Ehl-i hidâyet ve diyânet ve ehl-i ilim ve tarîkat, hak ve hakîkate istinad ettikleri için ve herbiri bizzat tarîk-ı hakta yalnız Rabbini düşünüp tevfikına îtimat ederek gittiklerinden, manen o meslekten gelen izzetleri var.
Zaaf hissettiği vakit, insanların yerine Rabbine müracaat eder, medet Ondan ister.
Meşreplerin ihtilafıyla, zahir meşrebine muhalif olana karşı muavenet ihtiyacını tam hissetmiyor, ittifaka ihtiyacını göremiyor.
Belki hodgâmlık ve enâniyet varsa, kendini haklı ve muhalifini haksız tevehhüm ederek,
ittifak ve muhabbet yerine, ihtilaf ve rekabet ortaya girer.
İhlası kaçınr, vazifesi zîr ü zeber olur.

İşte, bu müthiş sebebin verdiği vahim neticeleri görmemenin yegâne çaresi,
Dokuz Emirdir.


1. Müsbet hareket etmektir ki, yani, kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket etmek.
Başka mesleklerin adaveti ve başkalarının tenkîsi, onun fikrine ve ilmine müdahale etmesin, onlarla meşgul olmasın.


2. Belki, daire-i İslamiyet içinde, hangi meşrepte olursa olsun,
medar-ı muhabbet ve uhuvvet ve ittifak olacak çok rabıta-i vahdet bulunduğunu düşünüp ittifak ederek...


3. Ve haklı her meslek sahibinin, başkasının mesleğine ilişmemek cihetinde hakkı ise:
"Mesleğim haktır," yahut "daha güzeldir" diyebilir.
Yoksa başkasının mesleğinin haksızlığını veya çirkinliğini îma eden
"Hak yalnız benim mesleğimdir" veyahut
"Güzel benim meşrebimdir" diyemez olan insaf düsturunu rehber etmek.


4. Ve ehl-i hakla ittifak, tevfik-ı İlahînin bir sebebi ve diyanetteki izzetin bir medarı olduğunu düşünmekle...


5. Hem ehl-i dalalet ve haksızlık (tesanüd sebebiyle) cemaat sûretindeki kuvvetli bir şahs-ı manevînin dehâsıyla hücumu zamanında,
o şahs-ı manevîye karşı, en kuvvetli ferdî olan mukavemetin mağlûp düştüğünü anlayıp,
ehl-i hak tarafındaki ittifak ile bir şahs-ı manevî çıkarıp,
o müthiş şahs-ı manevî-i dalalete karşı hakkaniyeti muhafaza ettirmek.


6. Ve hakkı, batılın savletinden kurtarmak için,


7. Nefsini ve enaniyetini,


8. Ve yanlış düşündüğü izzetini,


9. Ve ehemmiyetsiz rekabetkarane hissiyatını terk etmekle ihlası kazanır, vazifesini hakkıyla îfa eder.....



Lem'alar