"Birbirinizi enaniyetle veya sadakats?zl?kla ittiham etmemek için, bir hakikat? beyan etmek ihtar edildi."
Ben bir zaman enaniyetini b?rakm?ş ve nefs-i emmaresi kalmam?ş büyük evliyadan şiddetli bir surette nefs-i emmareden şikayet ettiğini gördüm, hayrette kald?m. Sonra kat'î bildim ki, âhir ömre kadar mücahede-i nefsiyenin sevabdar devam? için nefs-i emmarenin ölmesi üzerine onun cihazat? damarlara ve hissiyata devredilir, mücahede devam eder. ?şte o büyük evliyalar, bu ikinci düşmandan ve nefsin vârisinden şikayet ederler. Hem manevî k?ymet ve makam ve meziyet, bu dünyaya bakm?yor ki, kendini ihsas etsin. Hattâ en büyük makamda bulunanlardan baz? zâtlara verilen büyük bir ihsan-? ?lahîyi hissetmediklerinden, kendilerini herkesten ziyade bîçare ve müflis telakki etmeleri gösteriyor ki; avam?n nazar?nda medar-? kemalât zannedilen keşif ve keramet ve ezvak ve envar, o manevî k?ymet ve makamlara medar ve mehenk olamaz. Sahabelerin bir saati, başka velilerin bir gün, belki bir çillesi kadar k?ymeti olduğu halde; keşif ve manevî hârikulâde hâlâta evliya gibi mazhariyetleri her sahabede olmamas?, bu hakikat? isbat ediyor.
" ?şte kardeşlerim! Dikkat ediniz; sizin nefs-i emmareniz, k?yas-? binnefs cihetinde, su-i zan noktas?nda sizleri aldatmas?n; Risâle-i Nur terbiye etmiyor diye şüphelendirmesin". 13 şua..
Buradaki önemli noktalardan biri de birine enaniyetli demenin asl?nda insan?n kendini deşifre etmesi anlam?na geldiğidir..Çünkü kendine göre başkas?n? k?yas edip o şekilde ifade ediyor...Karş?dakinin enaniyetli olas?l?ğ? %50 iken; enaniyetlidir diyenin eneniyetli olmas? ise %100 dür..
Bizler demek ki, terbiyeyi ve dersi risalelere havale edeceğiz..Aksi takdirde; aşağ?daki ihlas risalesindeki şu sat?rlara muhalefet etmiş oluruz:
"Zaten mesleğimizin esas? uhuvvettir. Peder ile evlâd, şeyh ile mürid mâbeynindeki vas?ta değildir. Belki hakikî kardeşlik vas?talar?d?r."