+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 4 ve 4

Konu: Hafıza

  1. #1
    Yasaklı Üye abdussamedfani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Bulunduğu yer
    kayseri
    Yaş
    50
    Mesajlar
    1.195

    Standart Hafıza

    H.Gökhan Karaçivi, İrfan Mektebi Dergisi

    HATIRLI-YORUM
    Hatırlamak, yaşanmış ânı, edinilmiş malûmatı tekrar hafızaya çağırmak, ilgili
    hatıranın görmek, duymak, koklamak, dokunmak, tatmak gibi hislerimizle
    bizde bıraktığı izlerin derinliği ile tekrar yaşanmasıdır. Ancak yaşanan tecrübenin
    hissî yoğunluğu derecesinde, yeniden hatırlama gerçekleşebiliyor.
    Hatırlamak, çoğu zaman ihtiyaç duyduğumuz bir durum; öğrenci için,
    ev hanımları için, cari hesap takibi yapan bir müşteri temsilcisi için, hemen
    herkes için hatırlamak çoğu kez ihtiyacını duyduğumuz bir şey.
    Bazen hatırladığımız için kazandığımız halde aksine hatırlamaktan yaşanmış
    olumsuz tecrübeleri bize hatırlatan durumlar neticesinde inciniyor, acı tecrübelerin
    baskısıyla mutsuz da olabiliryoruz. Bazen hatırlayamamak bizler için
    âdeta rahmet oluyor. Öncelikle hatırlamakla maddî manevî kazançlı olacağımız, hatırlamayı
    arzu ettiğimiz halde başarılı olamadığımız durumlar için birkaç noktaya işaret
    etmek istiyorum. Daha sonra hatırlamak istemediğimiz
    durumlar için de neler yapabileceğimize kısaca değinmek istiyorum.
    BEYNİMİZ NASIL ÇALIŞIYOR?
    Beynin çalışırken ihtiyaç duyduğuenerji: Beynin ihtiyaç duyduğu en temel
    iki kaynak oksijen ve glikozdur. Bu demektir ki bol oksijen beynin etkili
    çalışmasını sağlar ve beyin etkili çalışmaya devam ederse faaliyet derecesi sürekli
    artar. Oksijeni beynimize kan taşır. Hemoglobin ve alyuvarların oluşumu
    için de demire ihtiyaç vardır. Aldığımız besinlerin, hafıza zeka ve
    konsantrasyon gücü üzerinde çok büyük etkileri vardır. Beynimiz günlük
    kalorimizin ortalama %30’nu harcamaktadır. Glikoz ise doğru beslenme
    ile karşılanır. Doğru beslenme vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri yeterli oranda
    almakla mümkündür. Beyinde bilgi akışını sağlayan nörotransmitter
    maddelerdir. Nörotransmitterler küçük kimyevi maddelerdir. Bir
    nörondan aldıkları bilgiyi sinir ağları aracılığı ile diğer nörona iletirler. Bir
    ismi hatırlamak, bir cümle ezberlemek, bir duygu yaşamak gibi binlerce ruhî ve
    fizikî fonksiyon beyin içindeki ve dışındaki bölgelere bu kimyevî maddeler
    aracılığıyla iletilir ve işlem tamamlanır. Beyinde nörotransmitterlerin çok azalması
    beyin fonksiyonlarını azaltır. Başta serotonin olmak üzere binlerce madde
    nörotransmitter olarak görev yapar. Nörotaransmitterlerin azalmasına yol
    açan en önemli faktör sürekli strestir. Alkol ve oksijensizlik de bu kimyevî
    maddelerin azalmasına yol açan diğer faktörlerdendir.
    Nöronlar arasındaki bağlantılar, beynimizde bulunan nöronların tamamı
    birbirlerine bağlı değildir. Bu bağların bir kısmı anne karnında iken oluşur.
    Neredeyse tüm bağlar ise dünyadaki faaliyetlerimizde oluşur. Bu bağların
    sayısı arttıkça zekamız yani beynimizle yapabileceğimiz iş gelişir. Biz bu bağları
    bilinçli ya da bilinç dışı geliştiririz. Bu bağların gelişmesinin tek yolu bilgilerin
    birbirleriyle ilişkilendirilmesidir. Kim daha çok öğrenir daha çok düşünürse var olan potansiyelini o oranda geliştirerek daha kapasiteli bir beyne sahip olur.
    HATIRLAMA NASIL GERÇEKLEŞİYOR?
    Okumakla, dinlemekle, yapmakla vs. edindiğimiz bilgilerin anlamı ne kadar
    açıksa, zihinde kalma ve hatırlama ihtimali o kadar yüksek oluyor. Özellikle ilgi
    duyulan şeyler daha çok hatırlanır. Geçici hafızamız bilinçli bir zorlama olmadan,
    neyi alıp saklayacağını bizim özel ilgimiz belirliyor. Birbirine bağlı, eş anlamlı ve istisnalı
    şeyleri daha iyi hatırlıyoruz. O halde, bir şeyi yeniden hatırlamak istiyorsak,
    her şeyden önce onu doğru biçimde yerli yerine yerleştirmeyi öğrenmeliyiz.
    İki çeşit hafıza (bellek) vardır. Uzun dönemli hafıza ve kısa dönemli hafıza.
    Kısa dönemli hafızada hiç bir şey birkaç dakikadan fazla kalmaz. Bundan daha
    uzun bir süre sonra hatırlayacağınız her şey, uzun dönemli hafızamızdır. Gerektiğinde
    her zaman hatırlanabilir.
    Hafızamız aşağıdaki üç temel
    ilkeye göre çalışır:
    1- İrtibatlandırmak
    2- Hayal gücü
    3- Düzen ve yapı
    Bilgiyi çok kanallı hislerimizle (Görme, İşitme, Tatma, Koklama, Dokunma)
    alıp tasnif etmek ve odaklanarak kaydetmemiz ancak yüksek seviyede
    bir idrak geliştirmekle olur. Bu nedenle irtibatlandırmak hafızanın
    en önemli dayanaklarından biridir. Son birkaç yüzyıldır beynimizin sol
    yarım küre becerileri üzerine yoğunlaştık. Hayal kurma, tasvir, müzik ve
    san’at gibi faaliyetlere önem vermedik. Böylece hafızanın en önemli özelliklerinden
    birini ihmal edip, tüm yapının dengesini bozmuş olduk.
    Neyi, niçin öğrendiğimizi belirlemediğimizden, gerektiğinde kullanabileceğimiz
    düzen ve yapıyı oluşturamadık. Hergün evine aldığı eşyaları herhangi
    bir yere koyan dağınık bir insan gibi bilgileri düzensiz, sırasız ve gelişigüzel
    kaydederek kaliteli bir kayıt için beynin düzen ve irtibatlarını bozduk.
    Hatırlamak için kullanma alışkanlığı kazanmamız gereken bazı hafıza
    araçları şunlardır:
    Sessizce ve içten tekrar etme: Bu en sık kullanılan ve etkisi en az olan hafıza
    aracıdır; ancak sınırlı da olsa kullanımı vardır. Tekrar etme, buna bazen ezber
    öğrenme de denir, bilginin iyice yerleşene kadar tekrar tekrar sesli ya da içten
    yinelenmesidir.
    Kodlama: Kodlama anahtar sözcüğün, hatırlanmak istenen sözcük ya da
    sözcüklerle irtibatlandırılması anlamına gelir. Misal olması için söylüyorum,
    iştirak ettiğim derslerde tesirli cümle veya konuyu özetleyebilecek kelimeyio anki hissi durumumla irtibatlandırıyor ve tekrarında dersteki konuları o sözcük etrafında birleştiriyorum. Hatta
    ders sonunda bunu, dersi yapan kişiye geribildirim verip onun da fikrini soruyorum
    ve aldıklarımla kodlama 4 / 4 gerçekleşmiş oluyor. Tavsiye ederim.
    Kodlama yaparken, hatırlamak istediğiniz cümlenin baş harflarinden kod
    geliştirebiliriz, misal “annem benden domates istedi” a b d i gibi. Diğer bir
    kodlama örneği rakam grupları için misal 100101110 (elektrik, su, doğalgaz
    abone numarası, banka hesap numarası gibi) numarasını hatırlamak için 100
    101 110 olarak bölerek hatırlamayı kolaylaştırabiliriz.
    Resimli irtibatlama (Görsel imgeleme):
    Araştırmalar insanların genel olarak resimleri hatırlamayı kelime hatırlamaktan
    daha kolay bulduğunu tespit ediyor. Kelimeleri resimler ile irtibatlandırarak
    daha kolay hatırlayabilirsiniz. Misal “uçak”, “ağaç”, “zarf” kelimelerini hatırlamak istiyorsanız, zihninizde kanatlarında ağaçlar çıkan ve dallarında
    yaprak gibi zarflar olan bir uçak resmi hayal edin.
    Yerleştirme Metodu: Bu hafıza aracı, hatırlanması gereken şeyi zihnen mekan
    içinde biryere yerleştirmeyi hitiva eder. Bir alışveriş listesi, listedekiler maddeyi
    zihnen mutfakta farklı bir yere koyarak –süt buzdolabına, bir kutu çorba ocağa,
    baharatlar kavanozlara vs.- hatırlanabilir.
    Anlam çıkarma: Anlamı olan bilgi, anlamı olmayandan daha kolay hatırlanır.
    Bir pasaj okuduğunuzda veya dinlediğiniz derste altında yatan anlama
    bakın. Sözcüklerin kendisinden çok sözcüklerin verdiği mesajı hatırlamaya
    çalışın. Şayet mesajı kendi sözcüklerinize dökebilirseniz hatırlamanız daha
    kolay olacaktır. Şüphesiz bu hafıza araçlarını kullanma
    becerisini öğrenmek birkaç gün içerisine sıkıştırılmamlıdır. Yeri geldiğinde hafıza geliştirme
    araçlarını kullanmanız; zekanızı, okuma hızınızı, not alma becerinizi, düşünme becerilerinizi, hedeflerinizi
    belirleme y e t e n e ğ i n i z i , espri gücünüzü, genel iletişim becerilerinizi ve öğrenme potansiyelinizi
    de arttıracaktır. Hafıza sisteminin güçlenmesi birden fazla etkilerin doğru kullanılmasına bağlıdır. Zincirin
    gücünün en zayıf halkası kadar olduğunu her zaman hatırlayın.
    HATIRLAMAK VE HAREKETE GEÇMEK
    İSTERKEN, ZOR DURUMLARDA
    YENİDEN ÇERÇEVELEYİN!
    Yapmak zorunda olduğunuz görevden hoşlanmadığınızda: Kendinizi o işi bitirmiş olarak kabul edin. Bu bakış açınızı gelecek zamana yöneltir. Görevinizi bitirmiş olmanın hazzını hissedersiniz
    ve şevkiniz artar.
    Yaptığınız işi sıkıcı bulduğunuzda: İşi sıkıcı bulmanın nedeni bize heyecan
    veren bir yönü olmamasındandır. O zaman işi daha çabuk tamamlama yolarını
    bulabilirsiniz. Bitiminde kendimizi bir şekilde ödüllendirebiliriz.
    Nereden başlayacağınızı bilmediğinizde:
    Böyle durumlarda “küçültmek” çerçevesini kullanabilirsiniz. İşin herhangi bir yerinden başladığınızda bir
    süre sonra her şeyin yerli yerine oturmaya başladığını da görürsünüz. İlk adımı atın. Her şey ilk adımı atmakla başlar.
    Başa çıkamayacağınızı düşündüğünüzde:
    Bu kişinin özgüveni ile ilgili bir durumdur. İç seslerimiz ile kendimize olumlu telkinler yapmanın yanı sıra geçmişteki başarılarımızı düşünerek ve tabi yaratmak üzere istememizi bekleyen
    Halık-ı Kerimimize duâmızla ruh enerjimizi uyanık tutabiliriz. Başardığımız
    birçok iş de bir zamanlar başa çıkamayacağımızı düşündüğümüz işlerdi.
    Beceremeyeceğimiz konusunda endişe duyduğumuzda: Ne yapabileceğimize değil de ne yapamayacağımıza odaklandığımızda böyle bir endişe duyarız. Hemen çerçeveyi değiştirmeniz gerekir.
    KELİMELERİN GÜCÜ
    Düşüncelerimiz, iç konuşmalarımızdır. İç konuşmalarımızdaki seçtiğimiz kelimeler, düşünce kanallarının yönünü belirler. Her zaman olumlu ifadelerle düşünmeliyiz. Dikkat etmemiz gereken bir ifade,
    unutmaktır. “Bunu ya da şunu unutma!” demeye alışmışızdır. Sonunda ne olur? Unutursunuz. Aslında hatırlamak isteriz ama unuturuz. Bu yüzden, unutma kelimesi yerine “lütfen hatırla!” ifadesini kullanmayı öğrenmemiz önemlidir. Birkaç ay önce İrfan Mektebi Editörümüz Sn. Cihangir İşbilir telefon ile bana “unutmak ve unutkanlık ile ilgili” bir yazı yazmamı istedi. Zihnim “Unutmak” ile meşgul olduğundan yazmaya başlayamadığımı fark ettim ve konuyu “Hatırlamak” olarak tekrar çerçeveledim. Yazacaklarımı tek tek hatırlıyorum, “Unutmamak” yerine “Hatırlamayı” tercih ediyorum.
    DİKKAT VE HAFIZANIN BİR BAŞKA AÇIDAN İPTALİ
    “Yapan bilir; bilen konuşur” düsturunu hatırlatarak dikkat ve hafıza için kısa bir açıklama yapmaya ihtiyaç duyuyorum; Varoluşumuzun sahibi, Hâlik-ı Hakîmimizin “yasak” ve “çirkin” olarak
    ifade ettiği niyet, nazar ve fiilerin bir çok kötülüğe sebep oluşu dikkat dağınıklığı ve unutkanlıkla başlıyor. Haramlar zihindeki tüm irtibatlandırmaları tek başına menfî menfaatlara odakladığından faydaya odaklı, üretken irtibatlandırmaları iptal eder. Bu konuda Üstad Bedîüzzaman Hazretleri de yaşadığımız asırda oldukça yaygınlaşan açık saçıklığın unutkanlık hastalığını daha da azgınlaştırdığını
    dile getirmiştir. Harama nazardan sakınmayan insanların Kur’an’dan öğrendiklerini de unutacaklarını ve
    “Âhir zamanda, hâfızların göğsünden Kur’an nez’edilecek” mealindeki hadis-i şerifin te’vilinin bu hastalığın dehşetli neticelerinde aranması gerektiğini belirtmiştir. Sözün özü; öğrenilen malumâtı depolama ve gerektiğinde hatırlama istidadı olan hâfıza Cenâb-ı Allah’ın insana bahşettiği en büyük lütuflardan biridir. Bu harika kabiliyet, doğru kullanıldığı sürece adeta arşivler dolusu bilgiyi saklayacak kadar büyük bir kapasitede yaratılmıştır. Hâfıza nimetinin şükrünü eda edebilmek ve onu yaratılışına
    uygun olarak en güzel şekilde kullanabilmek için öncelikle zihinlerin berraklığına, gözlerin helâl olana bakmasına, faydasız meşguliyetin terk edilmesine, sistemli düşünceye, ihtiyaç miktarınca düzenli yeme içmeye, sadece yetecek kadar uyumaya, tefekkür ile dimağı sürekli işletip geliştirmeye, dağarcıktakileri
    hatırlayamamayı istiğfar ve zikir sayesinde açmaya, hâfızayı istidadını gelişimi için Hafîz-i Zülcelâl’e ilticaya ve bir de en bereketli zaman dilimlerinde misal, seher vakitlerini kollayarak fiilî duâ adına intizamlı çalışmaya her zaman ihityacımız var. Her zaman “hatırlamayı” tercih ediyorum,
    ... hatırlıyorum.

  2. #2
    Gayyur inci_tanem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Mesajlar
    144

    Standart

    Beceremeyeceğimiz konusunda endişe duyduğumuzda: Ne yapabileceğimize değil de ne yapamayacağımıza odaklandığımızda böyle bir endişe duyarız. Hemen çerçeveyi değiştirmeniz gerekir.
    Ben bu konuda psikolog bir asistanı bir arkadaşımdan şunu duydum paylaşmak isterim sizlerle...
    Bir kaleciye sürekli telkin edilmiş ben gol yemiycem diye beyin olumsuz olan kelimeleri daha çabuk alırmış sonuç gol yemiş...
    Aynı kaleciye topları tutucam telkin edilmiş ve sonuç başarılı olmuş çünkü tutucam olumlu bir kelime ve bu şekilde telkin etmek başarılı olmasına neden olmuş.
    Bu durum hem ön yargılardan uzak durmayı öğretiyor bize hem de hafızamızı güçlendirmenin ya da yönlendirmenin tamamen kendi elimizde olduğunu...



    MuTLuLuK MaSaLLaRDa...!


  3. #3
    Vefakar Üye İ_man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2008
    Mesajlar
    458

    Standart

    Allah (c.c) Razi Olsun

  4. #4
    Dost efsane_tager91 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    4

    Standart

    Allah Razi Olsun Teşekkürler...

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Hafıza Yeteneğinizi Artırın ve Kullanın
    By ZÜMRÜT in forum Sağlık
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 15.09.08, 14:35
  2. Risalede Hafıza Tekniği
    By ademyakup in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 22.04.08, 17:23
  3. Yaşlılıkta Hafıza
    By Özgürlük in forum Sağlık
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 14.02.08, 22:47
  4. Hafıza Oyunu...
    By iklim in forum Eğitim
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 19.10.06, 19:54
  5. Hafıza Testi
    By Şakird in forum Mizah
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 10.10.06, 14:50

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0