Bu Mektub... Kainata Bedel...

[nâme-i nur]

Hulûsi Beye hitapt?r.
Aziz kardeşim,
Evvela: Mektubun bana tesir etti. Fakat hakikati düşündüm, o teessür gitti. ?şte hakikat şudur ki:
Mâbeynimizdeki münasebet ve uhuvvet inşaallah hâlis ve lillâh için olduğundan, zaman ve mekânla mukayyed olmaz. Bir şehir, bir vilâyet, bir memleket, belki küre-i arz, belki dünya, belki âlem-i vücut, iki hakikî dost için bir meclis hükmündedir. Böyle dostluk ve kardeşliğin firak? yok, hep visaldir. Fâni, mecazî, dünyevî dostluklar sahipleri, firak? düşünsün, bize ne?
Mezhebimizde (mesleğimizde) firak yok. Sen nerede bulunsan, şu kardeşinle ellerinizdeki Sözler vas?tas?yla sohbet edebilirsin. Ben de istediğim zaman, seni yan?mda dergâh-? ?lâhîye beraber el aç?p niyaz etmek suretinde görebilirim. Eğer kader sizi başka bir yere gönderse, hükmünce, kemâl-i r?zayla teslim ol. Hem senin gibi, inşaallah kalbi selîm, akl? müstakîm, hakikî ?mân dersini veren zatlara başka yerler daha ziyade muhtaçt?r. Eğirdir'de lillâhilhamd imana çok hizmet ettin. Eğirdir'den ziyade başka yerler belki daha muhtaçt?r.
Saniyen: Sorduğun birinci suale senin kalbini tevkil ediyorum. Nas?l fetva verirse, ben de öyle raz?y?m. Merâtib-i dünya, nokta-i nazar?mda pek ehemmiyetsiz olmakla beraber, senin gibi mertebesini hizmet-i Kur'ân'a medar edenler için, minnet alt?na ve zillete girmemek şart?yla hoş görüyorum. ?kinci sualin ise, peder ve validenin arzular? pek mühimdir. Kur'ân-? Hakîm bir âyet-i kerimede, beş tarzda onlara karş? şefkat ve hürmete emreder. Eğer suhuletle arzular? yerine gelmek kabilse yapars?n?z.
Salisen: Aziz kardeşlerim, bahar ve yaz?n meşgaleleri, hem gecelerin k?salmas?, hem şuhûr-u selâsenin gitmesi ve ekser kardeşlerimin bir derece hisse almas? ve daha sair baz? esbab?n bulunmas?, elbette bir derece neş'eli k?ş dersine fütur verir. Fakat onlardan gelen fütur size fütur vermesin. Çünkü o dersler, ulûm-u imaniyeden olduğu için, bir insan yaln?z kendi nefsine dinlettirse yeter. Bâhusus, siz daima bir-iki hakikî kardeşi de bulursunuz.
Hem o dersi dinleyenler yaln?z insanlar değil. Cenab-? Hakk?n zîşuur çok mahlûkat? vard?r ki, hakaik-i imaniyenin istimâ?ndan çok zevk al?rlar. Sizin o k?s?m arkadaş?n?z ve müstemileriniz çoktur.
Hem mütefekkirâne o çeşit sohbet-i imaniye, zemin yüzünün bir manevî ziyneti ve medar-? şerefi olduğuna işareten biri demiş:

Allah'?n, kullar?n? sevk ettiği ve onlar için seçtiği her şeyde hay?r vard?r. yani, semâvât zemine g?pta eder ki, zeminde hâlisen lillâh sohbet ve zikir ve tefekkür için, bir-iki adam, bir-iki nefes, yani bir-iki dakika beraber otururlar, kendi Sâni-i Zülcelâlinin çok güzel âsâr-? rahmetini ve çok hikmetli ve süslü âsâr-? san'at?n? birbirine göstererek Sânilerini sevip sevdirirler, düşünüp düşündürürler.
Hem de ilim iki k?s?md?r: Bir nevi ilim var ki, bir defa bilinse ve bir-iki defa düşünülse kâfi gelir. Diğer bir k?sm?, ekmek gibi, su gibi, her vakit insan onu düşünmeye muhtaç olur. Bir defa anlad?m, yeter diyemez. ?şte ulûm-u imaniye bu k?s?mdand?r. Elinizdeki Sözler ekseriyet itibar?yla inşaallah o cümledendir.
Bütün kardeşlerimize birer birer selâm ediyorum. Zannederim mufarakat ihtimalinden, ikimizden ziyade Hakk? Efendi kardeşimiz, daha ziyade sevap kazanmak emâresi olarak, daha ziyade müteessirdir. Fakat Cenab-? Hak hakk?m?zda çok emarelerle inayet ve rahmetini gösterdiğinden, surî iftirak?m?z vuku bulsa, bir eser-i inayet ve rahmet olduğunu telâkki etmeliyiz.
Rabian: Sizin gibi hakikate yetişmiş ve hakikatteki hakikî tesellî ve esasl? sevinci bulmuş zatlara, envâr-? imaniyenin ve esrar-? Kur'âniyenin neşirlerine karş? ehl-i dalâletin ve şeytanlar?n desâisle tehacümünden neşet eden müşkülât ve gam ve kedere karş? sab?r ve metanet et ve hüzün ve merak etme demeye ihtiyaç hissetmem.
Hem her vakit beklediğim, ehl-i z?nd?kan?n bana hücumu gayretli talebem, cesaretli biraderzadem olan uhrevî kardeşimden başlamas? muhtemel olmakla beraber, h?fz-? Kur'ânî her müşkülâta galip ve lezzet-i hizmet-i imaniye her kederi unutturur itikad?nda olduğumdan, seni teşcî ve teşvike lüzum görmem.
Râk?mü'l-Hurûf Hâf?z Hâlid sana selâm eder, duan? ister.

Ahiret kardeşiniz
Said Nursî

''...........Aziz, gayretli, ciddî, hakikatli, hâlis, dirayetli kardeşim,
Bizim gibi hakikat ve âhiret kardeşlerin, ihtilâf-? zaman ve mekân, sohbetlerine ve ünsiyetlerine bir mâni teşkil etmez. Biri şarkta, biri garpta, biri mazide, biri müstakbelde, biri dünyada, biri âhirette olsa da, beraber say?labilirler ve sohbet edebilirler. Hususan birtek maksat için birtek vazifede bulunanlar, birbirinin ayn? hükmündedirler. Sizi her sabah yan?mda tasavvur edip, kazanc?m?n bir k?sm?n?, bir sülüsünü-Allah kabul etsin-size veriyorum. Duada, Abdülmecid ve Abdurrahman ile berabersiniz. ?nşaallah her vakit hissenizi al?rs?n?z....... ''(Mektûbat)

[nâme-i nur]

.......Allah'?n, kullar?n? sevk ettiği ve onlar için seçtiği her şeyde hay?r vard?r. yani, semâvât zemine g?pta eder ki, zeminde hâlisen lillâh sohbet ve zikir ve tefekkür için, bir-iki adam, bir-iki nefes, yani bir-iki dakika beraber otururlar, kendi Sâni-i Zülcelâlinin çok güzel âsâr-? rahmetini ve çok hikmetli ve süslü âsâr-? san'at?n? birbirine göstererek Sânilerini sevip sevdirirler, düşünüp düşündürürler.....

(Barla Lahikas?ndan) buras?n? çook seviyorum..

[ademyakup]

Allah raz? olsun çok hoş kardeşim.

ALLAH raz? olsun inş.gerçektende mşallah subhanallah dedritecek hakikati ihtva ediyor.hayret makam? kap?lar?n? ard?na kadar aç?yor ...YA RAB BUNA mukemmmel bir hakikat ki seni bize anlat?yor sonmuş ruhuma ?ş?k isyankar nefsime tadip ukala akl?ma mürşid olyor ve eğilmeyen baş?m? secdeye gtirtiyor...YA RAB B?ZLER? NURLARDAN ÜSTAD-I AZAM R.A AYIRMA ...