Muhterem heyet-i hâkime,
Madem ki böyle dehşetli bir isnatla burada toplanm?ş bulunuyoruz.
Öyleyse, şu ehemmiyetli hakikati beyan etmek, benim için memleket ve vicdan borcu olmuştur.
Yaln?z kendi muhitimde Risale-i Nur'un gösterdiği fevkalâde ?slahat ile bütün halk?n gözü önünde şu on seneyi mütecaviz bir zamanda, başta kendim olmak üzere birçok kimseler var ki, evlerinin yollar?n? öğrenmişler.
Süflî gidişatlar? aile saadetine dönmüş.
Şimdi analar? babalar?, sebep olanlara dua ediyorlar.
Vilâyetimiz dahil ve civarlar?nda bu kabilden daha birçoklar?n?n hallerini dinleyiniz.
Bâhusus Denizli Hapishanesinde, Risale-i Nur oraya girmesiyle mahpuslar üzerinde öyle bir hüsn-ü tesir yapm?şt? ki, halen bu tesir dillerde gezmektedir.
Kezâ bu Afyon Hapishanesine dahil olduğum zaman kiminle konuşsam, eski halleriyle şimdiki hallerini zikredip minnet ve şükranla Nur talebelerine dua ediyorlar.
Bu hakikatler meydandad?r.
Ben insan olay?m da, bana ve hemcinsime bu derece ahlâkî ve içtimaî ve uhrevî ?slah edici ve bâhusus kitab?m?z Kur'ân'?n mühim bir tefsiri olan Risale-i Nur'a ve onun muhterem müellifine ve vatandaşlar?na Müslümanca muhabbet ve teselli mektubu yazmak, bir siyaset mevzuu olacağ?na hayret ediyorum.
?şte bu hayretle diyorum ki, böyle suç olmaz. Olsa olsa Kur'ân ve dolay?s?yla Risale-i Nur'un gizli düşmanlar? adliye ve zab?taya evham verip bizleri böyle hapislere doldurmaya sebep oluyorlar.
Elbette yüksek hâkimler bu hakikatleri görecekler ve ellerini vicdanlar?na koyup ebedî ve ?lâhî çok müjdeleri bulunan adaletli kararlar?n? verecekler ve vatan?n dört köşesinde alâka ile bekleyen Müslüman Türk milletini kendilerine minnettar b?rakacaklard?r.
Afyon Cezaevinde mevkuf
?nebolulu
?brahim Fakazl?