+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 8 ve 8

Konu: Bunca Ayrılık Yetmedi mi Ya Bilal..(r.a)?

  1. #1
    Müdakkik Üye Melis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Bulunduğu yer
    Alem-i ervah
    Yaş
    40
    Mesajlar
    980

    Standart Bunca Ayrılık Yetmedi mi Ya Bilal..(r.a)?


    BUNCA AYRILIK YETMEDİ Mİ YA BİLAL[r.a] ?

    Bismillahirrahmanirrahim

    Bilal nede sevmişti seni Ey Alemlerin Efendisi!..
    Peygamberimiz’in vefatından sonra ayrılık acısına tahammül edemiyerek bir daha ezan okuyamadı Bilal Peygambere olan muhabbetiyle her gün yanıp tutuşuyordu Bilal.
    Gözyaşları döküyordu.
    Sonrada Medine kalmaya tahammül edemediği için zamanın halifesi olan Hz. Ebubekir’den izin alıp Şam’a gitmeye karar verdi.
    Böylece Şam’ yerleşmişti Bilal Hz.Ömerin hilafetine kadar.
    Hz. Ömer ordusuyla Şama gelince, onlara katılıp Kudüs’ gitti.
    Bir gün Bilal sevgililer sevgilisini rüyasında gördü. Peygamber efendimiz kendisine sitem etti.
    Ya Bilal!..”Hala bunca ayrılık yetmedi. Ya Bilal hala kabrimi hala ziyaret etmeyecekmisin?
    Hala Medinei mutahharaya gelmeyecekmisin?” Cennet bahçesini ziyaret etmeyecekmisin?....”
    Zavallı yüreği duracak hale geldi Bilal’in.
    Heyecan ve ter içinde uyandı.
    Hemen hazırlığa başladı.
    Şafak sökerken,ince,uzun ve garip deveciğiyle,mübarek Medine yollarına düştü Bilal. Biricik efendisine yaklaştıkça havayı kokluyordu Bilal, taşları,toprağı okşuyordu Bilal. Issız çölleri yara yara Sevgilisine gitti Bilal.
    “Bunca ayrılık yetmedi Ya Bilal sesi hala kulağındaydı.”Bilalin.
    ona rastlayanlar, selam veriyorlardı. Sonrada yanındakilere diyorlardı ki; “ İşte Bilal,Bilal’i Hebeşi, işte Hz.Peygamberin Müezzini. Bu dünyaya O’nun gibi ezan okuyan gelmemişti.
    ” Fakat O, hiçbirini duymuyor,görmüyordu.
    Sanki çok kuvvetli bir mıknatıs onu kendisine çekiyordu.
    Peygamber Efendimiz’in mübarek kabirlerine doğru ilerledi.
    Yüce makama erişirken; kur’an-ı Kerim okudu.
    En sonunda sevgilisinin kabrinin yanında bayılarak yere yıkıldı Bilal.
    Bu ne sevdaydı Ey Bilal. Bu nasıl bir aşktıki seni Şamlara kadar götürmüştü.
    Bu nasıl sevdaydı ki yıllar sonra sevgilinin kabrini ziyaret edişinde vücudun dayanamadı ve yere yıkıldı!..
    Ayıldığı zaman,baş ucunda, sevgilisini ,sevgili torunları Hasan ile Hüseyin Hazretleri;
    saçlarını okşuyorlardı. Sanki dünyalar onun oldu.
    Sarıldılar,kucaklaştılar ve ağlaştılar; “Yavrularım!..ne kadarda Dedeniz Hz. Resulullah gibi kokuyorsunuz!..”dedi.
    Hz.Hasana sordu; “Dedemiz seni de çok severdi. Ancak O’nun hatırı için, bir şey istesek yaparmısın?”
    Hz. Bilal çok şaşırdı;” Bu ne biçim söz? Bu kölenizden ne emrederseniz ,yerine getiririm!..”
    Senden;Bir defada olsa ezan dinlemek istiyoruz!..Ricamız sadece buydu.” Dedi.
    Ertesi gün Bilal-i Habeş son ezanını mescidi Nebevide okudu.
    Yanık ve hasret dolu sesiyle;” Allahü ekber! Allahü ekber!” dediği zaman;bütün Medine halkı ayağa kalktı. “Eşhedü enla ilahe illalah! Eşhedü enne Muhammed’en Resulullah!..”deyince kadın-erkek,genç-ihtiyar,çolul-çocuk,hatta yataklarındaki hastalar bile sokaklara döküldüler.
    Mescidi Nebeviye koştular.
    Halk o kadar coştuki,peygamber Efendimiz yaşıyor sandılar.
    Bilal-i Habeşleri de başka ezan okumadı. 641 senesinde şamda vefat ettiler.
    Ey kara ayaklarının altına kurban olduğumuz Sahabe. Ey tüm müezzinlein İmamı.
    Ey Habeşistan’ın Karanfili, sizin hedefiniz,arzunuz canınızı kurtarmak değildi.
    Sonu ölümde olsa İslam’ı, İman’ı, Alllah’ı, Kur’an-ı ve Muhammed’i tercih etmekti.
    çünkü biliyordunuz ki canı korumak canı bağışlayanın elinde.
    Canlar,canı verenin elinde.
    Canlar cananının emrini hiçe sayan candan hayır gelirmi?
    Hem bütün canları elinde tutan O Canlar Cananının emri hiçe sayılarak, o can korunabilir mi?...
    Ya Resulullah!...bizim rüyamızada gel..bizide ağır o mübarek Ravzana. Bizide kabul et o mübarek mekanına!...
    Biz Senin hasretinle yanıyoruz Ya Resulullah!..
    Biz Senin harestinle tutuşuyoruz Ya Resulullah!..
    Biz Senin hasretinle küle döndük Ya Habiballah!..
    Gel bu ateşi söndür. Sana olan hasretimize son ver Ey Sevgililer Sevgilisi Efendim ( s.a.v )

    alıntıdır...

    Ve bu mektub sevdamın bir dilekçesi sana

    Bu harfler gözyaşlarımın tek şahidi şimdi.


    Harflerimi bağışla, sevdamı mazur gör, ümmetine hoş gör bizi…


  2. #2
    Müdakkik Üye Melis - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2009
    Bulunduğu yer
    Alem-i ervah
    Yaş
    40
    Mesajlar
    980

    Standart

    Bilal-i Habeşi mescide oturuyor, derin bir tefekküre dalmış. Alemin den neler geçiriyor bilmiyoruz; ama o tefekkür sırasında zaman zaman galeyana gelir ve:

    -ALLAH, , Allaaaah!... Diye feryat eder. Biraz ötede bulunan Hazret-i Ömer bunu yerinde bir hareket olarak görmez. Efendimiz (SallALLAhu Aleyhi ve Sellem) Hazretleri'ne şikayette bulunur.

    -Ya Resulu llah, Bilal mescidde huzurumuzu bozuyor, zaman zaman , , Allaaaah!... Diye bağırıyor.

    -Niçin öyle yaptığını sordun mu?

    -Hayır sormadım.

    -Öyle ise çağır Bilal'i de sebebini soralım. Az sonra Bilal huzura gelir. Efendimiz sorar:

    -Ya Bilal, nedir böyle zaman zaman coşmanın sebebi?

    Bakın Bilal neler anlatır:

    -Ya Resulullah der, sana her şeyi vermiş; ama istediğin kimseye hidayet etme imkanı vermemiştir. Düşünüyorum da şayet Rabb'im sana insanlara hidayet etmeyi de vermiş olsaydı, Habeşli bir köleye hidayet etme sırası gelir miydi, İslam'ın ilk günlerinde? senin çevrende Mekke'nin büyükleri, Haşim-i ailesinin yakınları, vardı. Önce onlara hidayet etmeyi isteye cektin . Habeşli siyahi köleye hidayet sırası kim bilir ne zaman gelecekti.

    Ama şimdi ben bu hidayet nimetine sahibim. Mekke'nin ileri gelenlerinde olmayan saadete ermişim. İşte tefekkürümde bunları düşününce coşuyor, sevincimden , Allaaah! diye feryat etmekten kendimi alamıyorum. Taşkınlığımı hoş görüp bağışlasın, Ömer kardeşim beni. Ne dersiniz? En büyük nimet nedir?

    Bizim de şükretmemiz gerekirmi, Habeşli Bilal Efendimiz gibi? Bu taç bizim başımızada konmuşmu? Farkındamıyız?

    Ve bu mektub sevdamın bir dilekçesi sana

    Bu harfler gözyaşlarımın tek şahidi şimdi.


    Harflerimi bağışla, sevdamı mazur gör, ümmetine hoş gör bizi…


  3. #3
    Yasaklı Üye Lebid24 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Bulunduğu yer
    alem-i muhabbet
    Mesajlar
    2.298

    Standart

    Allah razı olsun...

  4. #4
    Gayyur zeyneb66 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Mesajlar
    54

    Standart

    Biz Senin hasretinle yanıyoruz Ya Resulullah!..
    Biz Senin harestinle tutuşuyoruz Ya Resulullah!..
    Biz Senin hasretinle küle döndük Ya Habiballah!..
    Gel bu ateşi söndür. Sana olan hasretimize son ver Ey Sevgililer Sevgilisi Efendim ( s.a.v )


    emeginize saglık Allah razı olsun

  5. #5
    Vefakar Üye mealebrar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2009
    Bulunduğu yer
    cibal-i toros
    Yaş
    49
    Mesajlar
    426

    Standart

    Sultan-ı rûsül şâh-ı mümeccedsin efendim
    Bî-çârelere devlet-i sermedsin efendim
    Divân-i ilâhide ser-âmedsin efendim
    Menşur-ı "le-amrük"le müeyyedsin efendim

    Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammedsin efendim
    Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim


    Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda
    Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-ı cezâda
    Gülbank-i kudümün çekilir arş-ı Hudâ’da
    Esmâ-i şerifin anılır arz ü semâda

    Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed’sin efendim
    Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim

    Ol dem ki velilerle nebîler kala hayrân
    "Nefsi" deyü dehşetle kopa cümleden efgân
    Ye’s ile usâtın ola ahvâli perişân
    Destur-ı şefaâtla senindir yine meydân

    Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed’sin efendim
    Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim

    Bir gün ki dalup bahr-ı gama fikrete gittim
    İlden yitürüp kendümi bî-hodlıga yitdim
    İşyânım anıp âkıbetimden hazer etdim
    Bu matlaı yâd eyledi bir seyyîd işittim

    Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed’sin efendim
    Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin efendim

    Ümmideyiz ye’s ile âh eylemeyiz biz
    Sermaye-i imanı tebâh eylemeyiz biz
    Babın koyup agyâre penâh eylemeyiz biz
    Bir kimseye sâyende nigâh eylemeyiz biz

    Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed’sin efendim
    Hak’dan bize sultan-ı müeyyedsin efendim

    Bîçâredir ümmetlerin isyânına bakma
    Dest-i red urup hasret ile dûzaha yakma
    Rahm eyle aman âteş-i hicrânına yakma
    Ez-cümle kulun Gâlib-i pür-cürmü bırakma

    Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed’sin efendim
    Hak’dan bize sultan-ı müeyyedsin efendim

    Şeyh Galib
    السلام عليكم و رحمة الله ابدا دائما

  6. #6
    Dost alseloz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2009
    Mesajlar
    18

    Standart

    allah razı olsun

  7. #7
    Pürheves garip nurcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    267

    Standart

    Alıntı zeyneb66 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Biz Senin hasretinle yanıyoruz Ya Resulullah!..
    Biz Senin harestinle tutuşuyoruz Ya Resulullah!..
    Biz Senin hasretinle küle döndük Ya Habiballah!..
    Gel bu ateşi söndür. Sana olan hasretimize son ver Ey Sevgililer Sevgilisi Efendim ( s.a.v )


    emeginize saglık Allah razı olsun
    Hakkaten Allah razı olsun...
    ''İNNA LİLLAHİ VE İNNA İLEYHİ RACİUN'' söyle ve merci-i hakikiye dön, imana gel mükedder olma. O seni senden daha ziyade düşünür.
    Mesnevi-i Nuriye

  8. #8
    Müdakkik Üye sargenc - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2009
    Bulunduğu yer
    denizli
    Yaş
    32
    Mesajlar
    611

    Standart

    Bilali habeşi hazretleri; köleyim diyorsun.. Biz senin kölen olabilmek için nelerimizi vermezdik...(Ezan okurken MuhammedürRasulullah kısmında kalbi dayanamamış. Düşmüş bayılmış. Ezanı başkası tamamlamış...)
    !!O güzel zat efendimize demiş; benim çoluğum çocuğum yok bana kim dua edecek...O da bu ümmetin dua edeceğini haber vermiş..Her ezandan sonra bir fatihe okuyup ona hediye etmemizi istemiş.. Bu ülkemizde adet haline gelmemiş. Ama şahsi olarak bunu yapalım inşallah...
    En hayırlı genç odur ki; ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesatına esir olmayıp gaflette boğulmayandır.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Adına Yetmedi Heceler
    By BiRDüNYaUMuT in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 31.05.12, 22:41
  2. Bunca Cömertlik Ahireti Gerektirir
    By LeMaLaR in forum Kıssadan Hisseler, İbretli Öyküler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 03.12.08, 15:44
  3. Bilal
    By Bikün in forum Kıssadan Hisseler, İbretli Öyküler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 31.07.08, 21:03
  4. Avuçlarım Yetmedi Yüreğime
    By akıncı in forum Edebiyat
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.04.08, 18:41
  5. Bunca Cömertlik Ahireti Gerektirir...
    By emaneten in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 18.10.07, 11:55

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0