+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 1 ve 1

Konu: Ali İbn Ebi Talib

  1. #1
    Gayyur herem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    75

    Standart Ali İbn Ebi Talib

    Resulullah'?n amcas?n?n oğlu, damad?, dördüncü halife. Babas? Ebû Talib, annesi Kureyş'ten Fât?ma binti Esed, dedesi Abdulmuttalib'tir. Künyesi Ebu'? Hasan ve Ebû Tûrab (toprağ?n babas?), lâkab? Haydar; ünvan? Emîru'l-Mü'minin'dir. Ayr?ca 'Allah'?n Arslan?' ünvan?yla da an?l?r.
    Hz. Ali küçük yaş?ndan beri Resulullah'?n yan?nda büyüdü. On yaş?nda ?slâm'? kabul ettiği bilinmektedir. Hz. Hatice'den sonra müslümanl?ğ? ilk kabul eden odur. Hz. Peygamber ile Hz. Hatice'yi bir gün ibadet ederken gören Hz. Ali'ye Peygamberimiz şirkin kötülüğünü, tevhidin manas?n? anlatt?ğ?nda Hz. Ali hemen müslüman olmuştu. Mekke döneminde her zaman Resulullah'?n yan?ndayd?. Kâbe'deki putlar? k?rmas?n? şöyle anlat?r: "Bir gün Resul-u Ekrem ile Kâbe'ye gittik. Resul-u Ekrem omuzuma ç?kmak istedi. Kalkmak istediğim zaman kalkam?yacağ?m? anlad?, omuzumdan indi, beni omuzuna ç?kard? ve ayağa kalkt?. Kendimi istesem ufuklar? tutacak san?yordum. Kâbe'nin üzerinde bir put vard?, onu sağdan soldan ittim. Put düştü, parça parça oldu. Resulullah'?n omuzlar?ndan indim. ?kimiz geri döndük." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 384).
    Resul-u Ekrem, en yak?n akrabas?n? uyarmak ve hakk? tebliğ etmek hususunda Allah'u Teâlâ'dan emir al?nca onlar? Safa tepesinde toplay?p ilâhî emirleri tebliğ edince, Kureyş müşrikleri onunla alay etmişti. ?kinci toplant?y? yapmas?n? Hz. Ali (r.a.)'ye b?rakt?, Ali de bir ziyafet haz?rlayarak Hasimoğullar?n? davet etti. Resulullah yemekten sonra: "Ey Abdülmuttaliboğullar?, ben özellikle size ve bütün insanlara gönderilmiş bulunuyorum.
    ?çinizden hanginiz benim kardeşim ve dostum olarak bana bey'at edecek" dedi. Yaln?z Ali (r.a.) kalkt? ve orada Resulullah'a onun istediği sözlerle bey'at etti. Bunun üzerine Resul-u Ekrem, "Kardeşimsin ve vezirimsin " diyerek Hz. Ali'yi taltif etti.
    Hz. Peygamber hicret etmeden önce elinde bulunan emanetleri, sahiplerine verilmek üzere Ali'ye b?rakt? ve o gece Hz. Ali, Resulullah'?n yatağ?n? da yatarak müşrikleri şaş?rtt?. Böylece Hz. Ali, Hz. Peygamber'i öldürmeye gelen müşrikleri oyalayarak onun yerine hayat?n? tehlikeye atm?ş, bu suretle Peygamber'e hicreti s?ras?nda zaman kazand?rm?şt?r. Hz. Ali, Peygamberimiz'in kendisine b?rakt?ğ? emanetleri sahiplerine verdikten sonra Medine'ye hicret etti. Medine'de de Hz. Peygamber'in devaml? yan?nda bulundu, bütün cihat harekâtlar?na kat?ld?, Uhud'da gâzî oldu. Bedir'de sancaktard?. Ayn? zamanda keşif kolunun baş?ndayd?; hakim noktalar? tesbit ederek Hz. Peygamber'e bildirdi. Bu mevkiler işgal edilerek, Bedir'de önemli bir savaş harekât?n? başar?ya ulaşt?rd?. Bedir gazas?n?n başlamas?ndan önce, Kureyşliler'le teke tek dövüşen üç kişiden biriydi. Bu döğüşte, hasm? Velid b. Muğire'yi k?l?c? ile öldürdüğü gibi, Hz. Ebû Ubeyde zor durumdayken yard?m?na koştu ve onun hasm?n? da öldürdü. Kendisine "Allah'?n Arslan?" lâkab? ve Bedir ganimetlerinden bir k?l?ç, bir kalkan ve bir de deve verildi.
    Hz. Ali, Bedir savaş?ndan sonra Hz. Peygamber'in k?z? Hz. Fât?ma ile evlendi. Nikâh?n? Hz. Peygamber k?yd?. O zamana kadar Resulullah'la oturan Hz. Ali nikâhtan sonra ayr? bir eve taş?nd?. Hz. Ali'nin, Hz. Fât?ma'dan üç oğlu, iki k?z? dünyaya geldi.
    Hicret'in üçüncü y?l?nda Uhud savaş?nda, müslüman okçular?n hatas? yüzünden müşrikler müslümanlar?n üzerine sald?rm?şlar ve Hz. Peygamber de yaralanarak bir hendeğe düşmüş ve düşman onun öldüğünü yaym?şt?. Halbuki o s?rada döğüşe döğüşe gerileyen Hz. Ali, Hz. Peygamber'in içine düştüğü hendeğe ulaşarak, onu korumaya alm?şt?. ?ki taraf?n da kazanamad?ğ? bu savaşta Hz. Ali birçok yerinden yaralanarak gazi oldu.
    Uhud savaş?ndan sonra Hz. Ali "Benu Nadr" Yahudilerinin hainlikleri üzerine bu kabile ile yap?lan savaş? bizzat idare etti. Bütün çarp?şmalarda Hz. Ali kahramanca döğüşmüş ve müşriklerin en meşhur savaşç?lar?n? öldürmüştür. Hudeybiye bar?ş?nda sulh şartlar?n?n yaz?lmas?nda o memur edildi. Hz. Ali, sulhnameyi yazmaya şöyle başlad?: "Bismillâhirrahmânirrahîm . Muhammed Resulullah...." Ancak müşrikler bu ifadeye itiraz ettiler. Hz. Peygamber, "Resulullah" yerine "Muhammed b. Abdullah" yazmas?n? Hz. Ali'ye söylemiş fakat Hz. Ali "Resulullah" ifadesinin yaz?m?nda ?srar etmiştir.
    Hz. Ali Mekke'nin fethi s?ras?nda yine sancaktard?. "Keda" mevkiinden Mekke'ye girdi. Mekke kan dökülmeden fethedildi. Hz. Peygamber ile birlikte Kâbe'deki bütün putlar? k?rd?lar.
    Mekke'nin fethinden sonra Resulu Ekrem, Hâlid b. Velid'i Benu Huzeyme kabilesine gönderdi. Bu kabile ya cehaleti, ya da bedevî olmalar?ndan, "müslüman olduk" anlam?ndaki "eslemna" kelimesi yerine "sabbena" dediği için Hâlid b. Velid hiddetlendi ve onlarla harp etti. Hz. Peygamber olay? duyunca çok üzüldü. Hz. Ali'yi bu hatay? telâfi ile görevlendirdi. Hz. Ali Benu Huzeyme'ye giderek öldürülenlerin diyetini ödeyip mağdur olanlar?n zararlar?n? telâfi etmişti.
    Huneyn gazas?nda müslümanlar bir ara bozulup dağ?ld?lar. Say?lar? binleri bulduğu halde içlerinden ancak birkaç kişi sabredip dayanabildi. Hz. Ali bu savaşta yaln?z sab?rla tahammül etmekle kalmayarak gösterdiği yiğitlik ve kumandanl?kla ?slâm ordusunun kendi saf?nda toparlanmas?n? sağlad?.
    Resulu Ekrem hicretin 9. y?l?nda Tebük seferine ç?karken Hz. Ali'yi ehl-i beytin muhafazas? için Medine'de b?rakt?, ancak bu sefere kat?lamad?ğ? için müteessir oldu. Bunun üzerine Resulullah: "Musa'ya göre Harun ne ise, sen bana karş? o olmak istemez misin?" dedi. Ali, bu iltifattan çok memnun oldu.
    Berae suresinin ayetleri nazil olunca, Resulullah Hz. Ali'yi Mekke'ye gönderdi. Bu suretle hiçbir müşrikin art?k Kâbe-i Şerîfi bundan sonra haccedemeyeceğini bildirdi.
    Yemen bölgesinin ?slâm'a girmesi zordu. Görev yine Ali b. Ebi Talib'e verildi. Hz. Ali "Bu çok güç bir iş" dedi. Resulullah da "Ya Rabb, Ali'nin dili tercüman?, kalbi hidayet nurunun memba olsun" diye dua edince, Ali, siyah bir bayrak alarak Yemen'e gitti, k?sa süren irşadlar? sayesinde Yemen'in bütün Hemedan kabilesi müslüman oldu.
    Hz. Peygamber'in vefat? s?ras?nda, hücresinde bulunanlar?n baş?nda geliyordu. Hz. Ebu Bekir halife seçildiği s?rada Hz. Ali Resulullah'?n hücresinde tekfin ile meşgul idi.
    Hz. Ömer devrinde devletin bütün hukuk işleriyle ilgilenip adeta ?slâm devletinin baş kad?s? olarak görev yapt?. Hz. Ömer'in şehâdeti üzerine yine devlet başkan?n? seçmekle görevlendirilen alt? kişilik şûra heyetinde yer al?p, bu alt? kişiden en sona kalan iki adaydan biri oldu.
    Hz. Osman'?n hilâfeti döneminde idarî tutumdan pek memnun olmamakla birlikte ?slâm devletinin muhtelif vilâyetlerinden gelen şikayetleri hep Hz. Osman'a bildirmiş ve ona hâl çareleri teklif etmişti. Hz. Osman'? muhasara edenleri uzlaşt?rmak için elinden gelen gayreti sarfetti.
    Hz. Osman'?n şehâdetinden sonra ?slâm'?n ileri gelen şahsiyetleri ona bey'at ettiler. Ancak onun bu dönemi Allah'?n bir takdiri olarak son derece kar?ş?k bir dönem oldu. Hilâfete geçtiğinde hâlledilmesi gereken bir çok problemle karş? karş?ya kald?. Bu kar?ş?kl?klar Cemel ve S?ff?n gibi iç çat?şmalar? doğurdu. ?slâm devleti bünyesindeki bu ihtilâflar? giderme konusunda büyük fedakârl?k ve gayretler gösterdi.
    Nihayet, Kûfe'de 40/661 y?l?nda bir Hârici olan Abdurrahman b. Mülcem taraf?ndan sabah namaz?na giderken yaraland?. Bu yaran?n etkisiyle şehid oldu.
    Hz. Ali devaml? olarak Hz. Peygamber (s.a.s.)'in yan?nda bulunduğu için Tefsir, Hadîs ve F?k?hta sahabenin ileri gelenlerindendir. Hatta Resulullah'?n tabiri ile "ilim beldesinin kap?s?" olarak ümmetin en bilgini idi. Hz. Peygamber yolunda insanlar? hakka iletmek için büyük gayretler sarfetmiş ve hilâfet dönemi iç kar?ş?kl?klarla dolu olmas?na rağmen ?slâm'?n öğretilmesi ve öğrenilmesi hususunda büyük katk?lar? olmuştu.
    Medine'de duruma hakim olup yönetimi tam olarak eline ald?ktan sonra öğretim için merkezde bir okul kurdu. Arapça gramerin öğretilmesini Ebu Esved ed-Düeli'ye, Kur'an okutma ve öğretme işini Abdurrahman esSülemi'ye, Tabiî ilimler konusunda öğretmenlik görevini Kümeyl b. Ziyâd'a verdi. Arap edebiyat? konusunda çal?şma yapmak üzere de Ubade b. esSamit, ve Ömer b. Seleme'yi görevlendirdi. Devlet yönetimi ve hizmetlerini; maliye, ordu, teşrî ve kaza gibi bölümlere ay?rarak yürütüyordu. Malî işleri, dağ?tma ve toplama diye iki k?sma ay?rmazd?.
    Ümmetin mal?n? ümmete dağ?t?rken de son derece titiz davran?rd?. Kendisine bir pay ay?rma noktas?nda gayet dikkatli olup, kimsenin hakk?na tecavüz etmemekte de büyük bir örnek idi. Kendisini Kûfe'de görenler, k?ş?n soğuğunda ince bir elbisenin alt?nda tir tir titreyerek camiye gittiğini aktar?rlar. Devlet yönetici ve memurlar?n?n nas?l davranmalar? gerektiği konusunda şu yönetmeliği haz?rlam?şt?.
    1. Halka karş? daima içinizde sevgi ve nezaket besleyin. Onlara bir canavar gibi davranmay?n ve onlar? azarlamay?n .
    2. Müslüman olsun olmas?n herkese ayn? davran?n. Müslümanlar kardeşleriniz, müslüman olmayanlar ise sizin gibi bir insand?r.
    3. Affetmekten utanmay?n. Cezaland?rmada acele etmeyin. Emriniz alt?nda bulunanlar?n hatalar? karş?s?nda hemen öfkelenip kendinizi kaybetmeyin .
    4. Taraf tutmay?n, baz? insanlar? kay?rmay?n. Bu tür davran?şlar sizi zulme ve despotluğa çeker.
    5. Memurlar?n?z? seçerken zalim yöneticilere hizmet etmemiş ve devletin suçlar?ndan ve zulümlerinden sorumlu olmam?ş bulunmalar?na dikkat edin.
    6. Doğru, dürüst ve nazik kişileri seçin ve ç?kar ummadan ve korkmadan ac? gerçekleri söyleyebilenleri tercih edin.
    7. Atamalarda araşt?rma yapmay? ihmal etmeyin.
    8. Haks?z kazanç ve ahlâks?zl?klara düşmemeleri için memurlar?n?za yeterince maaş ödeyin.
    9. Memurlar?n?z?n hareketlerini kontrol edin ve bunun için güvendiğiniz samimi kişileri kullan?n.
    10. Mektuplar ve müracaatlara bizzat kendiniz cevap verin.
    11. Halk?n güvenini kazan?n ve onlar?n iyiliğini istediğinize kendilerini inand?r?n .
    12. Hiç bir zaman vaadinizden ve sözünüzden dönmeyin.
    13. Esnaf ve tüccara dikkat edin; onlara gereken önemi gösterin, fakat ihtikâr, karaborsa ve mal y?ğmalar?na izin vermeyin.
    14. El işlerine yard?m edin; çünkü bu yoksulluğu azalt?r, hayat standard?n? art?r?r.
    15. Tar?mla uğraşanlar devletin servet kaynağ?d?r ve bir servet gibi korunmal?d?r.
    16. Kutsal görevinizin yoksul, sakat ve yetimlere bakmak olduğunu hiç akl?n?zdan ç?karmay?n. Memurlar?n?z onlar? incitmesin, onlara kötü davranmas?n. Onlara yard?m edin, koruyun ve yard?m?n?za ihtiyaç duyduklar? her zaman huzurunuza ç?kmalar?na engel olmay?n .
    17. Kan dökmekten kaç?n?n, ?slâm'?n hükümlerine göre öldürülmesi gerekmeyen kimseleri öldürmeyin.
    Hz. Ali bütün bu emirleri kendi nefsinde eksiksiz uygulayan bir halifeydi. Beş y?ll?k halifeliği çok önemli olaylarla, savaş ve s?k?nt?larla geçmişti. Fitnelere karş? sonuna kadar doğru yoldan sab?rla mücadele etmek istedi sonunda şehid oldu.
    Hz. Ali ?slâm'?n bütün güzelliklerine vak?ft?. Çünkü o, Resulullah'?n daima yan?nda bulunmuştu. Vahiy kâtibiydi, hâf?z, müfessir ve muhaddisti. Hz. Peygamber'den beş yüzden fazla hadis rivayet etti. Ahkâm?n nazariyat?ndan çok amelî keyfiyetine bakard?: "Halka anlad?klar? hadisleri söyleyiniz. Allah ile Peygamber'in tekzip edilmesini ister misiniz?" (Buhârî, ?lim) demiştir.
    Hz. Ali'nin, Hz. Fât?ma'dan Hasan, Hüseyin, Muhsin adl? oğullar? ve Zeynep, Ümmü Gülsüm adl? k?zlar? oldu.
    Hz. Ali âbid, kahraman, cesur, iyilikte yar?şan, takva sahibi ve son derece cömertti. Medine'de müslümanlar?n durumu düzeldikten sonra, Hz. Ali de bir hizmetçi almaya karar verip, Resulullah'a gitti. Resulullah k?z?yla damad?n?n aras?na girerek: "Ben size hizmetçiden daha hay?rl?s?n? haber vereyim. Yatarken otuzüç kere Allahü ekber, otuzüç kere Elhamdülillah, otuzüç kere de Subhanallah deyin" buyurdu. Yine bir gün yiyecek çok az yemekleri olan Hz. Ali ile ailesi sofraya oturduklar? s?rada kap?lar?na bir dilenci geldi, onlar da yemeği dilenciye verdiler. Ertesi gün gelen bir yetime, üçüncü gün gelen bir esire yemeklerini verdiler. Bu olay üç gün sürdükten sonra şu ayet-i kerime indi: "şüphesiz en iyiler mizac? kâfur olan bir tastan içerler. Allah'?n kullar?n?n taş?ra taş?ra içeceği bir kaynak. Adağ? yerine getirirler ve şerri yayg?n olan bir günden korkarlar. ?çleri çektiği hâlde yiyeceği, miskine, yetime ve esire yedirirler. 'Biz sizi ancak Allah'?n r?zas? için doyuruyoruz, sizden bir karş?l?k ve teşekkür beklemiyoruz. Doğrusu biz oldukça as?k suratl? zorlu bir günden dolay? Rabb?m?zdan korkuyoruz' derler. Allah da bu günün şerrinden onlar? korur. Onlara parlakl?k ve sevinç verir." (?nsan, 5/11)
    Hz. Ali'nin "Zülfikâr" ad? verilen meşhur bir k?l?c? vard?. K?l?c?n ağz? iki çatall? idi ve Hz. Ali'ye Resulullah taraf?ndan hediye edilmişti.
    Hz. Ali'nin cömertliği, insanîliği, Resulullah'a olan yak?nl?ğ?yla edindiği büyük manevî miras onu yüzy?llard?r halk inançlar?nda destani bir kişiliğe büründürmüştür. Bir gün onun dört dirhemi vard?. Birini aç?ktan, birini gizliden birini gündüz, birini de gece infak etti ve hakk?nda şu ayet-i kerime indi: "Mallar?n? gece ve gündüz, gizli ve aç?k olarak infak edenler. Onlar için Rabbleri kat?nda karş?l?klar? vard?r ve üzülecek de değillerdir." (el-Bakara, 2/274).
    Hz. Ali'nin peygamberimizden rivayet ettiği baz? hadis-i şerifler: "Günah işleyen biri pişman olur, abdest al?r namaz k?lar ve günah? için istiğfar ederse Allah'u Tealâ Nisâ suresinde 'Biri günah işler veya kendine zulmeder sonra pişman olup Allah'u Teâlâ'ya istiğfar ederse Allah'u Teâlâ'y? çok merhametli ve af ve mağfiret edici bulur' buyurmaktad?r."
    "Üzerinde farz namaz borcu olan kimse, kazas?n? k?lmadan nafile k?larsa boş yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazas?n? ödemedikçe Allah'u Teâlâ onun nafile namazlar?n? kabul etmez. "
    "Mal?n?z?n zekât?n? veriniz. Biliniz ki, zekât?n? vermeyenlerin bunu vazife kabul etmeyenlerin namaz?, orucu, hacc? ve cihad? ve iman? yoktur. "
    Peygamberimiz (s.a.s.) Hz. Ali'ye buyurdu: " Ya Ali, alt?yüzbin koyun mu istersin, yahut alt?yüzbin alt?n m? veya alt?yüzbin nasihat m? istersin ? " Hz. Ali dedi: "Alt?yüzbin nasihat isterim." Peygamberimiz buyurdu: "Şu alt? nasihate uyarsan alt?yüzbin nasihata uymuş olursun: 1. Herkes nafilelerle meşgul olurken sen farzlar? ifa et. Yani farzlardaki rükünleri, vacipleri sünnetleri, müstehaplar? ifa et. 2. Herkes dünya ile meşgul olurken sen Allah'u Teâlâ'y? hat?rla. ?slâm'a uygun yaşa; ?slâm'a uygun kazan; ?slâm'a uygun harca. 3. Herkes birbirinin ay?b?n? araşt?r?rken sen kendi ay?plar?n? ara. Kendi ay?plar?nla meşgul ol. 4. Herkes dünyay? imar ederken sen dinini imar et, zinetlendir. 5. Herkes halka yaklaşmak için vas?ta ararken, halk?n r?zas?n? gözetirken sen Hakk'?n r?zas?n? gözet; hakka yaklaşt?r?c? sebep ve vas?talar? ara. 6. Herkes çok amel işlerken sen amelinin çok olmas?na değil, ihlasl? olmas?na dikkat et."
    Hz. Ali buyurdu: "Kişi dili alt?nda sakl?d?r. Konuşturunuz, k?ymetinden neler kaybettiğini anlars?n?z."
    "?nsan?n yaslan?p Rabbini bildikten sonra ölmesi, küçükken ölüp hesaps?z Cennet'e girmesinden daha hay?rl?d?r. "
    "Kul ümidini yaln?z Rabbi'ne bağlamal? ve yaln?z günahlar? kendini korkutmal?d?r. "
    "Cahil, bilmediğini sormaktan utanmas?n. Âlim, içinden ç?kamayacağ? bir meselede en iyisini Allah'u Teâlâ bilir' demekten sak?nmas?n."
    "Sizin için korktuğum şeylerin en baş?nda, nefsinin isteğine uymak ve uzun emelli olmak gelir. Birincisi hak yoldan al?koyar; ikincisi ise ahireti unutturur. "
    "Amellerin en zoru üçtür. Bunlar; nefsin hakk?n? verebilmek, her halde Allah'u Teâlâ'y? hat?rlayabilmek, kardeşine bol bol ikramda bulunabilmektir. "
    "Takva, hataya devam? b?rakmak; aldanmamakt?r . "
    "Kalpler, kaplara benzer. Hay?rl? olan?, hay?rla dolu olan?d?r."
    "Bana bir harf öğretenin kölesi olurum. "
    Hz. Ali bu ümmetin en ileri gelenlerinden biri olarak ?slâm'?n bize kadar gelmesinde büyük rolü olan sahabelerdendir .
    Konu HakanBa tarafından (04.06.07 Saat 21:42 ) değiştirilmiştir.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Ebu Talib'in İmanı Hakkında Doğru Olan Nedir?
    By Meyvenin Zeyli in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 02.10.08, 07:14
  2. Ummu Hani Binti Ebi Talib(r.anha
    By yakaza in forum Sahabeler ve Sünnet-i Seniyye
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.09.08, 17:17
  3. Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 08.10.07, 15:15

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0