+ Konu Cevaplama Paneli
2. Sayfa - Toplam 96 Sayfa var BirinciBirinci 1 2 3 4 12 52 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 11 ile 20 ve 953
Like Tree1343Beğeni

Konu: Gönül Çaydanlığı..

  1. #11
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart


    Ruhun hayatına açılan perde nerede?



    Bugün garip biz hüzün çöktü gönül sarayıma

    Anlamını veremediğim acısını çektiğim

    Bakıyorum mevsimlerin, rengârenk açılan sinema perdelerine

    Kiminde hüzün kiminde mutluluk sergilenmiş oyunlarında

    İnsanlar hoyrat deli boranlar gibi...

    Kiminin ayakları bulutlarda kiminin topraklara gark olmuş

    Her yerde her şeyde garip sessiz çığlıklar

    Gönüller kurumuş topraklara dönmüş

    Hani ab-ı hayatları...

    Hani canlarına can katan yarenlerı...

    Tozlu raflar arasında mı kaldı gönül mektupları

    Okunmadı (mı?) ya da okutamadılar (mı? )

    Sanki ömür çizgilerinde yaşanan cefalar, yazılmış yüzlerinin satırlarına

    Avuçlarda kurumuş sefalarının gülleri....

    Ah ağarmış, tarumar olmuş saç bukleleri her telinizde hangi hüzünlere perde oldunuz.

    Neydi size kar renklerini veren...?

    Kullara kul olma çabası mı?

    Yoksa asıl kul olamadığınızın faturası mıydı yaratana

    Vicdan bu kadar lakayt olmalı mı? yaşanılan/yaşanılamayanlara seyirci olacak kadar.

    Biliyorum zincirin halkalarında eksiklik var, uzanıyorum tutamıyorum

    Gönül gözü ağma,

    Gönül kefesi eksik,

    Gönül dili lal

    Ah gönül viranelerde, yokluklarda, can çekişmekte...

    Ölmeye ramak kaldı hissiyatların...

    Hadi uzat elini gönül haneme tiryak yerine...

    Nazar eyle cansızlığında can olmaya çalışan letaiflerime

    Katre erimekte buz misali yokluğunda...

    Yakma/üşütme gücü tükenmekte biçarenin

    Hadi yarr gel bekletme gel artık kon gönül haneme


    SAHRA

  2. #12
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart Kapıyı kapatırken bir bakıver






    Kapıyı kapatırken bir bakıver

    Kapıyı kapatırken ardında ne var diye bakmalı insan. Bazen dışarıda kalan bazende içeride olan yaralanır.
    Ansızın tokat gibi inen bir tavırla ya cezalandırmışsınız yada cezalandırılmışsınızdır bilinmez. Sonra dudaktan süzülen bir söz ile irkilir keşke diyen gönlünüz
    Keşke kapıyı kapatmadan önce sorsaydım arkasındakine bir daha gelirmisin, tıklatırmısın

    Gönül kapısı kapandımı sözlerin anahtarı kırılır.
    Duvarları çeker araya bir veda süzülür sözlere kimi duyar kimi duvar misali.....

    SAHRA

  3. #13
    Müdakkik Üye ecma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    936

    Standart

    Gönül kapısı kapandı mı sözlerin anahtarı kırılır!

    Güzel A.r.o
    Her keder bir kader ile takdir edilir.Kedere değil kadere teslim olan tathir edilir.

  4. #14
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart

    Ecmain inşaAllah
    Teşekkür ederim
    BiRDüNYaUMuT bunu beğendi.









  5. #15
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart




    KAİNATIN KALBİNE SEYAHATA VAR MISINIZ?

    Bana öyle bir âyet indirildi ki, Dâvûd oğlu Süleyman’la Ben’den başka kimseye indirilmedi. Bu Bismillâhirrahmânirrahim’dir (Heysemî, 7:86).

    Bismillah her hayrın başıdır, bizde öyle başlayalım.

    Besmeleye neden ihtiyacımız vardır? Hiç düşündük mü?
    Bunu anlayabilmemiz için Kainatta seyyah olup tefekkür gemisine binip seyahat etmeye var mısınız?

    Önceden aklıma takılan sorulardan bir tanesi cansız olarak gördüğümüz varlıklar niçin yaratılmış, vazifeleri nelerdir?
    Sonradan araştırıp öğrendikçe anladım ki ta zerreden şemse kadar yaratılan bütün varlıkların lisanı halleriyle yaptıkları vird-i zebanidir.
    Peki, bunları nasıl yapıyorlardı?

    Şimdi bakalım! Çok küçük zerre hükmünde olan tohumcuklar ve çekirdekler kendilerinden kat kat büyük olan koca ağaçları taşıyorlar, dağ gibi yükleri kaldırıyorlar.
    Bizlere hazine-i rahmet meyvelerinden tablacılık yapıyorlar ve hiç birinin rengi, şekli, kokusu ve tadı bir birine benzemiyor.
    Hayvanlar alemine baktığımızda görüyoruz ki İnek, Deve, Koyun gibi mubarek hayvanlarda Bismillah derler. Rabbimizin Rahmet feyzinden birer süt çeşmesi olur.
    Bizlere Rezzak namına en latif olan ab-ı hayat hükmündeki bir gıdayı bismillah diyerek takdim ederler.


    Burada aklımıza gelen bir hadiseyi nakledelim.

    Sahâbîlerin önde gelen isimlerinden Abdullah b. Mesûd'un ( r.a): "Biz Hz. Peygamber'in yanında yemek yerken yemeğin Allah'ı ettiğini işitirdik " (Buharî, "Menakıb", 25)

    Buda açık bir şekilde gösteriyor ki, yaratılan bütün varlıklar Rabbimizi zikrediyorlar.


    Sizinde dikkatinizi çekmiştir. Gezdiğiniz yerlerde çok ince ve nazik olan otların veya ağaçların yumuşacık hatta ipek gibi olan kök ve damarları çok sert taş ve toprağı nasıl delerler geçerler?

    Bazen bir kayanın üstünde bir ağaç görürüz yada narin bir bitki parmağımızı kaya parçasına ne kadar bastırsak da girmediğini görürüz ve hayretle temaşa ederiz.
    O, ipek gibi yumuşak kök ve damarlar
    Allah namına, Rahman namına derler, sert olan taş ve toprağı delerler geçerler.

    Ve şu ayeti kerimeyi bize ihtar eder:"
    Ey Musa asanı taşa vur” emrine imtisal ederek taşları şak ederler.

    Yazın 40 dereceye kadar çıkmış bir sıcaklık düşünelim. Biz dışarıya çıkmak şöyle dursun serin bir yer bulup kendimizi oraya atmak isteriz.

    Hiçbir ağacın veya bitkinin çok sıcak burası değip köklerini toplayıp serin gölge bir yere gittiğini gördünüz mü? Elbette hayır dediğinizi duyar gibiyim!.

    Sanki insana meydan okurcasına buradayım ve ayaktayım bak ibret al! Derler.

    Peki bunları bu kadar cesaretli tutan neydi? Hemen aklımıza İbrahim(a.s.)kıssası gelir
    ”Ey ateş soğuk ve selametli ol” ayetini okuyorlar gibi ateş saçan hararete karşı dayanabiliyorlar.

    Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde buyurur
    :"Bilcümle semâvi kitâbların anahtarı "Rahman, rahîm Allah adı ile"dir; yani besmeledir." (1) Râmûzû'l-ehâdîs, 241.


    Örneği çoğaltacak olursak ;


    Besmeleye devam etmek ve ona karşı hürmet ve saygı göstermek, kişinin dünyevî ve uhrevî yükselmesine vesiledir. Meselâ ilk devir sûfîlerinden olan ve yalınayak manâsına gelen ismi kendisine, "O (Allah) yeryüzünü size bir döşek kıldı" (el-Bakara, 2/22) âyetinden hareketle "Allah tarafından döşenmiş bir yerde ayakkabı ile gezilmez" diyerek yalınayak gezmeyi tercih etmesinden dolayı verildiği rivâyet olunan (Kara, "Bişr el-Hâfî" D.İ.A. 6:221) Bişr el-Hâfî'nin (ö.227/841) seyr u sülûku ve seyr u sülûktaki mertebesi şu hadiseye dayanmaktadır: O, yolda bulduğu ve üzerinde "Besmele" yazılı bir kâğıdı itina ile temizledikten sonra levha haline getirerek muhafaza etmiş, bunun üzerine rüyada bir ses kendisine, besmeleye karşı bu hürmetinden dolayı adının dünya ve ahirette saygın kılındığını bildirmiş, böylece Bişr, zühd ve takvada zirveye ulaşmıştır (Ebu Nuaym, 8:336).

    19. asırda Almanya'nın yetiştirdiği filozoflardan Fechner ( ö.1305/1887), mazhar olduğu nuranî bir müşahede ile tabiatın hayat sahibi olduğunu söylemiş ve ileride de herkesin bu fikri benimseyeceğini haber vermiştir. (Çantay, 2:506) Günümüzde de tüm varlıkların canlı olduğunu deneyle ispatlayan Japon bilim adamı Prof. Dr. Masaru Emoto'nun bu konudaki bir araştırması ise şöyledir: "Su cansız bir madde değil; canlı ve duyguları algılayan kristallerden oluşmaktadır. Yanında güzel sözlerle dua edildiğinde su, berrak ve estetik bir yapıya bürünür. Kötü sözler veya şeytan ifadeleri kullanıldığında kristaller kaotik ve karışık bir biçime dönüşmektedir."

    Eski Evliyaullah’tan birçok veliden mervi rivayetlerde eşinin hiddetle pişirdiği yemekleri bana dokunuyor diye yememeleri günümüzdeki Emoton’un deneyinin asırlar önceki bir versiyonu olsa gerektir.

    Ondan dolayıdır ki yeme, içmeden önce çekilmesinin önemi asrımızda daha iyi anlaşılacağı ümidindeyiz.



    Avrupa'nın asr-ı âhirde en meşhur bir filozofu Prens Bismark diyor ki:"Ben bütün kütüb-ü semaviyeyi tetkik ettim. Tahrif olmalarına binaen, beşerin saadeti için aradığım hakikî hikmeti bulamadım. Fakat Muhammed'in (aleyhissalâtü vesselâm) Kur'ân'nı umum kütüplerin fevkinde gördüm. Her kelimesinde bir hikmet buldum. Bunun gibi beşerin saadetine hizmet edecek bir eser yoktur. Böyle bir eser, beşerin sözü olamaz. Bunu Muhammed'in (aleyhissalâtü vesselâm) sözüdür diyenler, ilmin zaruriyatını inkâr etmiş olurlar. Yani, Kur'ân Allah kelâmı olduğu bedihidir."


    Hasılı kelam Bediüzzaman Hz.lerinin şu güzel sözüyle bitirelim:

    Hazine-i rahmetin en kıymettar pırlantası ve kapıcısı zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm olduğu gibi, en birinci anahtarı dahi Bismillâhirrahmânirrahîm'dir. Ve en kolay bir anahtarı da salâvattır.


    SAHRA

    Konu *SAHRA* tarafından (31.12.11 Saat 12:52 ) değiştirilmiştir.









  6. #16
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart



    ÖZLEDİM.

    Gecelerin zifir-i karanlığından sıyrılıp gelmeni özledim.

    Bir 'ün şebneminde olmanı özledim

    Damarlarımda kan yerine senin akmanı özledim

    Kalbimin sadece senin için atmasını özledim.

    Gündüzlerimi aydınlatan güneşim olmanı özledim

    Her nefes alıp verdiğimde senin adını anmayı özledim

    Bütün alemi rayihanla koklamayı özledim

    Sana olan sevdamla boğulup yok olmayı özledim.

    Şefaatinle var olmayı özledim.

    Sana özlemlerimi anlatırken dilimin lal olmasını özledim

    Sadece gönül dilimle sevdamın arzuhalini anlatmayı özledim

    Sana olan özlemimi, özledim( a.s.v)

    SAHRA


  7. #17
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart





    Bu ayrılık başka bir ayrılık



    Ayrılık dem vurdu uzaklara uçuş var. Sayılı zamanın dilimleri pervane misali ilerlerken boynunu bükmüş gül misali şebnemlerinden süzülen iki damla yaş gönle kor gibi düştü.

    Garip bir nağmedir gönlüm vur bir fasıl amma bu fasıl başka bir fasıl olsun. Ses verme sus veren versin bu acı'nın vadesi uzun olacağa benziyor....Ne sen sor ne ben söyleyeyim, söyleyen ve dinleyen var.
    Himmet...


    SAHRA

  8. #18
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart









    Esme bad-ı saba hüzünlü hüzünlü, bugün kor düştü gönlüme...

    Mühürlenmiş yolların tutsaklığı ile esir alınmış zamanlar. Ne demir aldırır ne demir alır gurbet. İlmek ilmek işlenmiş ayrılık nağmeleriyle mendililin dili kör düğümdür artık. Salıver gitsin tutsaklığını inletsin fermanların dağları, nehirler gümbür gümbür

    Ey Asumandaki yıldızlar kulak verin seslerime yangınlarda birkez daha yüreğim.

    Ey bad-ı saba sende duy esme öyle hüzünlü hüzünlü değme gönlüme gönlüm kırgın, yorgun...Bugün kor düştü gönlüme var gerisini sen düşün.


    SAHRA

  9. #19
    Ehil Üye BiRDüNYaUMuT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2011
    Bulunduğu yer
    Dünya Sürgünü
    Mesajlar
    3.496

    Standart

    Hepsi birbirinden güzel Teşekkürler
    *SAHRA* bunu beğendi.
    Erkek Merkek anlamam kardeşim !
    Kız Mız dinlemem kardeşim!
    Yar dediğin bilecek "Dikiş'i".
    Verdiğim zaman Kalbin'e Kalbim'i ,
    Alacak eline "Tefekkür İğnesini" / "Pişmanlık İpini" !
    Dikecek Gördüğü Her "Gün'ah Deliğini" ,
    Götürecek CENNET'e gerekirse süründüre süründüre Beni..!..BiRDüNYaUMuT..


  10. #20
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart

    Biz teşekkür ederiz okuduğunuz için

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Gönül mü Tanrıdır Allah mı Gönül?
    By *SAHRA* in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.09.15, 19:32
  2. Gönül
    By *SAHRA* in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09.06.15, 11:58
  3. Ey Gönül!
    By Ensardan in forum Edebiyat
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 11.06.13, 23:40
  4. Gönül
    By Ensardan in forum Edebiyat
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07.06.13, 21:04
  5. Gönül!
    By Tılsım in forum Edebiyat
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 21.04.08, 15:33

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0