Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dünyaya geldikten sonra, bahusus velâdet gecesinde, y?ld?zlar?n düşmesinin çoğalmas?d?r ki, şu hâdise, On Beşinci Sözde katiyen bürhanlar?yla ispat ettiğimiz üzere, şu y?ld?zlar?n sukutu, şeyâtin ve cinlerin gaybî haberlerden kesilmesine alâmet ve işarettir.
?şte, madem Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm vahiyle dünyaya ç?kt?; elbette yar?m yamalak ve yalanlarla kar?ş?k, kâhinlerin ve gaibden haber verenlerin ve cinlerin ihbârât?na sed çekmek lâz?md?r ki, vahye bir şüphe iras etmesinler ve vahye benzemesin.
Evet, bi’setten evvel kâhinlik çoktu. Kur’ân, nâzil olduktan sonra onlara hâtime çekti. Hattâ çok kâhinler imana geldiler. Çünkü daha cinler taifesinden olan muhbirlerini bulamad?lar.
Demek Kur’ân hâtime çekmişti. ?şte, eski zaman kâhinleri gibi, şimdi de medyumlar sûretinde yine bir nevi kâhinlik, Avrupa’da, ispirtizmac?lar?n içlerinde baş göstermiş. Her ne ise...
Elhâs?l: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm?n nübüvvetinden evvel nübüvvetini tasdik ettiren ve tasdik eden pek çok vâk?alar, pek çok zatlar zâhir olmuşlar.
Evet, dünyaya mânen reis olacak(Hâşiye) ve dünyan?n mânevî şeklini değiştirecek ve dünyay? âhirete mezraa yapacak ve dünyan?n mahlûkat?n?n k?ymetlerini ilân edecek ve cin ve inse saadet-i ebediyeye yol gösterecek ve fâni cin ve insi idam-? ebedîden kurtaracak ve dünyan?n hikmet-i hilkatini ve t?ls?m-? muğlâk?n? ve muammâs?n? açacak ve Hâl?k-? Kâinat?n makas?d?n? bilecek ve bildirecek ve o Hâl?k? tan?y?p umuma tan?tt?racak bir zat, elbette o daha gelmeden herşey, her nevî, her taife onun geleceğini sevecek ve bekleyecek ve hüsn-ü istikbal edecek ve alk?şlayacak ve Hâl?k? taraf?ndan bildirilirse o da bilecek.
Nas?l ki, sab?k işaretlerde ve misallerde gördük ki, herbir nev-i mahlûkat, onu hüsn-ü istikbal ediyor gibi mu’cizât?n? gösteriyorlar, mu’cize lisan?yla nübüvvetini tasdik ediyorlar.
Hâşiye: Evet, Sultan-? “Levlâke Levlâk,” öyle bir reistir ki; bin üç yüz elli senedir saltanat? da devam ediyor. Birinci as?rdan sonra herbir as?rda lâakal üç yüz elli milyon tebaas? ve raiyeti vard?r. Küre-i arz?n yar?s?n? bayrağ? alt?na alm?ş ve tebaas?, kemâl-i teslimiyetl, ona hergün salât ü selâmla tecdid-i biat ederek emirlerine itaat ederler. Mektûbât, 19. Mektub, s. 178