imanın var olup olmadığı sorguyla anlaşılır. Mesela ami bir adama, Saniin, cihat-ı sittesiyle kabza-i tasarrufunda bulunan alemin herhangi bir cihetinde mekan ittihaz etmesinin mümkün olup olmadığı hakkında bir sorgu yapıldığı zaman, "Hiçbir cihette değildir, olamaz" dese kafidir. Çünkü, nef-yi cihetin, yani Saniin hiçbir cihette olamayacağı hakikatinin onun vicdanında sabit olduğuna delalet eder.
işaretül icaz 46