S- Eskiden ?slâmlar zengin, onlar fakir idiler. Şimdi her yerde kaziye bil'akistir. Hikmeti nedir?
C- ?ki sebebi biliyorum:
Birincisi: لَيْسَ ِلْلاِنْسَانِ اِلاَّ مَا سَعَى olan ferman-? Rabbanîden müstefâd olan meyelân-? sa'y ve اَلْكَاسِبُ حَبِيبُ اللَهِ olan fermân-? Nebevîden müstefâd olan şevk-i kesb, bâz? telkinat ile o meyelân k?r?ld? ve o şevk de söndü. Zira i'lâ-y? kelimetullah şu zamanda maddeten terakkiye mütevakk?f olduğunu bilmeyen; ve dünya مِنْ حَيْثُ هِىَ مَزْرَعَةُ اْلاَخِرَةِ cihetiyle k?ymetini takdir etmeyen; ve kurûn-u vustâ ve kurûn-u uhrân?n ilcaat?n? tefrik eylemeyen; ve birbirinden gayet uzak, biri mezmum ve biri memduh olan tahsil ve kesbde olan kanaat? ile, mahsûl ve ücretteki kanaat? temyiz etmeyen; ve birbirinden nihayet derecede baîd, hattâ biri tenbelliğin ünvan?, diğeri hakikî ihlâs?n sadefi olan iki tevekkülü ki Biri, meşietin muktezas? olan esbab aras?ndaki nizama karş? temerrüd hükmünde olan, tertib-i mukaddemattaki bir tevekkül-ü tenbelâne; diğeri, ?slâmiyetin muktezâs? olan, netice itibariyle gerdendâde-i tevfîk olarak vazife-i ?lahiyeye kar?şmamakla terettüb-ü neticede mü'minâne tevekküldür. ?kisini birbiriyle iltibas eden ve "Ümmetî! Ümmetî!" s?rr?n? teferrüs etmeyen ve خَيْرُ النَّاسِ مَنْ يَنْفَعُ النَّاسَ hikmetini anlamayan bâz? adamlar ve bilmeyen bir k?s?m vâizlerdir ki, o meyelân? k?rd?lar; o şevki de söndürdüler.
?kinci Sebeb: Biz, gayr-? tabiî ve tenbelliğe müsaid ve gururu okşayan imaret maîşetine el at?p, belâm?z? bulduk.
S- Nas?l?
C- Maîşet için tarîk-? tabiî ve meşrû' ve zîhayat; san'att?r, ziraatt?r, ticarettir. Gayr-? tabiî ise, me'muriyet ve her nev'iyle imarettir. Bence imareti, ne nam ile olursa olsun, medar-? maişet edenler bir nevi cerrar ve aceze ve seeledir. Fakat hîlebaz k?sm?nda... Bence me'muriyete veya imarete giren, yaln?z hamiyet ve hizmet için girmelidir. Yoksa yaln?z mâişet ve menfaat için girse, bir nevi çingenelik eder (*). ?şte me'muriyet filcümle ve askerlik bilcümle bizde olduğu için, servetimizi israf eline verip neslimizi etrafa saç?p zâyi' ettik. Eğer öyle gitse idi, biz de elden giderdik. ?şte onlar?n asker olmas?, zarurete yak?n bir maslahat-? mürseledir. Hem de mecburuz. Mesâlih-i mürsele ise, ?mam-? Mâlik mezhebinde bir illet-i şer'iyye olabilir.
SA?D NURS? (R.H)