Anladım ki insanlar;
Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar..
Ama yanılıyorlar..!
Banyo yaptıktan sonra ayaklara soğuk su dökmenin kan dolaşımını hızlandırıp sıcak sudan dolayı genleşmiş olan damarların içindeki kanın aktivasyonunu artırarak tansiyon düşüklüğünü önlediğini ve savunma mekanizmasını güçlendirdiğini…
ve.. varislere iyi geldiği ayrıca hekimler tarafından tavsiye edildiğide bilinmektedir.
Anladım ki insanlar;
Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar..
Ama yanılıyorlar..!
Sünnet-i Seniye, edebdir.
Hiçbir mes'elesi yoktur ki,
altında bir nur,
bir edeb bulunmasın!
Lemalar - 54
Marifet ufku....
Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir
Yemeğe tuz ile başlarsanız beyine gönderilen bir uyarı sayesinde midede mukus denilen sindirimi kolaylaştırıcı bir tabaka oluşur ve midenin sindirime hazırlıksız yakalanmasını önlersiniz…
• Yemek yerken yere oturup sol ayağı katlayıp sağ ayağı karnınıza çekerseniz su ile doldurulmuş balon şeklinde olan midenin çıkış kısmını kapatarak yenilen gıdanın tam sindirilmeden bağırsaklara kaçmasını önleyeceğinizi ve mide dolunca da doygunluk hissi vererek çok fazla yemeden kalkacağınızı…
• Yemek yerken yemeğin ortasında su içerseniz suyun yenilen gıdaların sindirilmesine gerekli vitaminlerin emilmesine katkıda bulunduğunu ve midede doygunluk hissi vererek az yemeye vesile olduğunu…
• Oturularak ve en az 3 yudumda içilen su dil ve ağız bölgesinde daha fazla duraksadığından tükürük bezleri için gerekli olan suyun emilimini artırıp anti bakteriyel ve antioksidan etkiye sahip tükürüğün salgılanmasını artırarak ağız ve diş sağlığına katkıda bulunduğunu..
Anladım ki insanlar;
Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar..
Ama yanılıyorlar..!
• Uyurken sağ yana dönüp yatıldığında solda olan kalbimizin daha rahat çalışmasına neden olarak kalbi yormadan dinlenmiş bir vaziyette kalkılabileceğini…
Anladım ki insanlar;
Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar..
Ama yanılıyorlar..!
Sabah namazı 4 rek'at,öğle 10,ikindi 8,akşam 5,yatsı 13rek'at.Hepsi kırk rek'at.Her rek'atta 2 defe secdeye giden mü'min günde 80 defa yatar kalkar.
Hiçbir jimnastikçi günde seksen defa muntazam bu hareketi yapamaz.Bu jimnastikçiler o da yalnız sabahları olmak şartıyla günde yirmi veya otuz defa hareket ederler.
Yaptıkları hareketler hızlı olduğundan çoğu kez kalblerini yorarlar,hareketinden sonra yorgun düşerler.Bütün gün de hareket etmediklerinden vücutlarında kalori toplanmasının,yağlanmanın önüne geçemezler.
Namazda ise hareketler yavaştır.Bu hareketler Kalbi yormaz,günün değişik saatlerinde olduğu için insanı devamlı dinç tutar.Yağlanmaya ve kalori depolanmasına mâni olur.
İnsan hayatında kanın yeri büyüktür.Kalp,kanı vücudun en ücra yerlerine kadar ulaştırmak üzere pompalar Kalbin bu işi yapabilmesi için daima olarak dinç olması gerekir.
Bir de bu kan gönderme işinde kalbe yardımcı olunabilmesi için,o hücrenin kanile iyice sulanması veyahut kanlanması gerekmektedir.
Nasıl bir bahçıvan sebzelerin iyice yetişmesi için bahçeyi her zaman sulaması gerekirse,dokulardaki kan dolaşımı,yani hücrelerin iyice kanla sulanması gerekmektedir.
Namaz kılanların gözleri 80 defa yere eğildiklerinden daha kuvvetli kan devranına malik olur.
Göz tansiyonunda artma olmaz ve ön kameradaki Sıvının devamlı değişmesi temin edilmiş olur.Glokom ve buna benzer vahim göz hastalıklarının namaz kılanlarda daha az görülmesi bu yüzdendir.
Namaz kılan insanların gerek kalça,gerek diz ve gerekse Ayak bileği ve kol omuzu,dirsek ve el bileği eklemleri de devamlı işleyen bir makine gibi olduğundan,eklemlerde meydana gelecek bütün romatizma hastalıklarından,dejeneratif hastalıklardan salim oldukları gün apaçık ortadadır.
Zaten bu hastalıklar İslam dini ile yakından uzaktan alakası olmayan Hıristiyanlarda ve namaz kılmayan insanlarda daha fazla görülürler.
Bu eklem hastalıklarından insanı koruması bile namazın en iyi taraflarından birini teşkil eder.
Anladım ki insanlar;
Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar..
Ama yanılıyorlar..!
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)