BÜTÜN MEVCUDAT BİRER MEKTUP'DUR...

...Evet herbir çiçek, herbir meyve, herbir yaprak, herbir nebat, herbir hayvan;
öyle birer mühr-ü ehadiyet, birer hâtem-i samediyettir ki,
herbir ağacı birer mektub-u Rabbanî ve herbir taife-i mahlukatı birer kitab-ı Rahmanî ve herbir bahçeyi, birer ferman-ı Sübhanî suretine çevirerek, o ağaç mektubuna, çiçekleri adedince mühürler ve meyveleri sayısınca imzala
r ve yaprakları mikdarınca turralar basılmış

ve o nev' ve taife kitabına dahi, onun kâtibini göstermek, bildirmek için ferdleri adedince hâtemler basılmış.

Ve o bahçe fermanına, onun sultanını tanıttırmak, tarif etmek için o bağ içinde bulunan nebat, ağaç, hayvan sayısınca sikkeler basılmış...

Şualar
***

...her şey hayatıyla, vücuduyla Sâni'inin mu'cizat-ı kudretini ve âsâr-ı san'atını teşhir edip, Sultan-ı Zülcelal'in nazarına arzetmek birinci gayesidir.

İkinci kısım gaye-i vücud ve netice-i hayat, zîşuura bakar.
Yani herşey, Sâni'-i Zülcelal'in birer mektub-u hakaik-nüma, birer kaside-i letafetnüma, birer kelime-i hikmet-eda hükmündedir ki;
melaike ve cin ve hayvanın ve insanın enzarına arzeder, mütalaaya davet eder.
Demek ona bakan her zîşuura, ibret-nüma bir mütalaagâhtır...

Sözler
***

..herbir masnu' öyle bir mektub-u Rabbanîdir ki, umum zîşuur onu mütalaa eder.

Mektubat