+ Konu Cevaplama Paneli
2. Sayfa - Toplam 8 Sayfa var BirinciBirinci 1 2 3 4 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 11 ile 20 ve 76

Konu: Çocuklar İçin Hikayeleştirilmiş Risale-i Nur Hakikatleri

  1. #11
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Alıntı HüZnÜ HaZan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Evet abim hepsi tanıdık aralarında çok tanıdıklarda var herkes kendine hisse çıkarabilir..Yani..
    Burdaki şekri noqa satan dede biraz daha modernleşmiş farklı şekerler daağıtıyo çocuklara...
    Anladımm..Belki de bizim o şekr-i noqa dağıtan dedemizde , aslında hakikat dağıtıyordu..Küçüklüğümün şekerci dedesi olan o dede aslında şeker dağıtmıyor, şeker dağıtan elleri ile şeker dağıtmıyor..Adeta elleri kalb olmuş şeker değil şefkat dağıtıyordu...belki şefkatli elleri ile şeker dağıtırken o çocukluk kalbizde manevi bir haz bırakırken..hayalimizin şekerci dedesi olarak bizi o halim selimliği ile manevi alemlere muhabbet etmemizi sağlıyordu..sağlamıştı.şimdilerde bizlere o rikkatli ve şefkatli eller lazım ve çocuklarımıza mana alemini teneffüs etiren şekerci dedeler lazımm..çünkü o şekerci dede ki bizim çocukluk kalbimizde iz bırakmış..Dağıttığı şekerle , şekerli manevi hazlar yaşatmıştı..hikayeciğinle şekerli manevi haz yaşattığın için tşkler..manevi hazlı hüznühazan...tşkler
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  2. #12
    Ehil Üye HüZnÜ HaZan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.452

    Standart

    Alıntı yalnız_seyyah Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Anladımm..Belki de bizim o şekr-i noqa dağıtan dedemizde , aslında hakikat dağıtıyordu..Küçüklüğümün şekerci dedesi olan o dede aslında şeker dağıtmıyor, şeker dağıtan elleri ile şeker dağıtmıyor..Adeta elleri kalb olmuş şeker değil şefkat dağıtıyordu...belki şefkatli elleri ile şeker dağıtırken o çocukluk kalbizde manevi bir haz bırakırken..hayalimizin şekerci dedesi olarak bizi o halim selimliği ile manevi alemlere muhabbet etmemizi sağlıyordu..sağlamıştı.şimdilerde bizlere o rikkatli ve şefkatli eller lazım ve çocuklarımıza mana alemini teneffüs etiren şekerci dedeler lazımm..çünkü o şekerci dede ki bizim çocukluk kalbimizde iz bırakmış..Dağıttığı şekerle , şekerli manevi hazlar yaşatmıştı..hikayeciğinle şekerli manevi haz yaşattığın için tşkler..manevi hazlı hüznühazan...tşkler
    Rica ederim abim senin beğenin benim için çok önemli inan beni çok mutlu ettin güzel düşüncelerinle...Çok teşekkür ederim...


    Hur bajo,Kur bajo
    Ga mêşine...








    Kendini tevil et!...






  3. #13
    Vefakar Üye Mavii - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2007
    Yaş
    34
    Mesajlar
    362

    Standart



    bayıldım harika olmuş...

  4. #14
    Ehil Üye HüZnÜ HaZan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.452

    Standart

    Alıntı Mavii Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster


    bayıldım harika olmuş...
    Teşekkürler Allah razı olsun...


    Hur bajo,Kur bajo
    Ga mêşine...








    Kendini tevil et!...






  5. #15
    Müdakkik Üye CAN KARDEŞ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Bulunduğu yer
    zonguldak
    Yaş
    49
    Mesajlar
    884

    Standart

    Buradada yanı zonguldakta
    muharrem kazancı abi vardı rahmetli
    bir saatçı dukkanı vardı ve hergidişimizde çocuklara muhakkak şeker verirdi
    ve dukkanında tık tak sesleri içersinde çocukları dızıne oyurtup ustadın resmini goterip tanıyonmu bu dedeyi derdi

    Demek bizde yavrualara şeker veren ellerden olmalıyız
    bakın o abinin sayesinde cocular hala ustad dede derler ALLAH RAZI OLSUN mekanı cennet olsun

  6. #16
    Ehil Üye HüZnÜ HaZan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.452

    Standart

    Alıntı CAN KARDEŞ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Buradada yanı zonguldakta
    muharrem kazancı abi vardı rahmetli
    bir saatçı dukkanı vardı ve hergidişimizde çocuklara muhakkak şeker verirdi
    ve dukkanında tık tak sesleri içersinde çocukları dızıne oyurtup ustadın resmini goterip tanıyonmu bu dedeyi derdi

    Demek bizde yavrualara şeker veren ellerden olmalıyız
    bakın o abinin sayesinde cocular hala ustad dede derler ALLAH RAZI OLSUN mekanı cennet olsun

    Her çocuğun hayatında mutlaka bir şekerci dedesi olmuştur...
    Böyle dedeler olduğu sürece çok güzel bir nesillerin yetiştirileceğine inanıyorum...


    Hur bajo,Kur bajo
    Ga mêşine...








    Kendini tevil et!...






  7. #17
    Ehil Üye HüZnÜ HaZan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.452

    Standart Çocuklar İçin Hikayeleştirilmiş Risale-i Nur Hakikatleri...2

    Mutlular köyünde gün yavaş yavaş yükselmeye başlarken akşamdan yağan yağmurun etkisiyle havayı ıslanmış toprak kokusuna karışmış,çimen ve kır çiçeği kokuları sarmıştı.
    Çocuklar yine her hafta olduğu gibi yolun başındaki badem ağacının yolunu tutmuşlardı bile…Cıvıldayan kuş sesleri,küçük kuzuların meleyişlerine karışıyor,doğa senfonisi bütün ihtişamıyla insana huzur veriyordu…
    Uzaktan bembeyaz gelinlik giymiş bir gelini andıran yaşlı badem ağacına varana çocuklar yorulmuş olacaklar ki hemen gölgede çimenlerin üzerine oturup beklemeye koyuldular…
    Bir yandan da şekerci dedenin bugün getireceği şekeri tahmin etmeye çalışıyorlardı.
    Bu sırada şekerci dede yine sırtın da heybesiyle yolun başında beliriverdi.
    Çocuklar şekerci dedeyi gördükleri gibi koşuşmaya başladılar ve etrafını sardılar…
    Şekerci dede güleç nur yüzüyle onlara tebessümler dağıtıyor hepsinin saçını okşayıp nasıl olduklarını sorarken onlar bugün ki hikayeye adını verecek şekerin merakındaydılar.
    Şekerci dede onları fazla merakta bırakmadan bugünkü hikayenin horoz şekeri hikayesi olduğunu söyleyerek başladı hikayeyi anlatmaya…
    Günlerin birinde iki arkadaş hem biraz gezmek değişik yerler görmek için hem de ticaret yapmak için bir yolculuğa çıkmaya karar vermişler.
    Bunlardan biribencil, kendini beğenen,kibirli,kendinden başkasını düşünmeyen bir o kadarda kötümser,karamsar,kötü ahlaklı adamın tekiymiş.
    Diğeri ise her şeyin hakikatini görebilen,dindar,Allah’a ibadet eden ve Onu düşünen iyi huylu temiz ahlaklı bir insanmış.
    Bu iki arkadaş birlikte çıktıkları yolculuklarının sonunda her biri aynı memlekette fakat ayrı şehirlere ayrılmışlar.
    Bunlardan kötü ahlaklı olan Çetin o memlekete girdiğinde gördüğü manzaralar karşısında dehşete düşmüş.
    Bakmış ki şehrin ahalisi büyük bir işkence altında,çaresizlik içinde,kimisi zülüm görüyor,kimisi zorla çalıştırılıyor,kimisi başka memlekete sürgün edilip şiddetli ayrılıklar ve firaklar yaşıyor.Çetin bu memlekette gittiği her yerde böyle manzaralarla karşılaştıkça,yüreği acılarla doluyor kendi akıbetinin de böyle olacağını düşünerek bir teselli aramaya çalışıyordu.Bu manzaraları görmemezlikten gelmeye çalışken her defasında yenisiyle karşılaşan Çetinin artık hayatta ki tek amacı bu acıları ona unutturacak bir çare bulmak olmuştu.Çetin bu halet içinde sokak sokak dolaşırken yolu bir meyhaneye düşmüş bakmış ki orda ki insanların hepsi kendinden geçmiş hayattan bigane bir şekilde yarı baygın sızıp kalmışlar.Bu durum ona bir çare gibi gelmiş ve oda o sarhoşların arasına katılarak içki içip çevresinde ki olan biteni görmemezlikten gelmeye başlamış.
    Yolculuğa çıkan diğer arkadaşı Metin ise onun gibi bir şehre varmış fakat o temiz kalpli her şeyi güzel gören biri olduğu için gittiği şehirde çok güzel manzaralarla karşılaşmış.Her yerde şenlik,herkeste mutluluk ve saadet tabloları,mesrurane yardım içinde herkes birbirinin işine koşturuyor görmüş.Metin bu memlekette hem güzel bir tatil yapmış hemde ticaretinden çok kazanç sağlamış.
    Sonra bir gün şehirde dolaşırken sokakta ki bir ayyaşa gözü takılmış ve ne görsün bu arkadaşı Çetin değimli.?
    Onun bu halini gören Metin sormadan edememiş.”Yahu nedir senin bu halin,böyle perişan bir vaziyete girmene sebep olan şey nedir anlatsana bana”.demiş
    Çetin başından geçenleri bir bir anlatmış Metine.
    Metin şaşkınlık içinde dinlerken onun nasıl olurda bu kadar güzellik içinde kötü yanları görerek kendini perişan vaziyete koyduğunu anlamaya çalışmış.”Bak kardeşim sen sadece kendi karamsarlığının kurbanı olmuşsun çünkü senin bu kötü olarak gördüğün bütün manzaraların altında farklı hikmetler var.Senin içinde ki çirkinlikler dışına aksetmiş ki gülmeleri ağlamak,özgür kalmayı sürgüne yollanmak olarak görmüşsün.
    Eğer kalbini o kötü düşüncelerinden arındırıp tekrar bakasan şu memlekete ne kadar güzel manzaraların mevcut olduğunu göreceksin.
    Hem bu memleketin, nihayet derecede merhametli, şefkatli, intizamı seven, adaletli bir sahibi var ki; senin gördüğün manzaraların hiç birinin bu memlekette olması mümkün değildir.
    Metinin bu sözlerinden sonra aklını başına alan Çetin “haklısın arkadaşım gerçektende ben içki içip sarhoşluktan neyin doğru neyin yanlış olduğunu karıştırmış divane olmuşum. Allah senden razı olsun ki beni cehennem hayatından kurtardın.”demiş ve tıpkı arkadaşı Metin gibi o da artık güzel manzaralar görmeye başlamış…
    İşte çocuklar şu size anlattığım bu hikayede çetin adında ki adam,bu dünyadaki kafirleri simgeler.Onların nazarında şu dünya hayatı herkesin ağlayıp yas tuttuğu,bütün canlıların ise ayrılık ve yokluk korkusuyla ağlayıp durdukları bir yer zanneder.Bütün alemin başı boş sahibsiz sanıp manen azap içinde yaşar.
    Metin adında ki arkadaş ise bu dünyada ki müslümanları simgeler.Bunlar Cenabı Hakkı tanır ve tasdik eder.Onun nazarın da bütün dünya bir zikirhane,insanların öğrenmeye geldiği bir okul ve bir imtihan meydanı olduğunu bilir ve ölenlerin ise daha güzel daha rahat bir memlekete göçtüklerine ve onların bu memleketten göçmesiyle yerlerine başka vazifedarların geleceğine inanarak yaşarlar.
    Ve bu yüzden hayattan hiçbir zaman dehşet almazlar her şeyde bir hikmet olduğuna ve kainatın adil,hakim bir sahibi olduğunu bildiklerinden dolayı teessüre kapılmazlar…
    Demek ki çocuklar iman o kadar güzel bir şeydir ki;
    siz cennetteki tuba ağacını bilirmisiniz..?Tuba ağacı cennetin üzerinde gölgesi olan akıl almaz büyüklükte ve güzellikte her türlü meyvenin yetiştiği bir ağaçtır.Ve iman işte bu ağacın bir çekirdeği gibidir.ki insan o imanla yer yüzünde tuba ağacı gibi güzllikler yaşar ve yaşatır.
    Küfür ise çirkinliğiyle cehennemde ki Zakkumu cennem ağacının bir çekirdeği gibidir.O ağaçın o kadar çirkin ve yiyenlere o kadar acı veren bir meyvesi vardırki tahayyul edilemez.İşte dünya da ki küfür ise insana dünyada ve ahrette öyle büyük bir azap yaşatır.
    Demekki çocuklar dünya ve ahretimizin selameti saadeti emniyeti ve mutluluğu için Allaha iman bize yeter.Ve biz bunada dolayı Allaha daima şükredip hamd etmeliyiz ki bize islamı nasib ettmiş…
    Çocuklar hikayenin verdiği manevi hazla ve şekerci dedeninde kendilerine dağıttığı horoz şekerlerininde verdiği mutlulukla evlerinin yolunu tuttular…Ve diğer haftanın gelmesini sabırsızlıkla beklemeye başladılar...


    Hur bajo,Kur bajo
    Ga mêşine...








    Kendini tevil et!...






  8. #18
    Müdakkik Üye CAN KARDEŞ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Bulunduğu yer
    zonguldak
    Yaş
    49
    Mesajlar
    884

    Standart

    harika olmuş huznu hazanım beyıtten aldıgın derslerle hikayelerinde guzelleşti
    çetin le metin isimleride karakterlere cuk oturmuş emegine sağlık can bacım

  9. #19
    Gayyur asyanur_filiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2008
    Bulunduğu yer
    Gaziantep
    Mesajlar
    128

    Standart

    emeğine sağlık kardeşim çok hoş olmuş,can kardeş dergisinede göndermeyi düşündünmü çok güzel olur bence
    Kur’ân-ı Mû’cizü’l-Beyanın parlak ve yüksek bir mucize-i mânevîsi olan Risale-i Nur’un kudsî hizmetinde azamî ihlas, azamî sadakat, azamî sebat, azamî fedakarlık, azamî takva ve azamî dikkat ve iktisatla muvaffak kılmasını Rabb-ı Rahi­mi­mizden gözyaşlarımızla niyaz ederiz.

    ZÜBEYİR GÜNDÜZALP

  10. #20
    Pürheves gündüzalp_58 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2008
    Mesajlar
    176

    Standart

    Maşaallah barekallah muhterem bacım, kaleminizden nur damlıyor. Rabbim belagatinizi ve fesahatinizi artırsın. Lütfen bu güzel yazlıarınızı devam ettriniz. Ve asyanur_filiz kardeşin teklifini değerlendiriniz.

    Maâs-selam.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Risâle-i Nur, hakikatleri çocuklara dahi bildiriyor
    By Bîçare S.V. in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 07.02.12, 01:03
  2. Risâle-i Nur’un Ekser Hakikatleri Ramazanda Zuhur Etti
    By Müellif-e in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.09.08, 20:26
  3. Çocuklar İçin Risale-i Nur Dersleri
    By SeRDeNGeCTi in forum Sesli ve Görüntülü Risale-i Nur Sohbetleri
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 08.02.08, 20:37
  4. Risale-i Nur'un Hakikatleri Ramazanda Zuhur Etti
    By aşur in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 20.10.06, 14:15
  5. ...Çocuklar İçin...
    By umitvar in forum Tavsiye Edilen Siteler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 31.08.06, 17:00

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0