Değerli kardeşlerim türkiyede bazı cemaatler var, ikindi namazının ilk sünnetini kasıtlı olarak hemde topluca terkediyorlar ve: "bu da sünnettir, Peygamberimiz çok olmuşki kılmamış şu halde bizde kılmayarak ona uyuyoruz " diyorlar.
Sormak lazım,
1. Gayri müekket sünnetleri kasten terketmek gerçekten sünnetmidir ?
2. Sahabeden, müçtehit imamlardan bu sünneti(?) işleyen tavsiye eden varmı ?
3. İkindinin sünnetini hiç terketmemiş bir kişi bu sünneti(?) işlememiş olarak ahirette kınanmaya müstehakmı olmuştur ?
4. Devamlı kılanlarmı ahirette daha kazançlı olacaklar, yoksa haftada iki üç gün bilinçli bir şekilde terkedenlermi ?
Bu kardeşinizin bilgisi; sünnet, dilerse müekket bulunmasın onu terketmek asla sünnet olmaz.
İslamda ameller iki çeşittir 1) fiilî 2) terkî.
Bir amelin sevaba şayan olabilmesi şeriatın ya onu emretmesine yada nehyetmesine bağlıdır. Şimdi şer'i amel eğer bir emirin mucibiyse bunu işleyen, eda edenler sevab alırlar: namaz zekat gibi. Veya amel bir nehiy, yasaklamanın gereği ise bu sefer bundan kaçınanlar kaçınmaktan ötürü sevap alırlar. içki, zina ve yalanı terketmek gibi..
Ve illa yasaklanmamış ve terkedilmesi Şeriatça tavsiye edilmemiş amellerle sevap ummak dine aykırıdır, delilsiz ve mesnetsiz bir tutumdur, hatta bidattir.
Şu halde ikindi veya yatsı namazlarına kalkıldığı anda derhal kamet okutup farza durmak bu surette sünnetleri bilerek ve mazeretsiz terketmek sevap değildir, nerde kaldı sünnet olsun çünkü aksine bidattır.
Fıkıh kitaplarının başında ahkamı şeriyyeden bir bahis bulunur, orda müekket sünnetin hükmü beyan edilirken: Bunu işleyen sevap alır ama terkeden kınanmaz vede ayıplanmaz." denilir.
Evet Fakihler, gayri müekket sünneti terkedenin sevap alabilme ihtimali şurda dursun aceba azar ve kınanmayı haketmişmidir ? işin burası düşünmüş ve, hayır madem müekket değildir kınanmaz" hükmüne varmışlar ve lakin terkten doğacak sünnet(!) sevadından asla bahsetmemişlerdir.
Peygamber Efendimizin s.a.s çokça namaz kılması ve şefaat sözü isteyen Aişe rd.anh annemize ama sende çok namaz kılarak bana yardımcı ol tembihinde bulunması ve bu sünnetleri kılmaya ümmetini teşvik etmesi, her secdenin bir derece Allaha yaklaşmak olduğunu beyan etmesi.. bütün bunlar, sünnetleri tam ve eksiksiz kılanların ahirette terkedenlere nisbeten daha karlı ve kazançlı olacağını gösterir.
Raşha
Anlatlılır, Sultan Muhammed Fatih Han İstanbulu fethettiği gün Ayasofyada cuma namazı kılınacak. Sultan Fatih imamlığa geçmekten ictinab eder ve bir ihitlaf olur, denilir; ikindi namazının sünnetini hiç kaçırmayan varsa geçsin namazı o kıldırsın. Ve hocaları arasından yine Fatih Han öne geçer ve namazı kıldırır.. hiç ikindinin sünnetini kaçırmamış hep kılmış..
Demekki Molla Hüsrev, Molla Gürani Akşemseddinler ikindinin sünnetinin devamlı kılınmış olmasını bir fazilet ve sebebi ruchaniyet olarak görmüşler ve bunu başaranın imamete layık kişi olduğuna hükmetmişler.
Raşha:
İmam mahmud Efendi hazretleri Malatyaya ziyaret ve sohbet için gidecektir. Havalanında uçağı beklemekteler ve derken ikindi ezanı okunur İmam der: hadi namazı kılıyoruz. Ve mescide giderler Malatyada görevli M.hoca diken üzerindedir zira uçağın kalkmasına beş dakika var ve derhal farza durmayı rica ederler.. "yoksa uçak kaçacak efendim" derler.. Efendi hazretleri; Sünnet kaçacağına uçak kaçsın der ve Allahu Ekber diyerek sünnete durur..