+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 4 Sayfa var 1 2 3 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 36

Konu: Seçtiklerim

  1. #1
    Yasaklı Üye hasandemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    458

    Standart Seçtiklerim

    Mâdem bir zâlim ve vicdansız bir adam, birisini yere atıp ayağıyla onun başını kat'î ezecek bir sûrette davransa; o yerdeki adam eğer o vahşî zâlimin ayağını öpse, o zillet vâsıtasıyla kalbi başından evvel ezilir, rûhu cesedinden evvel ölür, hem başı gider, hem izzet ve haysiyeti mahvolur, hem o canavar vicdansız zâlime karşı zaaf göstermekle kendisini ezdirmeye teşcî eder. Eğer ayağı altındaki mazlum adam, o zâlimin yüzüne tükürse, kalbini ve rûhunu kurtarır, cesedi bir şehid-i mazlum olur. Evet, tükürün zâlimlerin hayâsız yüzlerine!..

  2. #2
    Yasaklı Üye hasandemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    458

    Standart

    Ey uykuda iken kendini ayık zannedenler! Umûr-u diniyede müsâmaha veya teşebbühle medenilere yanaşmayın. Çünkü, aramızdaki dere pek derindir. Doldurup hatt-ı muvasalayı te'min edemezsiniz. Ya siz de onlara iltihak edersiniz veya dalâlete düşer boğulursunuz.

  3. #3
    Yasaklı Üye hasandemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    458

    Standart

    Şefkat-i insâniye, merhamet-i Rabbâniye- nin bir cilvesi olduğundan, elbette rahmetin derecesinden aşmamak ve Rahmetenli'1-Âlemîn zâtın (a.s.m.) mertebe-i şefkatinden taşmamak gerektir; belki, dalâlete ve ilhâda sirâyet eden bir maraz-ı rûhî ve bir sakam-ı kalbîdir.
    Meselâ, kâfir ve münâfıkların Cehennemde yanmalarını ve azap ve cihad gibi hâdiseleri kendi şefkatine sığıştırmamak ve tevile sapmak, Kur'ân'ın ve edyân-ı semâviyenin bir kısm-ı âzîmini inkâr ve tek-zib olduğu gibi, bir zulm-ü azîm ve gayet derecede bir merhametsizliktir. Çünkü, mâsum hayvanları parçalayan canavarlara himâyetkârâne şefkat etmek, o bîçare hayvanlara şedid bir gadr ve vahşî bir vicdansızlıktır. Ve binler Müslümanların hayat-ı ebediyelerini mahveden ve yüzer ehl-i îmânın sû-i âkıbetine ve müthiş günahlara sevk eden adamlara şefkatkârâne taraftar olmak ve merhametkârâne cezadan kurtulmalarına duâ etmek, elbette o mazlum ehl-i îmâna dehşetli bir merhametsizlik ve şenî bir gadirdir.
    Risâle-i Nur'da katiyetle ispat edilmiş ki, küfür ve dalâlet, kâinata büyük bir tahkir ve mevcudâta bir zulm-ü azîmdir; ve rahmetin ref'ine ve âfâtın nüzûlüııe vesîledir. Hattâ, deniz dibinde balıklar, cânilerden şekvâ ederler ki; "İstirahatimizin selbine sebep oldular" diye rivâyet-i sahîha vardır.
    O halde kâfirin azap çekmesine acıyıp şefkat eden adam, şefkate lâyık hadsiz mâsumlara acımıyor; ve şefkat etmeyip ve hadsiz merhametsizlik ediyor demektir.

    Kastamonu Lahikası, s. 48,49


  4. #4
    Yasaklı Üye hasandemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    458

    Standart

    Şark husumeti, ?slam inkişaf?n? boğuyordu, zail oldu ve olmal?. Garb husumeti, ?slam?n ittihad?na, uhuvvetin inkişaf?na en müessir sebeptir, baki kalmal?.

  5. #5
    Yasaklı Üye hasandemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    458

    Standart

    "Nasıl ki, çarşıda mevsimlere göre birer metâ mergub oluyor, vakit bevakit birer mal revaç buluyor. Öyle de, âlem meşherinde, içtimâiyât-ı insaniye ve medeniyet-i beşeriye çarşısında her asırda, birer metâ, mergub olup revaç buluyor, sûk’unda, yani çarşısında teşhir ediliyor; rağbetler ona celp oluyor, nazarlar ona teveccüh ediyor, fikirler ona müncezib oluyor. Meselâ, şu zamanda siyâset metâı ve hayat-ı dünyeviyenin temini ve felsefenin revaçları gibi."

  6. #6
    Yasaklı Üye hasandemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    458

    Standart

    Ammâ şu zamanda, medeniyet-i Avrupa’nın tahakkümüyle, felsefe-i tabiiyenin tasallutuyla, şerâit-i hayat-ı dünyeviyenin ağırlaşmasıyla, efkâr ve kulûb dağılmış, himmet ve inâyet inkısam etmiştir; zihinler mâneviyâta karşı yabânîleşmiştir.

  7. #7
    Yasaklı Üye hasandemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    458

    Standart

    Yoksa, zarûriyâtı terk eden ve hayat-ı dünyeviyeyi hayat-ı uhreviyeye tercih eden ve felsefe-i maddiye ile âlûde olanlardan olan o meylü’t-tevsî ve irâde-i içtihad, vücud-u İslâmiyeyi tahrip ve boynundaki şer’î zincirini çıkarmaya vesîledir.

  8. #8
    Yasaklı Üye hasandemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    458

    Standart

    "Şu zamanın nazarı evvelâ ve bizzat saadet-i dünyeviyeye bakıyor ve ahkâmları ona tevcih ediyor. Halbuki, şeriatın nazarı ise evvelâ ve bizzat saadet-i uhreviyeye bakar, ikinci derecede-âhirete vesîle olmak dolayısıyla-dünyanın saadetine nazar eder. Demek, şu zamanın nazarı ruh-u şeriattan yabânîdir. Öyle ise, şeriat nâmına içtihad edemez."

  9. #9
    Yasaklı Üye hasandemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    458

    Standart

    İşte, şu zamanda zarûret derecesine geçen ve insanları mübtelâ eden bir beliyye-i âmme sûretine giren çok umûrlar vardır ki, sû-i ihtiyârdan, gayr-i meşrû meyillerden ve haram muâmelelerden tevellüd ettiklerinden, ruhsatlı ahkâmlara medâr olup, haramı helâl etmeye medâr olamazlar. Halbuki, şu zamanın ehl-i içtihadı, o zarûrâtı ahkâm-ı şer’iyeye medâr yaptıklarından, içtihadları arzıyedir, hevesîdir, felsefîdir; semâvî olamaz, şer’î değil. Halbuki, semâvât ve arzın Hàlıkının ahkâm-ı İlâhiyesinde tasarruf ve ibâdının ibâdâtına müdâhale ve o Hàlıkın izn-i mânevîsi olmazsa, o tasarruf, o müdâhale merduddur.

  10. #10
    Yasaklı Üye hasandemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    458

    Standart

    "Halbuki, şu zamanda, kizb ve sıdkın ortasındaki mesafe o kadar kısalmış ki, âdetâ omuz omuza vermişler. Sıdktan yalana (geçmek) pek kolay gidiliyor. Hattâ, siyâset propagandası vâsıtasıyla, yalancılık doğruluğa tercih ediliyor. İşte, en çirkin şey, en güzel şeylerle beraber bir dükkânda, bir fiyatla satılsa, elbette pek âlî olan ve hakikat cevherine giden sıdk ve hak pırlantası, o dükkâncının mârifetine ve sözüne itimad edip, körü körüne alınmaz."

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0