Mevlevî gibi zerreyi döndüren kim ise,
müteselsilen mevcudatı tahrik edip,
tâ şemsi seyyârâtıyla gezdiren aynı Zât olmak gerektir.
Çünkü kanun bir silsiledir; ef'âl onunla bağlıdır.
Mektubat
Printable View
Mevlevî gibi zerreyi döndüren kim ise,
müteselsilen mevcudatı tahrik edip,
tâ şemsi seyyârâtıyla gezdiren aynı Zât olmak gerektir.
Çünkü kanun bir silsiledir; ef'âl onunla bağlıdır.
Mektubat
Hem hangi kanunla zerreyi Mevlevî gibi tahrik ederse,
aynı kanunla küre-i arzı meczup ve semâa kalkan Mevlevî gibi döndürüyor.
Ve o kanunla âlemleri böyle çeviriyor ve manzume-i şemsiyeyi gezdiriyor.
Mektubat
Güneşlerin deverânından ve seyir ve seyahatlerinden tut,
tâ zerrelerin mevlevî gibi devretmelerine ve dönmelerine
ve ihtizazlarına kadar kâinattaki bütün sa'y ve hareket,
kanun-u kader-i İlâhî üzerine cereyan ediyor ve dest-i kudret-i İlâhîden sudur eden
ve irade ve emir ve ilmi tazammun eden emr-i tekvînî ile zuhur eder.
Lem'alar
Muvahhid-i ekber ve tevhidin bürhan-ı muazzamı olan kâinat,
değil yalnız erkân ve âzâsı, belki bütün hüceyratı,
belki bütün zerratı birer lisan-ı zâkir-i tevhid olarak bu büyük bürhanın sadâ-yı bülendine iştirak ederek,
hep birden Lâilâhe illallah diye mevlevî-vârî zikrediyorlar.
Hutbe-i Şamiye
..belki beş bin hikmetle tahrik olunan zerrâtın tahavvülâtını,
o akılsız feylesoflar hikmetsiz zannetmişler ve hakikatte; biri enfüsî,
diğeri âfâkî iki hareket-i cezbekârânede zikir ve tesbih-i İlâhî ile
Mevlevî gibi zikreden ve deverâna kalkan o zerreleri, kendi kendine,
sersem gibi dönüp oynuyorlar zum etmişler.
İşte, bundan anlaşılıyor ki, onların ilimleri ilim değil, cehildir; hikmetleri, hikmetsizliktir.
Sözler