,
Bak ben konuştum ömrüm kelebek kadar,
Şapkayı düşürdüm göründü kelleri,
Rüzgarı ben ektim şimdi hasat mevsimi.

Dinlendi tüm sözlerim dişler sıkılarak,
Kapatıldı gözlerim ömrğm son bulacak,
Dilin kemiği yok olsa kırılacak,
Sana değmeyen yılan daha çok yaşayacak.

Ümitlenmesin yılanlar bir gün sabah olacak,
Akan su elbet yatağını bulacak,
Süleymana kalmadı dünya size de kalmayacak,
Güzelliğne aldanma sakın zamanla o solacak,
Sana soykırdı diyenin soyu elbet kırılacak.

Kalk;bastığın toğrağa gayrimenkul değeriyle bakmayı bırak,
Övünme dedenin Çanakkalede yaptıklarıyla,
Fatih'in İstanbul'u almasını anlatma artık,
Onu tarih yazıyor zaten hadi sen de tarih yaz,
Yaparsan dediklerimi şerefin dışında bir kazancın olmayacak
Ardından biyografii yazılmayacak belki hayatının
AMA ADIN 3. SAYFA GAZETELERDE ANILMAYACAK

Alıntı