siz de ( insan ay?r?m yapam?yor ama )) bu günlerde sizi en etkileyen bölümü bizimle paylaş?n , bizde istifade edebilelim inşallah ...
************
Senden tam ders alan şakirdin, bir firavun olur. Fakat en hasis şeye ibadet eden ve menfaat gördüğü herşeyi kendine rab telâkki eden bir firavun-u zelildir.
Hem senin şakirdin mütemerriddir. Fakat bir lezzeti için nihayet zilleti kabul eden miskin bir mütemerriddir. Hasis bir menfaat için şeytan?n ayağ?n? öper derecede alçakl?k gösterir.
Hem cebbard?r. Fakat kalbinde bir nokta-i istinad bulamad?ğ? için, zât?nda gayet âciz bir cebbâr-? hodfuruştur.
O şakirdin gaye-i himmeti hevesât-? nefsâniyeyi tatmin ve hamiyet ve fedakârl?k perdesi alt?nda kendi menfaat-i nefsini arayan ve h?rs ve gururunu teskin etmeye çal?şan bir dessast?r. Nefsinden başka ciddî olarak hiçbir şeyi sevmiyor, herşeyi nefsine feda ediyor.
Amma Kur'ân'?n hâlis ve tam şakirdi ise, bir abddir. Fakat âzam-? mahlûkata karş? da ubudiyete tenezzül etmez ve Cennet gibi en büyük ve âzam bir menfaati gaye-i ubudiyet yapmaz bir abd-i azizdir.
Hem halim selimdir. Fakat Fât?r-? Zülcelâlinden başkas?na, izni ve emri olmadan tezellüle tenezzül etmez bir halîm-i âlihimmettir.
Hem fakirdir. Fakat onun Mâlik-i Kerîmi ona ileride iddihar ettiği mükâfatla bir fakir-i müstağnîdir.
Hem zay?ft?r. Fakat kudreti nihayetsiz olan Seyyidinin kuvvetine istinad eden bir zaif-i kavîdir ki, Kur'ân hakikî bir şakirdine Cennet-i ebediyeyi dahi gaye-i maksat yapt?rmad?ğ? halde, bu zâil, fâni dünyay? ona gaye-i maksat hiç yapar m??
?şte iki şakirdin himmetlerinin ne derece birbirinden farkl? olduğunu anla.
Mesnevi-i Nuriye | Zühre |
((
yukar?daki derste üstad kafirlerin ( yada ehl-i dalaletin) ve müminlerin son derece beliğ bir üslubla suret ve hakikatlerinde yatan z?tl?klar? cem ederek gözler önüne sunmuş.