Hayat, kısa gelen bir battaniye gibidir.
Yukarı çekersiniz ayak parmaklarınız isyan eder,
aşağı çekersiniz omuzlarınız titrer..
Ama yine de,
neşeli insanlar dizlerini karınlarına çekerek,
rahat bir uyku uyumayı başarır...
Hayat, kısa gelen bir battaniye gibidir.
Yukarı çekersiniz ayak parmaklarınız isyan eder,
aşağı çekersiniz omuzlarınız titrer..
Ama yine de,
neşeli insanlar dizlerini karınlarına çekerek,
rahat bir uyku uyumayı başarır...
Hest-i Nist-Nümâ
"Müslümanın müslümana gülümsemesi sadakadır" sırrıyla espri yapıyorum...
Hepimiz Cennette Kavuşalım...
Hayatta mutlu olmayı bilen insan hayatın ona ne getireceği ile değil,
ne getirdiği ile ilgilenir ve onunla yetinmeye çalışır...
Hur bajo,Kur bajo
Ga mêşine...
Kendini tevil et!...
Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz değil mi bacılar...
Şükür nimeti ziyadeleştirir...
Mâdem hayat Esmâ-i Hüsnânın nukuşunu gösterir;
hayatın başına gelen her şey hasendir.
Meselâ, gayet zengin, nihayet derecede sanatkâr ve çok sanatlarda mâhir bir zât, âsâr-ı sanatını, hem kıymettar servetini göstermek için, âdi bir miskin adamı, modellik vazifesini gördürmek için, bir ücrete mukabil, bir saatte murassâ, musannâ, yaptığı gömleği giydirir, onun üstünde işler ve vaziyetler verir, tebdil eder; hem, her nevi sanatını göstermek için keser, değiştirir, uzatır, kısaltır.
Acaba şu ücretli miskin adam, o zâta dese, "Bana zahmet veriyorsun, eğilip kalkmakla vaziyet veriyorsun, beni güzelleştiren bu gömleği kesip kısaltmakla güzelliğimi bozuyorsun"demeye hak kazanabilir mi?
"Merhametsizlik, insafsızlık ettin"diyebilir mi?
İşte, onun gibi, Sâni-i Zülcelâl, Fâtır-ı Bîmisâl, zîhayata göz, kulak, akıl, kalp gibi havâs ve letâif ile murassâ olarak giydirdiği vücud gömleğini Esmâ-i Hüsnânın nakışlarını göstermek için çok hâlât içinde çevirir, çok vaziyetlerde değiştirir.
Elemler, musîbetler nevinde olan keyfiyât, bâzı esmâsının ahkâmını göstermek için lemeât-ı hikmet içinde bâzı şuâât-ı rahmet ve o şuâât-ı rahmet içinde latîf güzellikler vardır.
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)