Hz. Yasir (r.a.) ilk Müslümanlardandı. Aslen Yemenliydi. Mekkeye gelince Ebu Huzeyfe’nin himayesinde girmiş ve Hz. Sümeyye ile evlenmişti. Hz. Yasir müslüman olur olmaz sevinçle evine gitti gve ev halkına İslamiyeti anlattı. Sonunda hanımı ve çocukları da can u gönülden Kelime-i Şehadeti getirerek Müslüman oldular.
Müşriklerin ileri gelenlerinde Ebu Huzeyfe çılgına döndü. Ebu Huzeyfe sık sık Hz. Yasir, Hz. Sümeyye ve oğullarını kırbaçlıyor, onlara, İslamiyetten vazgeçmedikleri takdirde akıllarına hayallerine gelmeyecek işkenceler yapacaklarını söylüyordu. Ancak Hz. Yasir ve ailesi bu tehditlere boyun eğmiyordu.
Bu dört Mü’min, müşrikler tarafından yakalanmış, kızgın çöle götürülmüş, el ve ayaklarından direklere bağlanmışlardı. O vaziyette iken sık sık kırbaçlanan, hakaratlere maruz kalan Hz. Yasir, Hz. Sümeyye ve oğulları inançlarından zerre kadat taviz vermiyorlardı.
Günlerce kızgın güneş altında bırakıldılar, yiyecek ve su verilmeksizin. Ebu Huzeyfe diğer müşrikler yoruluncaya kadar onları kırbaçladırlar, bazıları kahkalar atarak taşladılar. Ancak mücessem iman halinde duran bu dört Müslüman, her defasında “Allah bir! Allah bir!” diye haykırıyordu.
Hz. Sümeyye bir gün dayanamadı. Hz. Peygamber’e (a.s.m) hakaret eden Ebu Cehil in yüzüne karşı onun mahiyetini haykırıverdi. Resulullah’ın (a.s.m.) ismini ağzına alamayacağını söyledi. Bu kahraman hanım, kandisine yapılan bütün işkencelere tahammül etmişti ama Sevgili Peygamberine dil uzatılmasına tahammül edememişti. Ebu Cehil bu durumda çılgına döndü. Orada Hz. Sümeyye ‘yi şehid etti. Ve Hz. Sümeyye “İlk şehîde” oldu.
Hz. Yasir de şehid oluncaya kadar taşlandı. Onlar vurdukça kendisi “Allah bir! Allah bir!” diye haykırdı. Sonunda “İlk şehid” ünvanını alarak can verdi. Hz. Yasir’in vücudu parçalanmış, ama kırbaçlar serâpa iman olan bu surdan ufacık bir parça bile söküp atamamıştı.