+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 6 ve 6

Konu: Cevşen Hakkındadır...

  1. #1
    Ehil Üye Ehl-i telvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.269

    Standart Cevşen Hakkındadır...

    Aziz Sıdık Kardeşlerim!

    Evvela:Cevşen’in teksiri gayet büyük bir sevaptır.Ruh-u canımla sizi tebrik ederim.

    Fakat sizin tercüme ettiğiniz sevabına dair olan parçanın aynını yazmayınız.

    Çünkü böyle sevaplar hakkındaki rivayetler müteşabih nev’indendir.Hakiki mahiyetleri bilinmez.

    Dinsizlerin veya muteriz feylesofların; ya mübalağadır veya neuzubillah hurafedir diye tevehhüme düşerler.

    Onun için yirmi dördüncü sözün üçüncü dalında onuncu aslı dikkatle okuyunuz ve bir kısmı da size leffen gönderildi.

    Onun için, ben sizin tercüme ettiğinizin bir kısmını çizgiler çektiğim miktar yazılmasın.

    haşiye( Çünkü bu, Peygamber Aleyhisselam’ın makamına ait esrardır.Cevşenin en yüksek hakikatına bakan harika feyizlerdir.Bu makama mazhar olmak pek çok şerait var, pek çok derecat var.Hem cevşen’in kıratında böyle harika fazilet mümkindir,bulunabilir.Yoksa külli ve daimi değildir.)

    Ve o büyük hayrınıza bir zarar gelmesin..Ve onunla Nurcuların mutedilane demir gibi mes’elelerine, mesleklerine tenkid parmağı uzatılmasın.

    Evet, sevabına dair o rivayet müteşabihattandır.Hakikat-i Muhammediyenin (A.s.m.) bin bir esma-i ilahiyenin yüksek hakikatlarına mazhariyeti noktasından bir harika feyizlerin tecellisine dairdir.


    Güneşin deniz yüzünde ve ve katrenin gözbebeğinde temessülü gibi, o acib sevap her ferde imkanı var.Fakat derecesine göre ve istidat katresine nisbeten var.

    Bu külliyet, kaziye-i mümkinedir. İmkan itibariyledir.Bu acib mana, tam ihlas ile ve o bin bir esmanın hakikatlerine imanla aşina olanın, Peygamberin arkasında ona mazhar olabilir.Fakat çok mühim şartları var ve esbab ve derecatı var.

    Onun için her ders herkese verilmez.Birine nisbeten hakikat olur, diğeri o şeraiti görmediği ve makamatı bulamadığı için, ya hurafe telakki eder veya inkara düşer.

    Hatta 35 seneden beri cevşeni hergün okuduğum halde ve tavsiyemle çok nurcuların vird gibi okudukları halde, sevabına dair o parçayı üç dört defa okumamışım.

    Çünkü sevab noktasında o mümkin ferde mazhar olmak kendimden gayet yüksek gördüğümden, o hadsiz derece haddimden yüksek makama elimi uzatamadım.

    Zaten nurun mesleğinde bu nevi netaici uhreviyeyi amel vaktinde ille-i gaye ve maksad-ı asli yapmamak gerektir.Belki ihsan-ı ilahi olarak bir kayd-ı intizarla bakar. Yoksa niyet nazarıyla baksa, ihlas-ı hakiki zedelenir.

    Umuma binler selam.

    Elbaki Hüvelbaki
    Said Nursi


  2. #2
    Gayyur fekeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    mersin
    Mesajlar
    70

    Standart

    allah raz? olsun k?sa bir ders kabul edip okuduk

  3. #3
    Pürheves fbsamet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2006
    Bulunduğu yer
    Kütahya
    Yaş
    37
    Mesajlar
    264

    Standart

    eyvallah..Allah raz? olsun kardeş..
    www.facebook.com/RisaleOfis
    Takip etmenizi öneririm.

  4. #4
    Müdakkik Üye Eyüpşan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    894

    Standart

    Ben bir şey sormak istiyorum. Son zamanlarda birileri ç?k?p "Cevşen yoktur" diyor. Bu kişiler bunu neye dayanarak söylemekteler? Bunun yan?s?ra cevşen çok güzel bir münacaatt?r ama niçin karş? ç?kmaktalar?

    Ayr?ca bir sorum daha var. Namazlardan sonra cevşeni okumak istediğimizde türkçesini mi yoksa arapças?n? m? okuyal?m? Hangisi daha faziletlidir? Ben vakit namazlar?ndan sonra okumaya gayret sarfederim de, türkçe okuyorum ama sanki bir şeyler eksikmiş gibi geliyor içimden.

    Bir de cevşen okuyacağ?m?z zaman elimize cevşeni ald?ğ?m?zda hepsini bitirmek mi gerek? Yani 50 sini bir gün geri kalan?n? diğer gün okuduğumuzda bir sorun olur mu?

    Bu konularda bilgi verirseniz sevinirim

  5. #5
    Ehil Üye elff - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Kocaeli
    Mesajlar
    4.016

    Standart

    Alıntı Yusufi Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ben bir şey sormak istiyorum. Son zamanlarda birileri çıkıp "Cevşen yoktur" diyor. Bu kişiler bunu neye dayanarak söylemekteler? Bunun yanısıra cevşen çok güzel bir münacaattır ama niçin karşı çıkmaktalar?

    Ayrıca bir sorum daha var. Namazlardan sonra cevşeni okumak istediğimizde türkçesini mi yoksa arapçasını mı okuyalım? Hangisi daha faziletlidir? Ben vakit namazlarından sonra okumaya gayret sarfederim de, türkçe okuyorum ama sanki bir şeyler eksikmiş gibi geliyor içimden.

    Bir de cevşen okuyacağımız zaman elimize cevşeni aldığımızda hepsini bitirmek mi gerek? Yani 50 sini bir gün geri kalanını diğer gün okuduğumuzda bir sorun olur mu?

    Bu konularda bilgi verirseniz sevinirim
    Cevşenin Arapçadan okunması- bir bir mananın Türkçeye tercümesi mümkün olmdığı için daha güzeldir diyebiliriz.Veya her ikisini de beraber okursunuz.
    Bir oturuşta hepsini bitirmek gibi bir şart söz konusu değil, okuyabildiğiniz kadar okuyabilirsiniz.

    Cevşen yoktur diyenler hakkında da şu alıntı yardımcı olur inş:


    Cevşene Rivâyet yönüyle yapılan tenkit:

    Bu konudaki tenkit: "Cevşen’in Sünnî kaynaklarda bulunmaması, Şiîler’ce muteber kabul edilen Kütüb-ü Erbaa’da bulunması, bunun uydurma olduğunu gösterir" şeklindeki iddiadır.

    Cevşen ile ilgili rivâyetlerin, hadîs usûlünde kabul edilen rivayet usulleri ve özellikle hadîsin kabulünü gerektiren mütevâtir, sahih, hasen kategorileri içerisinde olmaması, Cevşen’in sıhhatine gölge düşürmüştür. Üstelik bunun Musâ el-Kâzım - Ca’fer es-Sâdık - Muhammed el-Bâkır - Zeynelâbidîn - Hz. Hüseyin ve Hz. Ali tarîkıyle Hz. Peygamber’e isnâd edilmesi, yani hep Şiâ’nın sahip çıktığı şahsiyetler yoluyla intikali, Sünnî dünyanın bu rivayeti göz ardı etme neticesini vermiştir. Yalnız bu husus, sened tenkidi açısından yapılan bir değerlendirmedir. Bunun ise Cevşen’in mana ve muhtevasına menfî yönden bir tesirinin olması düşünülemez. Ayrıca, Hz. Ali veya ondan sonraki dönemler içinde çıkan Sünnî-Şiî ihtilâfı sadece Cevşen değil, sayılamayacak kadar çok sahih hadislerin gerek Sünnî, gerekse Şiî kaynaklarında yer almamasına neden olmuştur. Öyleyse bazılarının ortaya çıkıp "Cevşen’in Sünnî kaynaklarda bulunmayıp, sadece, Şiîler’ce muteber kabul edilen Kütüb-ü Erbaa’da bulunması, bunun uydurma olduğunu gösterir" demelerinin aklî, mantıkî ve islâmî bir temeli olmasa gerektir. Bu konuda Sünnî ve Şiî dünyasının hadîs usûl kitapları, hadîsi kabul (ahz-ı hadîs) şartları açısından incelense ve elde edilen bilgiler ışığında hadîs kitapları mukâyese edilse, karşımızda Cevşen örneğinde olduğu gibi birçok sahih hadîsin çıkacağı muhakkaktır. Fakat ne yazık ki, Şünnî-Şiî ihtilâfı ve mezhep taassubu bu tür bilgilerin sadece Sünnî veya sadece Şiîler’in malı olmasını sağlamıştır.

    Bu konuda son olarak şunu söyleyebiliriz; Gümüşhanevî hazretlerinin Mecmûatü’l-Ahzâb adlı eserinde Cevşen’i nakletmesi ve Bediüzzaman hazretlerinin de bu duâyı Mecmûatü’l-Ahzâb’ın içinden çıkartıp talebelerine vird ü zebân etmelerini emretmesi, bu zatların senet açısından yukarıda ifade edilen olumsuzluklara rağmen, bunu kabullendiklerini gösterir.
    Metin tenkidinde bulunanlara da kısaca şöyle diyebiliriz; acaba Cevşen’in metninde Kur’an’a zıt birşey var mıdır? Hayır, bilâkis, Bediüzzaman’ın ifadesiyle Cevşen’in Kur’an’a zıt olması bir yana, o bizzat Kur’an’dan alınmış bir duâdır. "Yani, bin bir esmâ-i ilâhiyeye sarîhan ve işâreten bakan ve bir cihette Kur’an’dan çıkan bir hârika münâcat olan ve marifetullahta terakkî eden bütün âriflerin münâcâtlarının fevkinde bulunan...(bir duadır)."

    Prof. Dr. Davut Aydüz
    İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.

    ***


    ....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.


    O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....



    ***


  6. #6
    Müdakkik Üye Eyüpşan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    894

    Standart

    Çok teşekkürler arkadaş?m. Cevşene inanm?yor değilim zaten ama ne had ile böyle bir şeyde bulunmaktalar onu anlamad?m.

    Bilgiler için tekrar sağol.

    Allah raz? olsun

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. (Gıybet hakkındadır)
    By fanidünya... in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 26
    Son Mesaj: 08.10.21, 14:00
  2. Beşinci Şua'nın içindekileri ve hakkaniyeti hakkındadır
    By fanidünya... in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 12.11.20, 03:18
  3. Bakara Sûresi’nin 62. âyet-i kerîmesinin Tefsîri hakkındadır
    By Ashab-i kehf in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 15.04.14, 15:13
  4. Şefkat ve Marifetullah Hakkındadır...
    By nur_mütefekkiri in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 20.06.08, 15:53
  5. Namaz Hakkındadır...
    By Ehl-i telvin in forum Hadis-i Şerifler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 05.07.07, 22:09

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0