Çocuk TerbiyesiÇocukla konuşmak
Evet, yüksek bir insan, bir çocukla konuştuğu zaman çocuklar?n şivesiyle konuşursa, çocuğun zihnini okşam?ş olur. Çocuğun fehmi, onun çat pat söylediği sözlerle ünsiyet peyda eder; söylediklerini dinler ve anlar. Aksi halde, o insanla o çocuk aras?nda bir malumat al?şverişi olamaz.
?şârâtü’l-?câz, s. 209
Çocukla konuşulsa, çocukça tâbirât istimâl edilir.
Sözler, s. 354
Çocuklara şefkat neyi gerektirir?
Eğer insan bir cesed-i hayvânîden ibaret olsayd? ve kafas?nda ak?l olmasayd?, belki bu masum çocuklar? muvakkaten eğlendirecek terbiye-i medeniye tabir ettiğiniz ve terbiye-i milliye süsü verdiğiniz bu firengî usul, onlara çocukças?na bir oyuncak olarak, dünyevî bir menfaati verebilirdi. Madem ki o masumlar hayat?n dağdağalar?na at?lacaklar, madem ki insand?rlar. Elbette küçük kalblerinde çok uzun arzular? olacak ve küçük kafalar?nda büyük maksatlar tevellüt edecek. Madem hakikat böyledir; onlara şefkatin muktezas?, gayet derecede fakr ve aczinde, gayet kuvvetli bir nokta-i istinad? ve tükenmez bir nokta-i istimdad?, kalblerinde iman-? billâh ve iman-? bi’l-âhiret sûretiyle yerleştirmek lâz?md?r. Onlara şefkat ve merhamet bununla olur. Yoksa, divane bir validenin, veledini b?çakla kesmesi gibi, hamiyet-i milliye sarhoşluğuyla, o bîçare masumlar? mânen boğazlamakt?r. Cesedini beslemek için beynini ve kalbini ç?kar?p ona yedirmek nevinden, vahşiyâne bir gadirdir, bir zulümdür.
Mektûbât, s. 409
Çocuklara neyi öğretmeli?
Çocuklar hamiyet-i milliyeden merhamet isterler, şefkat beklerler. Bunlar da, zaaf ve acz ve iktidars?zl?k noktas?nda, merhametkâr, kudretli bir Hâl?k? bilmekle ruhlar? inbisat edebilir, istidatlar? mesudâne inkişaf edebilir. ?leride, dünyadaki müthiş ehval ve ahvâle karş? gelebilecek bir tevekkül-ü imanî ve teslim-i ?slâmî telkinat?yla o masumlar hayata müştakane bakabilirler. Acaba, alâkalar? pek az olduğu terakkiyât-? medeniye dersleri ve onlar?n kuvve-i mâneviyesini k?racak ve ruhlar?n? söndürecek, nursuz, s?rf maddî, felsefî düsturlar?n taliminde midir?
Mektûbât, s. 409
Çocuğa şefkatin ölçüsü
O şefkatli valide, çocuğunun hayat-? dünyeviyede tehlikeye girmemesi, istifade ve fayda görmesi için her fedakârl?ğ? nazara al?r, onu öyle terbiye eder. “Oğlum paşa olsun” diye bütün mal?n? verir, haf?z mektebinden al?r, Avrupa’ya gönderir. Fakat o çocuğun hayat-? ebediyesi tehlikeye girdiğini düşünmüyor. Ve dünya hapsinden kurtarmaya çal?ş?yor; Cehennem hapsine düşmemesini nazara alm?yor. F?trî şefkatin tam z?dd? olarak, o mâsum çocuğunu, âhirette şefaatçi olmak lâz?m gelirken dâvâc? ediyor. O çocuk, “Niçin benim iman?m? takviye etmeden bu helâketime sebebiyet verdin?” diye şekvâ edecek. Dünyada da, terbiye-i ?slâmiyeyi tam almad?ğ? için, validesinin harika şefkatinin hakk?na karş? lây?k?yla mukabele edemez, belki de çok kusur eder.
Lem’alar, 24. Lem’a, s. 259