Ehl-i ilme mahsus, {(Haşiye): Bu ikinci mebhas, en derin ve en müşkil bir sırr-ı kader mes'elesidir. Bütün ülema-i muhakkikînce en ehemmiyetli ve münazaralı bir mes'ele-i akaid-i Kelâmiyedir. Risale-i Nur tam halletmiş.} ince bir tedkik-i ilmîdir.
Eğer desen: "Kader ile cüz'-i ihtiyarî, nasıl tevfik edilebilir?"
Elcevab: Yedi vecihle...
Birincisi: Elbette kâinatın intizam ve mizan lisanıyla hikmet ve adaletine şehadet ettiği bir Âdil-i Hakîm, insan için medar-ı sevab ve ikab olacak, mahiyeti meçhul bir cüz'-i ihtiyarî vermiştir. O Âdil-i Hakîm'in pek çok hikmetini bilmediğimiz gibi, şu cüz'-i ihtiyarînin kaderle nasıl tevfik edildiğini bilmediğimiz, olmamasına delalet etmez.
Ehl-i ilm: İlim sahipleri
Mebhas: Bölüm, kısım.
Müşkil: Zor, güç, çetin.
Sırr-ı kader: Allah'ın (cc) herşeyi sonsuz ilmiyle önceden belirlemesindeki derin mana ve gizli gerçek.
Ülema-i muhakkikîn: Konuları derinlemesine inceleyen araştırmacı islam dini alimleri.
Münazara: Kurallarına uygun yapılan münakaşa, tartışma.
Mes'ele-i akaid-i Kelâmiye: İslâm dininin temel kurallarını bulma ve ispat etme ile uğraşan ilmin inanç kuralları konusu.
Risale-i Nur: Bediüzzaman Said Nursinin (ra) Kur'anın imanla ilgili ayetlerini kaynak alarak imanın bütün şartlarını açıklayıp delillerle ispat ettiği çok değerli eserlerinin hepsine birden verilen isim.
Tedkik-i ilmî: İlmî araştırma.
Kader: Herşeyin Allah'ın (cc) sonsuz ilmiyle belirlenmesi, bütün varlıkların ve olayların bütün ayrıntılarıyla Allah'ın (cc) sonsuz ilmiyle önceden belirlemesi.
Cüz'-i ihtiyarî: Serbest ve hür hareket edebilme yeteneği.
Hikmet: Gözetilen fayda ve gaye.
Âdil-i Hakîm: Hikmet ve adalet sahibi olan Allah (cc).
İkab: Eziyet, ceza, şiddetli azab.