ALLAH ?Ç?N SEVEN VEL? KULLAR
Hz. Ömer (r.a.) anlat?yor:
Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Allah-u Teâlâ’n?n kullar?ndan öyleleri vard?r ki –onlar ne peygamberlerdir ne de şehidler– k?yamet günü Allah kat?ndaki makamlar?ndan dolay? hem peygamberler hem de şehitler o kullara imrenirler. Sahâbe:
–Ey Allah’?n Resûlü (s.a.v.) onlar kimdir, bize anlat?! dediler.
Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu:
–Onlar, aralar?nda herhangi bir akrabal?k ya da ticari bir ilişkisi olmad?ğ? halde, s?rf Allah’?n r?zas? için birbirlerini seven bir topluluktur. Vallahi onlar?n yüzleri nur gibidir. Nurdan tahtlar, koltuklar üzerine kurulup otururlar. ?nsanlar korkuya kap?l?rlarken onlar asla korkuya kap?lmayacak; insanlar hüzünlenirlerken onlar kesinlikle hüzünlenmeyeceklerdir. (Ard?ndan şu ayeti okudu:)
“?yi bilin ki Allah’?n veli kullar?na asla korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.”[1]
?nsanlar aras?ndaki ilişkiler iki temel üzerine kurulmuştur. Hz. Peygamber (s.a.v.) bize böyle haber vermiştir.
Akrabal?k.. “...aralar?nda bir akrabal?k olmad?ğ? halde...”
Maddi ç?kar.. “...ya da aralar?nda ticari bir ilişki olmad?ğ? halde...”
?nsanlar aras?ndaki ilişkileri iyiden iyiye inceleyenler, bu peygamberî sözün bütünüyle doğru olduğunu hiç şüphesiz görecektir. ?nsani ilişkilerin temeli, akrabal?k ve maddi ç?kar olarak belirecektir.
Bu iki esas, insanlar?n hayât?nda doğru konumlar?na oturur, olmalar? gereken yerde olurlarsa düzen, emniyet ve güvenin gerçekleşmesini sağlarlar.
Fakat...
Akrabal?k ve maddi ç?kar üzerine kurulu ilişkilerden çok daha yüce, çok daha üstün olan ve insan? hayât?n, maddenin kir ve pisliğinden çekip alarak vicdani temizliğe ulaşt?ran bir ilişki türü daha vard?r.
Bu dereceye, ancak Allah için seven mü’min kullar ulaşabilir.
Sevgili gençler...
Sizler peygamberlerin Allah kat?ndaki derece, makam ve sayg?nl?klar?n? hiç şüphesiz biliyorsunuz. Dünya hayât?n? çok ucuz bularak canlar?n? Allah yolunda satan şehidlerin makam ve mevkilerini de biliyorsunuz.
?şte o peygamberler ve şehidler, ahirette Allah kat?nda sahip olduklar? makam ve mevkilerinden dolay? Allah’?n birtak?m kullar?na imrenir, onlara g?bta ederler. O makam, Allah’?n veli kullar?n? bütün hücrelerine var?ncaya kadar dörtbir yandan kuşat?p bürüyen nur makam?d?r...
?şte o insanlar Allah’?n veli kullar?d?r!
Allah’?n kendileri hakk?nda “?yi bilin ki Allah’?n veli kullar?na asla korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de”[2] dediği veli kullard?r.
Çünkü gönüllerini, yüzlerini ve ruhlar?n? engin bir nur okyanusu kaplam?şt?r. Onlar burada emniyet, güven ve iç huzuru bulmuşlard?r. Onlara art?k ne korku ulaşabilir ne de hüzün.
Sevgili gençler...
Peki niçin?!
Çünkü insan kalbi gerçekten Allah’a olan sevgisinde samimi olur ve hareket halindeyken, durgun, uyan?kken ve uykuda, uzanm?ş yatarken ve ayakta iken, görmesinde, işitmesinde ve çal?şmas?nda sürekli olarak bu sevgiyi iç dünyas?nda hissederse bu sevginin ?ş?nlar? ondan bütün kainata, mahlukata ve mevcudata doğru yay?l?r. Böylece her şeyi, bu içten ilahi sevgi terazisiyle ölçüp tartar. Bütün varl?ğ?n? bu sevginin üzerine kurar.
Sizler çocukça, masum ve temiz halinizle gerçekten büyüklerden daha çok o veli kullardan olabilirsiniz. Çünkü -canlar?m- sizler, henüz halk?n örf ve gelenekleri içinde kaybolup gitmediniz. Maddi ç?kar sebepleri ve neticeleri sizi etkisi alt?na almad?. Ç?karc? ilişkiler size bask?n gelmedi.
Büyük sahâbî Süheyb b. Sinan el-Rûmi’nin (r.a.)yaşam hikayesini, Mekke’den Medine’ye hicreti esnas?nda gösterdiği tavr? bilmelisiniz?!
Gerçekten Süheyb, Mekke’de çok büyük bir servetin sahibiydi. Son derece zengin idi. Hicret edip Medine’de Hz. Peygamber’e (s.a.v.) kat?lmak istediğinde Kureyşliler yolunu kestiler. ?çlerindeki ak?ls?zlar, onun geçmişteki fakirliğini ve köleliğini yüzüne vurdular. Onlar bu sözleriyle, sahip olduğu serveti ima ediyorlard?.
Süheyb, anlaml? anlaml? Kureyşlilere bakt?. Sonra bütün servetini onlara terketti. Onlar da Süheyb’i b?rakarak yoluna devam etmesine izin verdiler.
Süheyb, Allah’? ve O’nun sevgisini bütün dünya servetlerine tercih etti; bu uğurda ne ailesini önemsedi ne de başkalar?n?. Acaba, Hz. Peygamber (s.a.v.) onu Medine’de karş?lad?ğ?nda ona ne söyledi?!
Hz. Peygamber (s.a.v.) onu görünce tebessüm etti ve dudaklar?ndan şu sözler döküldü:
“Ey Ebû Yahya! Kârl? bir al?şveriş oldu!.. Ey Ebû Yahya! Kârl? bir al?şveriş oldu!..”
Sevgili gençler...
Faziletli dostlar...
Evet... faziletli, felâha ermiş, kâr eden insanlar? örnek alman?z? ve Allah’?n r?zas? uğrunda sevenler makam?na yükselmenizi istiyoruz. Hiç şüphesiz bu, kendilerine peygamberlerin ve şehidlerin bile imrendiği veli kullar?n makam?d?r