+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 8 ve 8
Like Tree3Beğeni
  • 3 tarafından *SAHRA*

Konu: Gençliğe Dair Namahreme Bakmak

  1. #1
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart Gençliğe Dair Namahreme Bakmak



    Gençliğe Dair Namahreme Bakmak




    Vallahi sizden hiç kimse yoktur ki, birinizin gördüğü dolunayla başbaşa kaldığı gibi Rabbiyle başbaşa kalmasın. Sonra Allah(c.c.) ona şöyle buyurur:
    Ey Ademoğlu, benim hakkımda seni ne aldattı?
    Ey Ademoğlu benim için ne amel işledin?
    Ey Ademoğlu, Benden ne kadar hayâ ettin?
    Ey Ademoğlu, peygamberlere ne cevap verdin?
    Ey Âdemoğlu, sana helâl olmayana bakarken Ben gözlerinin üzerinde gözcü değil miydim?
    Sana helâl olmayan şeyleri dinlerken Ben kulaklarının üzerinde kontrolcü değil miydim?
    Ey Âdemoğlu, sana helâl olmayan şeyleri söylerken Ben dilinin üzerinde murakıp değil miydim?
    Sen ellerinle helâl olmayan şeyleri tutarken, Ben onların üzerinde gözcü değil miydim?
    Ayaklarınla sana helâl olmayan şeylere giderken Ben ayaklarının üzerinde gözetleyici değil miydim?
    Sana helâl olmayan şeylerle kalben ilgilenip dururken Ben, kalbinin üzerinde murakıp değil miydim?
    Yoksa sana olan yakınlığımı ve sana gücümün yettiğini inkâr mı ettin?"

    Rabbimizin bu hitapları, şu anda bile bizleri ürpertmekte, tüylerimizi diken diken etmektedir. Bir de aynı hitabın, bütün haşmet ve dehşetiyle âhirette yapılacağını düşünelim. Bu hitap,Allah 'ın emirlerine uymayanlar için ne kadar utandırıcı, acıklı ve hüzün vericidir.
    Bu bakımdan fırsat elde iken âhirete ciddi çalışmak gerekir.
    Cehennem azabını da düşünmeli ve ondan kurtulmak için duâ etmeliyiz.
    Cehennem azabının dehşetini anlamak için Numan bin Beşir'den (r.a.) rivâyet edilen şu hadîs, yeterlidir:
    "Azap bakımından Cehennem ehlinin en hafif olanı, iki ayağının oyuğunda iki ateş bulunan ve bundan dolayı beyni kaynayan kişidir." (Tirmizi, Cehennem: 12)
    Cehennem azabının en hafifi buysa, en dehşetlisinin ne olacağını düşünmek zor değildir.

    Hayatıyla bize en büyük bir rehber, en büyük bir nümune olan Yüce Peygamberimiz (a.s.m.), ", gayr-i meşrû şehvet peşinde olmayan genci pek beğenir" (Müsned, 4:151) buyurmaktadır.Bu hadiste, hayatının en fırtınalı ve en tehlikeli dönemlerini yaşayan gençler için çok büyük bir müjde vardır: Allah'ın beğenmesi.Bu öyle bir müjdedir ki, insanın tüm sevdiklerinden, beğenisini kazanmak istediği bütün şahıslardan daha değerli, daha yücedir.Çünkü Bedîüzzaman Hazretlerinin dediği gibi, "Kim Allah 'a yâr ise her şey yârdır, her şey yarar."
    Meşhur Hikem-i Atâiyye, "Cenâb-ı Hakkı bulan neyi kaybeder? Ve onu kaybeden neyi kazanır?" demiştir. Yâni "Onu bulan her şeyi bulur, Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz. Bulsa da başına belâ bulur."



    İşte dünyalara bedel olan Allah'ın beğenisini kazanmanın yolu gayri meşru şehvet peşinde olmamaktır.

    Yine gençlerle ilgili hadislerde, Allah'ın gayri meşrû şehvetini terk eden genci meleklerin bazısı gibi gördüğü" belirtilmektedir.
    O kadar ki, Câbir'den (r.a.) rivâyet edilen bir hadiste meâlen, "Hangi delikanlı ki, genç yaşında evlenirse, onun şeytanı şöyle bağırır: 'Eyvah, dinini benden korudu'" (Ramûzu-l Ehâdis, c.1 s.179) buyrulmaktadır.
    Yine Yüce Efendimiz (a.s.m.), "En şerliniz, bekârlarınızdır" (Keşfü-l Hafâ, 2:6) buyurarak, çok mühim olan bu konuya ayrıca dikkat çekmiştir.

    Evet, nedir iffete bu kadar ehemmiyet vermenin, şehvetten bu kadar sakındırmanın sırrı? Bir kere gayri meşrû şehvet peşinde olmak zaten çirkin bir fiildir. Toplumun temeli olan âile yuvasını yıkmakta, nesilleri birbirine karıştırmaktadır.

    Ayrıca gençliğin zamanını, sağlığını, parasını, mesâisini, işini, okulunu mahveder gayri meşrû şehvet peşinde koşmak. Hattâ insanları intihara kadar götürür. Nice gençler var ki, sırf bu meseleden dolayı, kavga ve cinâyetlere giriyor, ömrünü hastanede veya hapishânede geçiriyor. Hattâ öyleleri var ki, derdinden hastalanıyor ve kısa sürede ölüyor.

    Çevremize baksak, iffetli olamamaktan dolayı, işini veya okulunu yarım bırakan, sağlığını perişan eden, zamanının büyük bir bölümünü hebâ eden, kendisinin veya babasının servetini batıran nice gençler görürüz. Altın gibi gençler, pırıl pırıl kabiliyetler, fırtına gibi zekâlar kaybolup gitmekte, mahv u perişan olmaktadırlar.

    İşte bunun için âyet ve hadislerde bilhassa tehlikenin odağında olan gençlerimiz şiddetle ikaz ediliyor, iffetli olmaları övülüp teşvik ediliyor. Şehvetin esiri olunduğunda bütün bir ömrün hebâ edileceği, oysa bu ömür ve kabiliyetlerin Allah 'ı tanıyıp ibâdet etmek için verildiği ısrarla belirtiliyor ki, gençler tuzaklara düşmesin.

    Gençliğin ve bekârlığın mühim bir tehlikesi Ebû Hüreyre'den (r.a.) rivâyet edilen şu hadiste çok veciz bir şekilde anlatılmaktadır:
    "Âdemoğluna zinâdan nasibi yazılmıştır. Buna mutlaka erişecektir. Gözlerin zinâsı bakmaktır, kulakların zinâsı dinlemek, dilin zinâsı konuşmak, elin zinâsı tutmak, ayağın zinâsı da yürümektir. Kalp ise heves eder, diler. Ferc (cinsel organ) ise bunu ya uygular veya reddeder." (Müslim, Kader: 21)

    Demek ki şehveti gayri meşrû bir şekilde kullanmak olan "zinâ"nın çeşitleri vardır. Bunlar yasaklanmış fiili, "düşünmek", gayri meşrû bir şeye "bakmak", "konuşmak", "dinlemek", "dokunmak", ona "teşebbüs" etmektir. Kalp ise buna "heves" etmekte, ferc ise ya reddetmekte veya uygulamaktadır.

    Nâmahreme bakmanın zararları çoktur. Kişinin zamanını, hafızasını, dikkatini tahrip eder. Bakmamak ise, milyonlarca sevap kazandırdığı gibi, şu kudsî hadisteki mânevî lezzete mazhar eder:
    "Nâmahreme bakmak, şeytanın oklarından bir oktur ki, her kim Benden korkarak onu bırakırsa, zevkine bedel ona öyle bir îman veririm ki, onun lezzetini ve tatlılığını kalbinde duyar." (Taberânî ve Hâkim)

    Burada da müthiş bir müjde var. Gerçekten gençlerimiz bu hususa dikkat ettiklerinde kendilerinde büyük bir huzur ve sevinç, âdetâ maddîyattan sıyrılıp nûranîleşmiş bir hâl hissedeceklerdir.
    bizleri ölümü düşünüp fâni dünyanın zevklerine dalmayan, kabir ve Cehennem azâbından kurtulan kullarından eylesin.(amin)



    (Peygamberimizin Diliyle Gençlik/Cemil Tokpınar)
    ecma, bulutbeyazi and munise like this.









  2. #2
    Vefakar Üye bulutbeyazi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    501

    Standart

    Güzel ve bir o kadar da zamanımız hastalıklarını tesbit eden bir yazı olmuş...
    Delikanlılık tesbih sallayıp silah çekmek değil, en delikanlısı evine ekmegini götürüp evde bekleyeni ölümüne sevmek'tir !


  3. #3
    Pürheves hayal_et - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2011
    Mesajlar
    153

    Standart

    Alıntı bulutbeyazi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Güzel ve bir o kadar da zamanımız hastalıklarını tesbit eden bir yazı olmuş...
    evet bu yazı günümüz de bi çok insana hitab eden bi yazı hususanda bana hitab ediyor


    hayal edin, sadece mutluluğu hayal edin..

  4. #4
    Ehil Üye hicap - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Mesajlar
    1.035

    Standart

    Slmnalykm... Mevlam razi olsun kardeŞİm...,s.a.

    TAİF' TE TAŞLANMAK;MEDİNE'DE AÇ KALMAK; UHUD'DA YARALANMAKDA SÜNNET...


  5. #5
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart

    aleyküm selam
    ecmain inşaAllah

    Allah nefsin ve şeytanın şerrinden mufaza buyursun cümlesini inşaAllah

  6. #6
    Müdakkik Üye ecma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    936

    Standart

    Gerçekten zor bi imtihan
    Allah hepimizin yardımcısı olsun.
    Yazı güzeldi A.r.o.
    Her keder bir kader ile takdir edilir.Kedere değil kadere teslim olan tathir edilir.

  7. #7
    Müdakkik Üye ecma - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Yaş
    35
    Mesajlar
    936

    Standart

    Sadece Bakmak mı?

    Bakmak sevgiyi netice verir,

    Ve kalp bir alakaya sahip olur.
    Sonra bu alaka kuvvetlenir,vurgunluk derecesine varır ve kalbi kaplar.
    Göz bakmaya devam ettikçe vurgunluk hali kalpten ayrılmayacak bir sevgi halini alır.

    Sonra bu aşırı sevgi aşka döner ve çılgınlık ahlini alır.
    Artık kalp köle olmuştur ve

    Layık olmayana kulluk yapmaya başlar.

    BÜTÜN BUNLAR BAKMANIN CİNAYETİDİR.
    Her keder bir kader ile takdir edilir.Kedere değil kadere teslim olan tathir edilir.

  8. #8
    Global Moderator *SAHRA* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Mesajlar
    10.782

    Standart

    Sizin vicdanınız ne diyor
    onun bunun dediği değil de Allah c.c ne diyor önemli olan budur

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Nâmahreme bakmak
    By *SAHRA* in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 08.07.12, 17:59
  2. Gençliğe Tebliğ Metodları...
    By divine571 in forum Risale-i Nur Talebeliği
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 20.11.09, 20:18
  3. Mahremin Simasi Mahremiyetten Haber Verir Namahreme Benzemez?
    By asayı_musa in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 20
    Son Mesaj: 26.07.08, 14:30
  4. Gençliğe Nurlu Yaklaşımlar
    By Yeni Said in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 05.07.07, 00:11
  5. Gençliğe Hitabe
    By Ehl-i telvin in forum Edebiyat
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 04.01.07, 09:03

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0