Ezanın tatlı sesiyle ibadete bir şevk husûle gelir


Meselâ, biri dese, ''Ezanın hikmeti, Müslümanları namaza çağırmaktır. Şu halde bir tüfek atmak kâfidir.'' Halbuki, o divane bilmez ki, binler maslahat-ı ezâniye içinde o bir maslahattır. Tüfek sesi o maslahatı verse, acaba nev-i beşer namına, yahut o şehir ahalisi namına, hilkat-i kâinatın netice-i uzmâsı ve nev-i beşerin netice-i hilkati olan ilân-ı tevhid ve rububiyet-i İlâhiyeye karşı izhar-ı ubudiyete vasıta olan ezanın yerini nasıl tutacak?

Elhasıl, Cehennem lüzumsuz değil. Çok işler var ki, bütün kuvvetiyle ''Yaşasın Cehennem'' der.
Cennet dahi ucuz değildir; mühim fiyat ister.

Mektubat, s. 385

Âlem sahrasında dağılmış insanları cemaate dâvet eden ezan-ı Muhammedinin (asm) o tatlı sesiyle, ibadete ve cemaate bir meyil, bir şevk husule gelir.

İşaratü'l-İ'caz, s. 47


Ezanın fâidesi, yalnız bir köy ahalisini namaza dâvet değil, belki kâinat sarayında mevcudâta karşı umum mahlûkât nâmına bir îlân-ı Tevhid...

Mektubat, s. 497

Mübarek bir kedi, ezan-ı Muhammedîyi (asm) müştakane, insan gibi dinlemesi, bize de sizin kadar hayret ve sürur verdi.

Kastamonu Lahikası, s. 185


(Demokratların ezan-ı Muhammedîyi Arapça olarak okunmasına müsaade etmeleri dolayısıyla yazılan bir hasbihâl.)


Azîz, sıddîk kardeşlerim,

Evvelâ: Hem sizin, hem bu memleketin, hem âlem-i İslâmın mühim bayramlarının mukaddemesi ve bu memlekette şeâir-i İslâmiyenin parlamasının bir müjdecisi olan ezan-ı Muhammedînin kemâl-i ferahla on binler minarelerde okunmasını tebrik ediyoruz.

Tarihçe-i Hayat, s. 532