Efser BERİN • 52. Sayı / DİĞER YAZILAR



EVDE HANIMINA YARDIMCI OLAN ERKEKLERE MÜJDELER

Sofuzade Seyyid Hasan Hulusi Efendi, Mecma’ul Adab isimli eserinde kocanın karısına karşı davranışlarında uyması gereken adabı anlatırken şu noktaya da dikkat çeker: “Erkek, ev işlerinde hanımına yardım etmelidir. Nitekim bir hadis-i şerifte: ‘Bir kimsenin, karısına evde yardım etmesi Allah’ın gazabını kaldırır. Hayırlarını ve derecesini arttırır. Evinde hizmet görüp, bundan utanmayan kimsenin adı şehitler defterine kaydedilir. Gece ve gündüz Cenab-ı Hak ona şehit sevabı ihsan eder. Her bir adımı başına bir hac ve bir umre sevabı verilir ve vücudunda bulunan tüylerin sayısınca cennette ona bir şehir ihsan olunur’ buyrulur. Efendimiz (s.a.v) diğer bir hadisle de ev işlerinde karısına yardım edenlere Allah Teala’nın peygamberlerden Eyüp (a.s), Davut (a.s), Yakup (a.s) ve İsa’nın (a.s) sevapları kadar sevap ihsan edeceğini haber verir.” (Camiu’s-Sagir, Mefatih-ül-Cinan)

NAMAZ, NAMAZ…

Peygamber Efendimiz’den (s.a.v) almış oldukları ilhamla Ashab-ı Kiram (r.a) namazı şöyle tasvir etmişlerdir: “Namaz, Allah’ın hoşnutluğuna, meleklerin sevgisine yol açar. Namaz, peygamberlerin sünneti ve marifetin nurudur.
İmanın aslı, duanın kabul olunmasının anahtarıdır… Amellerin ilahi huzura yükselmesine basamak, rızk için bir berekettir…
Namaz, bedeni rahata kavuşturan bir ibadettir. Düşmana karşı kuvvetli bir silah, şeytanın en çok sevmediği amellerden biridir.
Namaz, sahibiyle ölüm meleği arasında şefaatçidir, kabirde ise bir nurdur… Münker ve Nekir’e doğru bir cevaptır ve kıyamete kadar kabir aleminde insanın en yakın arkadaşıdır…
Kıyamet günü olunca namaz, sahibinin başı üstünde bir gölge, onu koruyan bir elbise ve önünü aydınlatan bir ışık ve cennetin anahtarı olur.” (İslam Ahlakından Parlak Sayfalar, Celal Yıldırım)

CENAZE GEÇERKEN AYAĞA KALKMANIN SEBEBİ

Cabir b. Abdullah anlatıyor: “Yanımızdan bir yahudi cenazesi geçti. Peygamber (s.a.v) ayağa kalkınca biz de kalktık. Sonra ‘Ya Rasulullah, bu yahudi cenazesidir’ dediğimizde; ‘Bir cenaze gördüğünüzde ayağa kalkınız’ buyurdu.” (Buhari)

Abdullah b. Ömer’in anlattığına göre bir adam Hz. Peygamber’e “Ey Allah’ın Rasulü! Bir kafirin cenazesi geçerken ayağa kalkalım mı?” diye sorar. Bunun üzerine Hz. Peygamber, “Kalkınız, çünkü siz onun için ayağa kalkmıyorsunuz. Siz ancak canları alan yüce Allah’a saygı göstermek için ayağa kalkıyorsunuz” cevabını verir. (Ahmed b. Hanbel)

RIZIK İÇİN ÇALIŞMAK ASİL BİR DAVRANIŞTIR…

Bir gün İbrahim b. Ethem rh.a. ile Şakik-i Belhi rh.a. Mekke’de karşılaştıklarında İbrahim b. Ethem, Şakik’e “Senin rızık temini için çalışmayı terk etmeye iten sebep nedir?” diye sorar.

Şakik-i Belhi rh.a. ona şu cevabı verir: “Çölde yolculuk yaparken yerde kanatları kırık bir kuş gördüm. Kendi kendime, ‘Şu kuşun nerden rızıklandığına bir bakayım’ dedim ve bir kenara saklanarak beklemeye başladım. Biraz sonra gagasında çekirge bulunan bir kuş, kanatları kırık olan o kuşun yanına geldi ve çekirgeyi onun gagasına bıraktı.

Bu durumu görünce ben de şöyle düşündüm: ‘Şu kanatları kırık kuşa diğer bir kuşu sebep kılarak besleyen Rabbim, nerde olursam olayım beni de rızıklandırmaya kadirdir.’
Böylece rızk temini için çalışmayı bıraktım ve kendimi tamamıyla ibadete verdim.”

İbrahim b. Ethem ise ona şu anlamlı sözlerle nasihat eder: “Peki, sen neden o sakat kuşu besleyen sağlam kuş gibi daha şerefli ve üstün olmak istemiyorsun? Sen Rasulullah’ın (s.a.v), ‘Veren el, alan elden daha hayırlıdır’ buyurduğunu işitmedin mi? Ayrıca, her işinde en üstün ve yüksek dereceyi elde etmeye çalışmak, müminin alametlerindendir.” Bu sözler üzerine Şakik-i Belhi, İbrahim b. Ethem’in elini öperek, “Ey İbrahim, sen bizim üstadımızsın” der.


Semerkand Aile