Ağır hayat şartları îman hizmetine mâni olmamalı
Evet, insâniyetin yaşamak damarı ve hıfz-ı hayat cihazı, bu asırda israfât ile ve iktisatsızlık ve kanaatsizlik ve hırs yüzünden,
bereketin kalkmasıyla ve fakr ü zarûret, maîşet ziyâdeleşmesiyle o derece o damar yaralanmış ve şerâit-i hayatın ağırlaşmasıyla o derece zedelenmiş ve
mütemâdiyen, ehl-i dalâlet, nazar-ı dikkati şu hayata celb ede ede o derece nazar-ı dikkati kendine celb etmiş ki,
ednâ bir hâcât-ı hayatiyeyi büyük bir mesele-i dîniyeye tercih ettiriyor.
Bu acîb asrın bu acîb hastalığına ve dehşetli marazına karşı Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyânın tiryak-misâl ilâçlarının nâşiri olan Risâle-i Nur dayanabilir;
ve onun metîn, sarsılmaz, sebatkâr,
hâlis, sâdık fedâkâr şâkirtleri mukâvemet edebilir.
Öyle ise, herşeyden evvel onun dairesine girmeli, sadâkatle, tam metânet ve ciddî ihlâs ve tam îtimat ile ona yapışmak lâzım ki,
o acîb hastalığın tesirinden kurtulsun.
Kastamonu Lâhikası