Nur Külliyatını okumaya iki yönden bakmak gerekiyor: Birincisi şahsi kemalat yolunda ilerleme, ikincisi iman ve Kur’an hizmetine daha fazla iştirak etme.
Nur Külliyatını okumaya iki yönden bakmak gerekiyor: Birincisi şahsi kemalat yolunda ilerleme, ikincisi iman ve Kur’an hizmetine daha fazla iştirak etme.
Hüsn-ü Aşk...
Gayr-ı Meşru Bir Muhabbetin Neticesi Merhametsiz Bir Adavettir.
Şunu hemen belirtelim ki bu iki cihet birbiriyle çok yakından ilgilidir. Birincinin zaafa uğraması halinde ikinci şıkkın sürekliliği kaybolur. Bir müddet sonra o da terke uğrar. Yani, “Hizmet ediyorum.” diye şahsi okumalarını sekteye uğratan, ibadetlerinde noksanlıklar baş gösteren kişilerin hizmetleri devamlılık arz etmez, geçici bir süre parlamanın ardından söner gider.
Hüsn-ü Aşk...
Gayr-ı Meşru Bir Muhabbetin Neticesi Merhametsiz Bir Adavettir.
Üstadımız “ Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etmeleri için yarattım.”(Zâriyat, 56) ayet-i kerimesindeki “ibadet” lafzına “marifet” manası veriyor. Buna göre cinler ve insanlar iman ve marifet için yaratılmışlardır. Marifetullah sonsuz bir sahadır.
Hüsn-ü Aşk...
Gayr-ı Meşru Bir Muhabbetin Neticesi Merhametsiz Bir Adavettir.
Allah’ın zatı bilinemeyeceğine ve zatını tefekkür etmek şirk olduğuna göre Onun marifetinde terakki etmenin en sağlam ve kısa yolu, İlahi isimlerin ve sıfatların tecelligâhı olan mahlukat alemini mana-yı harfiyle, yani Allah namına, O’nun isimlerine ve sıfatlarına ayna olmaları yönüyle tefekkür etmekten geçiyor.
Hüsn-ü Aşk...
Gayr-ı Meşru Bir Muhabbetin Neticesi Merhametsiz Bir Adavettir.
Bu noktada önümüze iki yol açılıyor: Birisi, bu tefekkürü şahsi kabiliyetimiz ve ilmimizle yapmamız. Diğeri, aynı vazifeyi Üstadın eserlerini okuyarak, o derslerden istifade ile yerine getirmemiz. Buna göre, Risale-i Nur’u okumanın bir yönü, bu tefekkürümüzü Üstadın nazarıyla yapmamızdır.
Hüsn-ü Aşk...
Gayr-ı Meşru Bir Muhabbetin Neticesi Merhametsiz Bir Adavettir.
Marifetullahın yani Allah’ı tanımanın sonu olmadığına en açık delil, Allah Resulünün (asm.) Mi’raç mucizesiyle “meratib-i kemalattaki seyrü sülukunu” tamamlayıp, bütün mahlukat alemini gerilerde bırakarak rüyete mazhar olduğunda Cenab-ı Hakk’a hitaben “Ben seni hakkıyla, tam bir marifet ile tanıyamadım.” buyurmasıdır.
Hüsn-ü Aşk...
Gayr-ı Meşru Bir Muhabbetin Neticesi Merhametsiz Bir Adavettir.
Fen sahasında mütehassıs ilim adamlarını yer yer dinliyoruz. Her biri kâinat kitabının bir bölümünü inceliyor, önceki ilim adımlarının ortaya koydukları bilgilere yenilerini eklemeye çalışıyor ve hepsi bir ağızdan “Bu sahada alınacak daha çok yolumuz var.” diyorlar. Demek ki, Allah’ın bir mahlukunu bile hakkıyla tanımanın sonu yok. Allah’ın ilim ve hikmetinin bir tek tecellisini anlamanın sonu olmazsa, bütün sıfatları sonsuz ve mutlak, bütün esması nihayet kemalde olan Allah’ın marifetinde ne kadar yol alınsa yine az olacağı açıkça anlaşılmaz mı?. Son nefesimize kadar bu vadide aralıksız ilerlesek yine yolun çok az bir kısmını kat etmiş olarak hayata gözlerimizi kapayacağız.
Hüsn-ü Aşk...
Gayr-ı Meşru Bir Muhabbetin Neticesi Merhametsiz Bir Adavettir.
Üstadımızdan bir tespit ve bir müjde:
“Kat'î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkikî yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risale-i Nur'dadır. Evet onbeş sene yerine, onbeş haftada Risale-i Nur o yolu kestirir, iman-ı hakikîye îsal eder.” Kastamonu Lahikası
Hüsn-ü Aşk...
Gayr-ı Meşru Bir Muhabbetin Neticesi Merhametsiz Bir Adavettir.
Nurları okumanın ikinci cephesi, iman ve Kur’an hizmetinde daha çok çalışmak ve bu hakikatleri muhtaç gönülere ve yaralanmış akıllara ulaştırmak için gayret göstermektir.
Hüsn-ü Aşk...
Gayr-ı Meşru Bir Muhabbetin Neticesi Merhametsiz Bir Adavettir.
İnsan, Nurları okudukça, ruhunda bu hakikatleri başkalarına da ulaştırma arzusu uyanıyor. Okuma azaldığında yahut terk edildiğinde insanın akıl ve hayal dünyası başka şeylere yöneliyor ve idealinde sapmalar baş gösteriyor. Dünya meseleleri ön plana çıkıyor. Halbuki Rabbimizin Kur’anda beyan ettiği gibi “… ahiret daha hayırlı ve daha devamlıdır.”(A’lâ, 17)
Hüsn-ü Aşk...
Gayr-ı Meşru Bir Muhabbetin Neticesi Merhametsiz Bir Adavettir.
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)